Ekonomik ve Sosyal Konsey'e toplanma çağrısı
Siyasete yönelik yargı darbesinin Türkiye ekonomisindeki olumsuz etkileri, dünya basınında da geniş yer buldu. İngiliz The Financial Times (FT), küresel kriz ile birleşen siyasi kriz sonrası Türkiye'deki mali piyasanın yüzde 9 oranında değer kaybettiğini yazdı.
ABD’DEKİ KRİZDEN EN FAZLA TüRKİYE ETKİLENDİ
Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, geçtiğimiz cuma günü, AK Parti'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu. Bu davanın etkileri dün piyasada hissedildi. FT, küresel krizin de eklenmesi ile Türk piyasanın yüzde 9 oranında düştüğünü yazdı. Gazete, İMKB'nin yüzde 70'ini elinde bulunduran yabancı yatırımcıların satışa geçmesi ile borsanın yüzde 7.5 oranında düştüğünü belirtti. Gazete, bu düşüş ile yükselen piyasalar içinde Amerika'daki krizden en fazla etkilenen ülkenin Türkiye olduğunu kaydetti.
ANAYASA MAHKEMESİ’NİN KARARI NASIL ETKİLEYECEK?
Merkezi Londra'da bulunan Eurasia Group'tan Wolfango Piccoli, FT'ye yaptığı açıklamada, Türkiye'nin “Siyasi ve makro-ekonomik istikrarı riske atan büyük bir siyasi krizin” içinde olduğunu belirtti. Raymond James Securities'den özgür Altuğ'da, Anayasa Mahkemesi'nin davayı ele almaya karar vermesi halinde yapısal reformların “imkansız” hale geleceğine dikkat çekti.
USLU’DAN “ESK DERHAL TOPLANSIN” çAĞRISI
öte yandan Türkiye’deki iş dünyası da, oluşan panik havasından ülkenin bir an önce kurtarılması gerektiği uyarısında bulundu. HAK-İŞ Genel Başkanı Salim Uslu, skandal niteliğindeki parti kapatma iddianamesiyle umutsuz bakışların meşrulaştırılmaya çalışıldığını, bundan da kriz ticareti yapanların karlı, işçi, memur ve esnaf olmak üzere toplumun büyük bir kesiminin zararlı çıkacağını belirterek, “Durumdan vazife çıkartanların kaos yaratma girişimlerine karşı Ekonomik ve Sosyal Konsey derhal toplanarak, kamuoyuna ve piyasalara güven verme sorumluluğunu yerine getirmelidir” dedi.
“TüRKİYE İSTİKRARSIZLIĞIN KOLLARINA BIRAKILMAMALI”
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın AK Parti’nin kapatılmasına ilişkin skandal niteliğindeki başvurusu ve iddianamesinin ardından, kamuoyunda ve piyasalarda bir gerilim ve panik havası yaşandığını hatırlatan Uslu, “çatışma ve kutuplaşma görüntüsünün uluslararası yatırımcıların göze alamayacağı caydırıcı bir unsur olduğu, son 50 yılın en derin krizini yaşayan uluslararası konjonktürün aleyhimize olduğu bu süreçte Türkiye kendini iç siyasal gerilim ve istikrarsızlığın kollarına bırakmamalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
“KRİZ BEKLENTİSİNE BİLE TAHAMMüL YOK”
“Bugüne kadar Türkiye’de yaşanan krizlerin en büyük faturasını işçiler ödemiştir” diyen Uslu, uyarılarını şöyle sürdürdü: “Artık işçi kesiminin değil bir kriz, kriz beklentisine bile tahammülü yoktur. Hoşgörüsüzlük, gerilim ve kriz yaklaşımının, yıllardır bizi bölmeye çalıştığı iddia edilen iç ya da dış güçlerden daha yıkıcı sonuçlar yaratacağı açıktır. Hükümet ile sosyal tarafların ekonomik istikrarın korunması konusunda ortaya çıkacak bir irade beyanı, piyasaların siyasi risk algısını azaltacağı gibi spekülatif yorumlara endeksli sert tepkilere karşı bir itidal çağrısı olarak da değerlendirilecektir.”
“KAMUOYUNA ORTAK BİR İRADE YANSIMALI”
Yapısal reformların ve AB yolunda sergilenen reform sürecinin devam edeceği, olumlu sonuçlar veren ekonomi politikalarının güçlendirileceği Ekonomik ve Sosyal Konseyin alacağı kararlarla ortak bir irade olarak kamuoyuna yansımalıdır. Ekonomide yaşanabilecek sert hareketlerin yol açabileceği tahribatlara karşı herkesin soğukkanlı olmak ve istikrara dönük özgüven ortamına katkı vermek zorunda olduğu unutulmamalıdır.”
FATURA HEP AĞIR OLDU
ESDER Genel Başkanı Mahmut çelikus da, geçmiş yıllarda iktidar partisinin kapatılması ve sonrasındaki müdahalelerin, Türkiye'yi geriye götürdüğü gibi, 50 milyar dolarlık bir faturayı da halka çıkardığını hatırlatarak, “Nitekim sonrasında da 2001 krizi oldu. Yüz binlerce esnafımız kepenk indirdi. Sanayicimiz üretim yapamaz oldu” dedi.
4 MİLYON ESNAFIN TEPKİSİ: FATURA HALKA KESİLDİ
Sayıları yaklaşık 4 milyonu bulan esnaf ve sanatkârlar olarak halkın oylarıyla Meclis'e giren bir parti hakkında kapatma davası açılmasını kesinlikle doğru bulmadıklarını belirten çelikus, “Türkiye'nin yeni krizlere tahammülü olmaz. Esnaf ve sanatkârın olmaz. Herkes attığı adımın sonrasını da düşünmek zorundadır. Piyasalar etkilenmesin diye Cuma günü mesai bitimine doğru açılan dava sonucunda bugün borsa düşüyor, dolar ve euro yükseliyor. çıkabilecek bir krizin faturasını dava açanlar değil, halkımız öder” diye konuştu.
“ESNAF VE SANAATKAR TİCARİ HAYATTAN SİLİNİR”
çelikus, “Zor şartlar altında ayakta kalma mücadelesi veren esnaf ve sanatkârlarımız, yeni bir krizi kaldıramaz. Yüz binlerce kepenk kapatılır. Bunun hesabını kim verecek. Dolar borcu olan esnaf ve sanatkârlar yeni bir devalüasyona karşı çöker, ticari hayattan silinir. Türkiye bu yanlıştan bir an önce dönmelidir” uyarısında da bulundu.
(habervaktim - Cihan)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.