Milleti kazıklamak!

Benim çocukluğum küçük bir Anadolu şehrinde geçti. Tamamı bahçe içinde konuşlanmış müstakil evlerden oluşan çok güzel bir mahallede ikamet ediyorduk. Birbirine yakın üç tane bakkal koskoca mahallenin alışverişini karşılıyordu. Alış veriş yaparken hep belli bir sırayı takip ediyorduk. Önce birinci bakkala gidip alacağımız ürünü soruyorduk. Eğer o bakkalda yoksa ikincisine, onda yoksa da üçüncüsüne soruyorduk. Bu sıralamayı yapmamıza sebep olan bakkalın bize yakınlığı veya uzaklığı değildi. Bize bu sıralamayı yaptıran en son gittiğimiz bakkalın diğerlerine göre daha kazıkçı olmasıydı. Yani fiyatlarını daha yüksek belirlemesiydi. Öyle ya aynı malın yan yana üç bakkalda farklı fiyatının olması en yüksek olanının normalden daha pahalı satması demekti. Nitekim en son uğradığımız bakkalın mahalledeki adı “kazıkçı bakkal” olarak biliniyordu. Bu ismin üstüne yapışmasına sebep ise aynı malı daha pahalıya satmasıydı.

Aynı mal, daha pahalı veya ucuz.

Bizim hükümetin durumu da bizim mahallede ki kazıkçı bakkalın durumuna benziyor. Hatta o kazıkçı bakkaldan daha büyük bir kazıkçı. Çünkü;

1- Aynı malı dünyada ondan daha pahalıya satan yok.
2- Dünyada en fazla petrol üretilen merkezlere en yakın ülke. Dolayısıyla dünyadaki diğer ülkelere göre daha az navlun maliyetine katlanıyor.
3- Dünyadaki en önemli petrol taşıma güzergâhına sahip. Yani ülkemizdeki petrol boru hatları sayesinde hem petrol taşımacılığını diğer ülkelere göre daha ucuza mal ediyor. Hem de üçüncü ülkelerin bu boru hatlarından aldığı petrol üzerinden para kazanmaktadır.
4- Türkiye yetmiş ikimilyon küsurluk bir ülke. Yani dünyadaki birçok ülkeden nüfus olarak büyük. Ayrıca ekonomik büyüklük bakımından dünyanın 16. büyük, Avrupa’nın ise 5. büyük ekonomisi. Dolayısıyla alınan ham petrolün işlenerek akaryakıta ve diğer türevlere dönüştürülmesindeki sabit maliyetleri daha düşük. Bir başka deyişle sürüm fazla olduğu için, birim maliyetler daha düşük.

İşte yukarıda sıralamaya çalıştığımız sebepler dolayısıyla Türkiye diğer dünya ülkelerinden daha ucuza mal ettiği akaryakıtı, dünyanın en yüksek fiyatı ile satarak millete en büyük kazığı atıyor. Dolayısıyla dünyanın en büyük kazıkçısı bu fiyatları belirleyen AKP hükümetidir.

Bu fiyatlara ulaşmanın trajikomik bir hikayesi de var. Hatırlayacaksınız bir ara dünyada petrol fiyatları tarihinin en yüksek değerlerine ulaştı. İşte o dönemde haklı olarak bütün dünyada olduğu gibi bizde de akaryakıt fiyatları yükseldi. (Bu yükseliş diğer ülkelere göre biz de daha fazla oldu.) Sonra petrol fiyatları düşüşe geçti ve yaklaşık % 60 civarında geriledi. Biz de ne oldu? Fiyatlar olduğu yerde kaldı. Daha sonra dövizde bir yükselme oldu. İş bilen AKP hükümeti bu fırsatı da çok iyi değerlendirdi(!) ve akaryakıt yine zamlandı. Sonra dolar tekrar geriledi. Bizde ne oldu? Akaryakıt zamlanmaya devam etti?

Kokoroçte, çiğ köfte de dahi AB standartlarını millete uydurmaya çalışan AKP, sıra benzin fiyatlarına gelince kazık fiyatları millete uydurdu. Aşağıdaki tabloda AB ülkeleri ve Türkiye’nin akaryakıt fiyatlarını göreceksiniz. Yani kazığın Tablo ile açıklanmasını. (Tablo1)

Tablo 1: Kurşunsuz Benzin Fiyatları (95 oktan) Euro/lt
Avusturya 1,14 İrlanda 1,24
Belçika 1,33 İtalya 1,32
Bulgaristan 0,96 Letonya 1,05
Kıbrıs 0,92 Litvanya 1,14
Çek Cum. 1,20 Lüksemburg 1,11
Danimarka 1,39 Malta 1,11
Estonya 1,07 Hollanda 1,44
Finlandiya 1,37 Polonya 1,09
Fransa 1,31 Portekiz 1,33
Almanya 1,35 Romanya 1,01
Yunanistan 1,11 Slovakya 1,18
Macaristan 1,19 Slovenya 1,16
İspanya 1,10 İngiltere 1,27
İsveç 1,23 Türkiye 1,76
AB Ortalaması 1,26

Tablo 2:Kişi Başına Milli Gelir ve Benzin Fiyatları

Kişi Başına

Milli Gelir ($) Benzin Fiyatı ($)

Türkiye 9.241 2,47
Hollanda 39.278 2,07
İtalya 29.290 1,90
İngiltere 35.165 1,83
Almanya 34.219 1,94
Fransa 33.744 1,88
İspanya 29.527 1,59
Japonya 32.817 1,50
Brezilya 10.456 1,56
ABD 46.443 0,90
Kaynak: International Money Fund, 2009

Burada bir başka hususu da belirtmek gerekiyor. Eğer bu durumu es geçersek durumu bütün vahameti ile ele almış olmayız. Durumun vahametini daha iyi anlatabilmek için diğer ülkelerdeki kişi başına düşen gelir ile Türkiye’de kişi başına düşen geliri de karşılaştırmak gerekir. Böylece ülkelere göre akaryakıtın hane halklarının bütçesine getirdiği yükü anlayabiliriz. Mesela Hollanda da bir litre benzin 2.07 USD, Türkiye’de ise 2.47 USD. Yani iki ülkenin fiyatları arasında 40 cent fark var. Fakat bir Hollandalı bir depo benzin almak için yıllık gelirinin 0.0026 sını (onbinde yirmi altı) harcarken, ülkemizde yaşayan bir vatandaşımız bir depo benzin almak için yıllık gelirinin 0.013 (binde onüç) harcaması gerekiyor. Meseleye kişi başına düşen milli gelir açısından bakınca aradaki fark sadece 40 cent değil 5 kat demektir. Yani Hollandalı benzini bizim kişi başına düşen milli gelir rakamlarımıza göre 0.49 USD ‘ye almaktadır. Kazığın boyutu yani göründüğünden çok daha büyük.

Büyük Birlik Partisi İstanbul İl Başkanı Bayram Karacan