Başarının sırrını habervaktim'e anlattı

Bitlis'in LYS'de Türkçe-Matematik'te 73. sıradan 30. sıraya, Türkçe-Sosyal'de ise 65. sıradan birinciliğe yükselmesi, büyük yankı uyandırdı. 

LGS ve SBS' de Türkiye şampiyonlarını çıkaran Bitlis, gündeme bomba gibi düştü. Daha önceki yıllarda alınan sonuçlara göre bu yıl büyük bir atak yaparak Türkiye birinciliğini çıkartan Bitlis, başarının tadını çıkartıyor. Türkiye için sürpriz olan bu durumu, AK Parti Bitlis Milletvekili Cemal Taşar'a sorduk...

ENGİN KAŞDAŞ...

Eğitim öğretime verdiği önemle tanınan ve Milli Eğitim camiasında uzun yıllar üst düzey görevlerde bulunmuş olan Cemal Taşar, "Bu durum asla sürpriz değil" dedi. 

İşte o röportaj: 

-Geçtiğimiz yıl çok gerilerde olmasına rağmen bu yıl hızlı bir çıkışla zirveye oturdu Bitlis. Bu başarı nasıl bir çalışmanın ürünü?
Bir başarı varsa orada önce bir vizyon oluşmuş, bir inanç oluşmuş. Yani bir inanç, bir vizyon olmadan başarıya ulaşılmaz. AK Parti’nin iktidar dönemi ile birlikte ben Milli Eğitim Bakanlığı’nda üst düzey görevler aldım. Bu 8 yıl içerisinde katıldığım bütün programlarda Bitlis’in 3 temel sorununa vurgu yaptım. Bu sorunlar eğitim, eğitim, eğitim. Her üçü de eğitim. Eğer biz gerçekten eğitim sorununu aşabilirsek, kaliteli insan yetiştirebilirsek, kalifiye insan yetiştirebilirsek hiçbir sorunumuz kalmaz. Çünkü geçmişte de Bitlis, ilim ve kültür merkezi olmuş bir ilimiz. O entelektüel birikim var ve o entelektüel birikimi, o değerleri yeniden yaşatmak lazım. Tohum var, bu tohumu toprağa atıp, emek verip yeniden ürün haline getirmek lazım. Bu açıdan da bunu söyleyince insanlar inanmaya başladı. Sadece buna inanmakla kalmadı tabi. Hem okul öncesi hem de ilköğretimde, hem orta öğretimde ciddi anlamda fiziki alt yapılar, okullar hazırlandı. Hiç anaokulu yokken, bugün okul öncesinde yüzde 30-40’lara çıktı. İlköğretimde ciddi anlamda başarılar elde ettik. Herkesi okula yönlendirdik. YİBO’lar ve pansiyonların sayısını arttırarak, bunlarla birlikte çeşitliliği arttırdık. Yatılı okullara gelen köylü çocuklarımız artık dönmüyorlar. Ortaöğrenim yurtlarına ağırlık verdik. 

Bizim insanımız hem zekidir hem de kendisine verilenin karşılığını verir. Sadece biz değil, veliler, aileler, yerel yöneticiler inandı buna. Siyasiler inandı buna. Yani komple bir inanç oluştu. Alt yapı olarak, bilgisayar sınıfları olarak çok ciddi anlamda ön plana çıktık bu konularda. Sadece bunlarla da değil. Bitlisliler de inandılar buna. Hayırseverlerimiz Bitlis’e geldi. Bunlara da teşekkür ediyorum. Burada bir inanç ve değer var. İnsanlarımızın kurtuluşunun eğitimde olduğunu, mutlaka okumak gerektiğini kavradılar, bir sinerji oluşturuldu. Bunun ilk meyvelerini altık diye düşünüyorum.

-Terörle bağdaştırılan bir doğu imajı var… Bu başarıyı gölgeler mi? Örneğin İlber Ortaylı’nın söylediği iddia edilen sözler, Bitlis'te büyük hayal kırıklığına neden oldu. Bazı okul aile birlikleri tepki gösterdi...
Ben Sayın İlber Ortaylı’nın o sözlerini duymadım ama öyle bir şey söylemişse, kesinlikle kınıyorum. Bunlar çok ayıptır. Bir hocanın bunu gündeme getirmesi abesle iştigaldir. Çünkü orada devlet var, bu sınavı ÖSYM yapıyor. Oradaki öğretmenlerin çoğu yabancıdır. Bu başarı kesinlikle tesadüf değildir. Bi bir olsa, iki olsa, 3 olsa hayhay. Ayrıca toplu bir şekilde kopyaya girse, yine belirlenir. Mutlaka ortaya çıkar. Bütün incelemelere rağmen yok öyle bir şey. Burada ciddi bir inanç var. Tabi ki terörden nemalanmak isteyenler, farklı yerlere çekebilir. Ama ben doğulu ve kendi çocuklarımızın gerçekten zeki olduklarını, bununla da kendilerine imkan tanınması halinde çok daha büyük başarılara imza atabileceklerine inanıyorum. Bu da bunun ispatıydı. Yani bize imkan tanındığında neler başardığımızı gösterdik. İsmimizin terörle değil, eğitimle gündeme gelmesini istiyoruz mesajı verildi.

