Kanser hakkında bilmeniz gerekenler

“Kanser bir hücre hastalığıdır. Hücre, canlıların yapı taşıdır. Yapıları ve işlevleri birbirine benzeyen hücreler bir araya gelerek dokuları, dokular birleşerek organları ve sistemleri oluştururlar. Hücrenin ana özelliği bölünüp çoğalmasıdır. Kanser yapan etkenler; iyonize radyasyon, ultraviyole ışınları (güneş ışınları), kimyasal kanserojenler, beslenme alışkanlıkları (Yüzde 30), sigara(Yüzde 30), alkol, virüsler(Yüzde 10-15), genetik faktörlerdir.

Kanser, hücrenin olağandışı bölünüp çoğalmasıdır. Kanserli hastalarda hücre, canlının zararına çoğalır. Organların işlevlerini yapmalarını engeller.

Dünyada kanser nedeniyle meydana gelen ölümlerin AIDS , verem ve sıtma yüzünden gerçekleşen ölümlerin toplamından daha fazladır. Dünyadaki tüm ölümlerin yüzde 12.5'i kanserden kaynaklıdır.

Dünyada her yıl en az 11 milyon kişi kanser tanısı almakta, 8 milyon kişi de kanser nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Amerikan Kanser Derneği 2007 yılı sonunda 12 milyon kişinin kansere yakalandığını açıkladı. Kanserden ölümlerin 2020 yılında dünya genelinde 20 milyona çıkacağını, bunların yüzde 70'inin de gelişmekte olan ülkelerde olacağı tahmin edilmektedir.

2030 yılına kadar kanserde yüzde 350 artış olacağı tahmin edilmektedir. Bu artışın yüzde 75'inin gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde görülecek olmasının kanserin artık toplum sağlığı problemi olduğuna en iyi işaretlerden biridir.

Bir hastalıktan korunmak için o hastalığın nedenlerinin bilinmesi önemlidir. Bugün kanserin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Kansere karşı alınacak önlemlerde, yapılacak savaşta temel ilke; kanser etkenlerinden kaçınmak ve hastalığın erken tanımıdır.

Halk sağlığı yönünden kanserin önemi; hastalığın öldürücü olması ve sık görülmesidir. Bu açıdan bakıldığında kanser hastalığı dünyanın en önemli sağlık sorunudur.

Günümüzde Halk sağlığı açısından bakıldığında kanser en çok ölümle sonuçlanan bir sağlık sorunudur. Sebebi bilinen ölümler sıralamasında Kalp ve Damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer almaktadır. öldürücü olması, bıraktığı sakatlıklar ve tedavideki yüksek maliyetler nedeniyle de ülke ekonomisi ve iş gücünde ağır kayıplara neden olmaktadır. Kanser bilinçli olarak yaptırılan sağlık kontrolleri ve erken teşhisle öldürücülüğü önemli ölçüde engellenebilen bir hastalıktır.

Kanserin ön belirtileri:
. Vücudun herhangi bir yerinde nedeni bilinmeyen şişkinlikler, sertlikler,
. İyileşmeyen yaralar,
. Vücudun çeşitli yerlerindeki benlerde ve siğillerde, renk ve büyüklük değişmeleri,
. Durdurulamayan kanamalar,
. Ses kısıklığı
. Geçmeyen öksürük
. Nedeni anlaşılamayan ateş ye zayıflama,
. Büyük aptes alışkanlıklarındaki değişiklikler.

Kadınlarda en sık görülen kanser türleri:
. Meme kanseri
. Rahim-yumurtalık kanseri
. Mide-bağırsak kanseri
. Akciğer kanseri

Erkeklerde en sık görülen kanser türleri:
. Akciğer Kanseri
. Prostat Kanseri
. Mide-Bağırsak Kanseri

Kanserde tedavi yöntemleri şunlardır:
. Cerrahi
. Radyoterapi
. Kemoterapi
. İmmünoterapi
. Hormon tedavisi
. Lazer tedavisi

Geleneksel Türk mutfağı ve Akdeniz tipi beslenmenin sindirim sistemi kanserlerini azaltmakta, bu tarz beslenmenin yaygınlaştırılması için kampanya başlatılmalı ve devamı sağlanmalıdır. 2023'te Kansersiz Türkiye Projesi başlatılmış ama kamuoyuna bu proje yeterince duyurulamamıştır. Etkili kampanyalar için etkili katılımların da sağlanması gerekmektedir. Dünyada her yıl 10 milyon kişinin kanser tanısı almakta, 8 milyon kişinin de kanser nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Kanserden ölümlerin 2020 yılında dünya genelinde 20 milyona çıkacağını, bunların yüzde 70'inin de gelişmekte olan ülkelerde olacağı tahmin edilmektedir.

Maddi durumu iyi olan kanser hastalarının bu ilaçları yurtdışından temin ediyor. Ancak diğer hastalar, ilaç temin edemediklerinden dolayı tedavi imkânından mahrum kalabiliyor. İlaç firmaları ticari getirisinin az olması nedeniyle ucuz ilaçların Türkiye'ye getirilmesi konusunda isteksiz davranıyor.

Görüldüğü gibi dünya, kanserin ciddiye alınması gereken bir olgu olduğunu rakamlarla ortaya koymuş durumda. Bu konuda çok ciddi bilimsel araştırmalar yapılmakta. Tıpkı bir yarış gibi. Bu kanser tedavisinde kesin bir çözümü ilk bulma yarışıdır. Tedaviyi ilk bulan aynı zamanda bu işin ticari boyutunda en karlı çıkan olacaktır. Bu nedenle dünyadaki bilimsel çalışmaları özel sektör ve devlet hep birlikte değişik kanallardan yürütmektedir.

Tedavi ülkemiz dışında bulunursa, şimdi olduğu gibi çok yüksek maliyetle bunu karşılamak zorunda kalınacak. Bunun yerine devlet biyologlara ve diğer araştırmacılara daha fazla destek gösterse ve bilimsel çalışmalara daha fazla teşvik verirse kazançlı çıkacak tüm halkımız olur. Kanser hastalarına çok çok uygun maliyetle tedavi imkanları sunulacağı gibi yurtdışına da bu tedavi ve ilaçlar pazarlanarak ülkemiz çok büyük maddi kazançlar sağlayabilir. Bunun için biyologlar gibi araştırmacılar ve diğer bilim insanlarımıza daha fazla destek verilmeli. Bu sayede kat ve kat ülkemiz kazanacak.

Değerli basın mensupları kamuoyu, biyologların çalışma alanları ve aldığı eğitim konusunda çok az bilgiye sahip hatta biyologlar "biyolog ne iş yapar" sorusuyla çok sık karşılaşmaktadır. Bu biz biyologların, kamuoyuna kendilerini yeterince anlatamamış olduğu gibi devlet politikası olarak da çeşitli platformlarda gerekli desteği göremememizden, alanımızla ilgili bir çok yasal komisyonlarda söz hakkı verilmediğinden dolayıdır.

Biliyoruz ki kanser tedavisinde kullanılan ilaçların çoğu hala çok pahalı ve dışarıya bağlı durumdayız. Biyologlara, yurt dışında bir çok ülkede önem ve bilimsel araştırmalarına çok ciddi destek verilen ülkemizde maalesef tam tersidir. Sonuçta ise bilimsel çalışmaların sonuçlarından biri olan kanser tedavisi ilaçları ve gelecekte bulunması muhtemel olan aşısı çok büyük kazanç olarak o ülkelere geri dönecek.”

(habervaktim)