Serbest kur rejiminden çıkmak felakete götürür

Serbest kur rejimi içinde de yapılacak çok şey bulunduğunu kaydeden Babacan, Merkez Bankası'nın para politikasıyla ilgili eleştirilere de tepki gösterdi: "Orası Türkiye Cumhuriyeti'nin Merkez Bankası'dır. İthalat artsın, ihracat azalsın, ihracatçıyı zor duruma sokayım diyen bir Merkez Bankamız kesinlikle olamaz."

Bakan Babacan, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) tarafından düzenlenen iftar yemeğine ve meslek komiteleri ortak toplantısına katıldı. Burada konuşan babacan referandumu kastederek, Türkiye'nin önünde kritik dönemeçler bulunduğunu söyledi. Serbest kur rejimi uygulandığını hatırlatan Ali Babacan, "Sabit kur rejimi uygulayıp başarısız olan ülkeler arasında Türkiye de var. 2001 krizini tecrübe etmiş bir ülkede hâlâ kurda garanti istemek gerçekçi değil. Bu, hataların çabuk unutulduğu anlamına geliyor." dedi.

Serbest kur rejimi içinde yapılacak çok şey bulunduğunu ve bu konunun ağırlıklı olarak Merkez Bankası'nın alanına girdiğini kaydeden Babacan, şunları söyledi: "Merkez Bankamız'ın, dalgalı kur kapsamında kalarak yapabileceği şeyler var. Bunları da yapıyor genelde. Rezerv yönetimi, finansal istikrar adına yapıyor. Şu anda biliyorsunuz, günlük ortalama 60-70 milyon dolar alım yapıyor. Bunu da kuru yükselteyim diye yapmıyor."

Devlet bakanı Ali Babacan, Merkez Bankası'nın rezervinin düşük olduğuna da dikkat çekti. Cari açığa işaret eden Babacan, önümüzdeki bir yıllık dönemde dış ödemelerde, özel sektör ve kamuda 100 milyar dolarlar civarında dolaşan bir rakam bulunduğunu dile getirdi. Yılda 100 milyar dolar dış ödemesi olan bir ülkenin elindeki 75 milyar dolar Merkez Bankası rezervinin yetersiz olduğunu vurgulayan babacan, bunu desteklemek için alım yapıldığını hatırlattı: "Daha fazla alsın denebilir ama hepsinin dengesi var. Daha fazla alınırsa, piyasada bu defa fazla TL olur. Piyasaya sürülen TL'nin nereye gideceğini kim, nasıl kontrol edecek? Likidite fazlalığı, piyasada nasıl yan etkilerde bulunacak? Bunun hesapları var."

Bir sanayicinin elektrik fiyatındaki TRT payıyla ilgili değerlendirmesi üzerine ise Ali Babacan, bütün kamuyu bir bütün bilanço olarak gördüklerini kaydetti. TRT payıyla elektrik fiyatı arasında hiçbir fark bulunmadığını ifade ederek, "Bunu kaldırırsan, o geliri sağlayacak başka bir kaynak koymamız gerekir. Belki elektrik fiyatını arttırmamız gerekecek." şeklinde konuştu. Babacan, bütçenin toplanan vergilerle döndürüldüğünü hatırlattı. TRT ile elektriğin alakâsının kurulamayabileceğini de belirten Babacan, "TRT payı gibi 100 kadar fon vardı, hepsini kapattık." dedi.

Bakan Ali Babacan, TRT ile ilgili bilgiler de verdi. Kurumun 1 milyar liralık bütçesi bulunduğunu ve başabaş döndüğünü ifade etti. Özel kanallara göre çalışan sayısının fazla olduğunu belirten Babacan, "TRT, hantal eski kuruluşlarımızdan biri. 12-13 bin kişi çalışıyor. Son zamanlarda çok daha faal bir yapıya büründü. Yeni kanallar, yeni eleman alınmadan açıldı. En iyi özel kanallarda bin 500 civarında kişi çalışıyor. Bazen canlı yayınlar yapıyoruz. Özel bir kanalda bunu iki üç kişiyle yapıyorlar ama devlet kanalı olduğu zaman 10-15 kişi çalışıyor." diye konuştu.