-Sınav sonrasında yaşanan sıkıntılar var ve bunlar Türk eğitim sisteminde aşılmamış sıkıntılar…
1 milyon 700 bine yakın öğrenci sınava giriyor. Bu nedenle de bazı sorunların yaşanması normaldir. Ama sonuç itibariyle bunun zarar vermemesi için doğrusu yapılıyor. Keşke hiç olmasa. Gelişmiş ülkelerde bu sınav sistemi de kalkmış. Düne kadar üniversite sayımız belliydi. Ama şimdi her ilimizde üniversite var. Mesela Bitlis’teki üniversite için hedefimiz 20 bin öğrenci. Hakkari’deki üniversite de bunu hedefliyor. Şırnak’ta da kuruluyor. Büyükşehirlerde de kuruluyor. Sayı arttıkça insanlar kaliteye ve kalifiye eleman yetiştirmeye yönelik çalışmalara başlayacaklar. Türkiye’de bir tarafta işsizlik var, bir tarafta da kalifiye eleman noksanlığı var. Bu nedenle de üniversitelerimizin sayısı artacak, artık sadece bir okula gireyim anlayışının dışında nasıl üretime katkıda bulunabilirim, dünya gençleri ile nasıl yarışabilirim anlayışı içinde olacak. Bunu şimdiden görmek lazım, treni kaçırdıktan sonra arkasından bakmanın bir anlamı olmaz. Gençlerimizi şu ana göre değil, geleceğin şartlarına göre yetiştirmek durumundayız. 

-Bu yıl yaşanan başarı, daha sonraki yıllarda da beklenecek. Bunun için neler yapılacak?
Başarıyı gölgeleyen nedenler olacaktır. Ama Çevre illere de bakın başarı oranı ciddi anlamda yükselmiştir. Bütün olaylarda olduğu gibi eğitimde de bir doyum noktası vardır. Gelişmiş şehirlerde çocuklarımız doyuma ulaşmıştır. Okumayı biraz da lüks görüyorlar. Fantezi olarak görüyorlar. Ama bizim insanımızın olmazsa olmazıdır okumak. Ya okuyacağım, ya okuyacağım. Bu çocuklarımızın bir çoğunun hayat hikayelerine bakın, 6-7 kardeştirler, bir çoğu üniversiteye gidenler olacak, babası işsizdir, geliri yoktur, çocuk diyor ki benim hayatımın tek kurtuluşu okumaktır. Çocuk kenetleniyor, bu inanç devam ederse gelecek sene de bekliyoruz. Belki bir olmaz 2-3 olur bekliyoruz. Topyekün bir başarı olacağını düşünüyorum.

-AK Parti’nin eğitime yaptığı destekler ne derecede etkili oldu?
Fiziki ve teknolojik alt yapı, dokümantasyondur, bunlar elbette ki AK Parti hükümetinin oraya bakış açısıdır. Eğer çocuklara ortam hazırlamazsanız, araç desteği vermezseniz, öğretmen göndermezseniz, dünyanın en zeki insanları da olsa gerekli alt yapıyı almadıktan sonra boştur. Buranın ana unsuru AK Parti’nin yaptığı yatırımlardır. Bu bir sinerji oluşturmuştur. İlk defa özellikle bölgemizde her alanda, eğitimle ilgili bir çaba sarf ettiğiniz zaman 15-20 yıl sonra geri dönüşü olur. Bakın 8 yıldır çalışıyoruz, meyvesini yeni alıyoruz. Bu nedenle her alanda yapılanlar, yardımlar, yatırımları bütün olarak ele aldığınızda AK Parti hükümetlerinin, bakanların korkunç desteği var. Okul olmazsa, derslik olmazsa nerede okuyacaksınız. Defteriniz, kitabınız, bir tuşla dünyaya bağlanıyorsunuz. Bitlis’in en ücra köyüne gidin bilgisayar sınıfı var. Küçük resimleri bir araya getirdiğiniz zaman aslında AK Parti’nin eğitime bakış açısı ortaya çıkar. Ama sadece buraya da bağlamak yetmez. Öğrencilerimiz, velilerimiz, mülki amirlerimiz, siyasilerimizle bir sinerji oluşturuldu. Güç birliği oluşturuldu.

-Milli Eğitim’in temelinden geliyorsunuz. Bu başarının sürdürülmesi için ne tür tavsiyeleriniz olacak?
Başarıyı sürdürmek, elde etmekten daha zordur. Bu bir kere zirveye çıkmak kolay, zirvede durmak çok zordur. Bayrak direğini düşünün, tırmanır zirvesine çıkarsın ama orası bütün rüzgarlara, her şeye açıktır. Sizi savurur ve sürekli sallanır. Tabi ki gelinen zirveyi korumak zordur. Ama şu güzelliği var. İnsanlara bir öz güven verir. Çocuklarımıza bir öz güven verir. Benim abim yapıyorsa, kardeşim yapıyorsa ben de yapabilirim diyor. Bu şekil bir güzelliği de var. Ama her zaman aynı yerde durmak zordur. Bunu devam ettirmek için çok çalışmak lazım. Yatırımlar devam edecek. Öğretmenlerin daha fazla kalması için özendireceğiz. Çocuklarımızı motive etmek için daha fazla yatırım yapacak, daha fazla imkanlar tanıyacağız. Bu bir inanç meselesi tabi, ben bu işi yaparım dediğiniz zaman işin yüzde 50’si bitmiştir. Gerisi de gelir inşallah. Bir inanç lazım. Ben bu işi yaparım, bu işi başarırım demek lazım. Önemsediğiniz zaman başarılı olursunuz. 



HABERVAKTİM.COM