Örtülü eczacıya linç!

Örtülü eczacıya linç!
İstanbul Eczacı Odası, Esenyurt Devlet Hastanesi’nin yanında bulunan ve Fatma Nur Acara’nın Nur Eczanesi’ni kapatmak için elinden geleni yaptı. Başka bir eczane tarafından ‘hastane müştemilatı içerisinde’ iddiasıyla açılan da

İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Esenyurt’ta faaliyet gösteren başörtülü eczacı Fatma Nur Acara’ya kafayı taktı. Eczacı Odası, Esenyurt Devlet Hastanesi çevresinde onlarca eczane bulunmasına rağmen geçtiğimiz sene Nur Eczanesi’ni açmak isteyen Eczacı Fatma Nur Acara’ya önce başörtülü olduğu için türlü zorluklar çıkardı. Normalde bir haftada biten işlemler Fatma Nur Acara’ya sıra geldiğinde tam bir buçuk ayda bitirildi.

BAŞÖRTÜLÜ ECZACININ TEK SUÇU DİNİ İNANIŞI MI?
Eczacı Odası’ndan zorla da olsa ‘uygunluk’ raporu alan Eczacı Fatma Nur Acara, 2009 Ağustos ayında ‘Nur Eczanesi’ni açtı. Acara, eczanesini açtıktan bir ay sonra ise, yakınında bulunan Doğuş Eczanesi sahibi Behçet Kardaş’ın davasıyla karşı karşıya geldi. Kardaş, Acara’nın eczanesinin Esenyurt Devlet Hastanesi müştemilatı içerisinde olduğunu iddia ederek İstanbul 1. İdare Mahkemesi’ne ruhsatın iptali davası açtı. Dava açıldıktan bir ay sonra da İstanbul Eczacı Odası ‘uygundur’ raporu verdiği Nur Eczanesi’nin davasına Avukatları Zehra Şimşek’e verdikleri vekâletle ‘müdahil’ olarak katıldı ve haksız yere eczanenin kapatılmasını istedi. Eczacı Odası’nın davaya müdahil olmasından sonra işler adeta kördüğüm oldu. Kapatılan Nur Eczanesi’nin sahibi Fatma Nur Acara, yaşadıklarını şöyle anlattı: “İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, her eczacının yaptığı gibi bir eczane dükkânı açarak mesleğimi sürdürmek istedim. Geçtiğimiz sene Esenyurt Devlet Hastanesi’nin yakınında eczane açmak için İstanbul Eczacılar Odası’na başvurarak ‘uygunluk’ raporu almak istedim. Normalde bir haftada bitirilen işlemler sıra bana gelince uzadı. Eczacı odası örtülü olduğum için türlü zorluklar çıkardı, benden gereksiz bir sürü dosya istedi. Bunların hepsini tamamladım ve bana 45 gün sonra ‘uygunluk raporu’ verdiler. İl Sağlık Müdürlüğü’ne giderek ruhsatımı almak istediğimde ise buna engel olmaya çalıştılar. İl Sağlık Müdürlüğü’ne bir yazı göndererek ‘Yanlış rapor verdik, ruhsatı vermeyin’ dediler. Sağlık Müdürlüğü ise işlemlerimde herhangi bir yanlış görmediği için İstanbul Eczacılar Odası’nın bu yazısını dikkate almadı. Benim 70 metrekare olan dükkanıma ‘uygun değil’ diyen Eczacılar Odası, yanında bulunan ve 35 m2’den az olan Kızılırmak Eczanesi’ne uygun raporu veriyor. Bu yapılan çifte standardın daniskasıdır.”

HASTANE PARSELİ İLE ECZANE PARSELİ FARKLI
Bir eczanenin başka bir eczaneye dava açması için belli başlı şartların olduğunu dile getiren Acara, “Nihayet eczanemi açtım diye sevinirken daha bir ay olmamıştı ki, bize yakın mesafede bulunan Doğuş Eczanesi’nin sahibi Behçet Kardaş, eczanemin bulunduğu yerin hastane müştemilatı içinde olduğunu iddia ederek dava açtı. Bir ay sonra da İstanbul Eczacılar Odası davaya müdahil olarak, eczanemin kapatılmasını istedi. Açtığımız eczanenin hastane müştemilatı içinde olduğunu iddia ediyorlar. Hâlbuki hastane parseli 14, benim eczanemin bulunduğu yerin parseli ise 16... Yani eczane ile hastane farklı parseller üzerinde. Bunun haricinde normal şartlarda bir eczacı başka bir eczacı hakkında idare mahkemesinde dava açamaz. Bu konuda Danıştay’ın yerleşik bir içtihadı var. Bir eczacının başka bir eczacıya dava açması için iki eczane arasında karşılıklı alışveriş, yakınlık gibi şartların oluşması gerekiyor ve ben Doğuş Eczanesi’nin sahibi Behçet Kardaş’ı tanımam etmem. Dolayısıyla aslında bu dava baştan yanlış. Buna rağmen 1. İdare Mahkemesi, eczane yeriyle ilgili kadastro, tapu ve belediyeden aldığımız belgeleri sunmamıza rağmen Ekim ayının sonunda ara karar vererek eczanemizi kapattılar ve mührü vurdular. Yaptığımız onca emek ve heves boşa gitti” dedi. İstanbul Eczacı Odası avukatı Zehra Şimşek ise Akit’in kendisine ulaşması üzerine, “Konu hakkında konuşmak istemiyorum” dedi. Genel Sekreter Hakan Erten ise önce konuşacağını söylemesine rağmen sonradan sorularımızı cevaplamaktan kaçındı.

Eczaneler ve Eczane Hizmetleri hakkında yönetmeliğin 9. maddesinin 5. fıkrasında, eczanelerin hastane sınırları içerisinde açılması ‘haksız kazanç’ gerekçesiyle yasaklanıyor. Oysa kapatılan eczanenin 100 metre yukarısındaki Esencan Tıp Merkezi’nin hemen altında, aynı binada eczane çalıştırılıyor.

BİLİRKİŞİLERDEN AYNI YERE FARKLI RAPORLAR...
Nur Eczanesi’nin bulunduğu yerde daha önce Zirek isminde bir eczane açılmaya çalışıldığı, İstanbul Eczacı Odası bu eczaneye de itiraz ettiği öğrenildi. Zirek Eczanesi’nin sahibi de Büyükçekmece Sulh Mahkemesi’ne başvurarak bilirkişi istediği, mahkemenin tayin ettiği Av. Serpil Korkmaz ve emekli Kadastro Memuru Vural Çelik’in, eczane yerinin uygun olduğunu, hastane müştemilatı ile herhangi bir bağının bulunmadığını tespit edip mahkemeye bilgi sundukları raporlardan anlaşılıyor. Buna rağmen İstanbul Eczacı Odası Esenyurt Bölge Temsilcisi Kemal Akdemir, aynı yerle ilgili olarak olumsuz bir rapor hazırlayarak İstanbul 1. İdare Mahkemesi’ndeki davaya sundu.

ÜSAME KARAKIŞ / YENİAKİT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum