Bakan'dan kötü haber
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, eskiden sadece makroekonomik istikrarı sağlamak, borcu bir endişe kaynağı olmaktan çıkarmaya yönelik adımlar atıldığını, bu ikinci dönemde ise çok açık bir şekilde Türkiye'nin rekabet gücünü artırmaya, rekabet ortamını iyileştirmeye yönelik adımlar atıldığını söyledi.
Şimşek, 'Türkiye'nin İstikrar ve Büyüme Hamlesi' başlıklı Forum İstanbul'da yaptığı konuşmada, ekonomik istikrarsızlığın temelinde her zaman siyasi istikrarsızlığın olduğunu belirterek siyasi istikrarın önemine işaret etti. Şimşek, "Siyasi isitikrar bence çok önemli bir öğe olarak görülmesi gerekir" dedi.
Türkiye ekonomisinin son bir kaç yıldır dünya ekonomisiyle hızlı entegrasyon döneminden geçtiğine işaret eden Şimşek, dünyanın duvarların çok daha fazla yıkıldığı, ilişkilerin daha da sıkı olduğu noktaya doğru gittiğini, dünyanın muhtemelen daha düz bir hale geleceğini söyledi.
Son 9-10 aydır dünya ekonomisinin çok sıkıntılı dönemden geçtiğini ifade eden Şimşek, "Biz hala bu sıkıntıların ortasındayız. Bu sıkıntıların bizlere yansıması gerek ticaret ve daha ağırlıklı olarak finansman kanalıyla oluyor, olacak. Bu tür inişler, çıkışlar Türkiye'de de dünyada da yaşanıyor, bundan sonra da yaşanacak" diye konuştu.
Türkiye'nin geçmişe göre neden daha az kırılgan olduğuna değinen Şimşek, "Türkiye gerçekten evini düzene sokma konusunda büyük adımlar attı" dedi.
Türkiye'nin şoklara karşı duyarlılığında çok ciddi iyileşmeler yaşandığına işaret eden Şimşek, şöyle devam etti: "Dünya zor bir dönemden geçiyor. Türkiye finansman kanalı itibariyle bu yaşanan potansiyel kredi daralması riskine tabii ki duyarlı, tabii ki hassas. Bunun Türkiye'deki yansımaları tabii ki olacak. Türkiye bundan bir miktar etkilenecektir. Ama gerek bütçe açıklarının azaltılması, gerek bankacılık sisteminin daha sağlam yapıda olması, gerek rezervlerin düzeyi ve gerekse içerde, dışarıda yaratılan güven ortamı vasıtasıyla geçmişe oranla Türkiye'nin daha az etkilenmesi olasılığı son derece yüksek"
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, eskiden sadece makroekonomik istikrarı sağlamak, borcu bir endişe kaynağı olmaktan çıkarmaya yönelik adımlar atıldığını ifade ederek, bu ikinci dönemde çok açık bir şekilde Türkiye'nin rekabet gücünü artırmaya, rekabet ortamını iyileştirmeye yönelik adımlar atıldığını bildirdi.
"TüRKİYE ZAYIFLIKTAN ESNEKLİĞE DOĞRU BİR EVRİM GEçİRMİŞTİR"
IMF Avrupa Bölgesi Direktörü Michael Deppler ise, gelecek ayın başında IMF programının gözden geçirmesinin gerçekleştirileceğini hatırlattı. Deppler, programın son 3 yılında Türkiye'nin çok işler başardığını unutmamak gerektiğini belirterek, ''Türkiye'nin gelecekteki büyümesi için gereken temel, bu son programda da atılmıştır. Var olan
platformların üstünde sorunlarınızı çözmek için bana veya bizim kurumumuza başvurulması konusunda her zaman başvurulara açığız'' diye konuştu.
Deppler, Türkiye'nin 2001 ile 2007 yılları arasındaki gelişmesine işaret ederek, şöyle konuştu: "Bir yıl önce yine devlet içerisinde bir sorun vardı. Piyasalar nasıl cevap verdi buna? Hemen kendilerini stabilize ettiler, hemen istikrara kavuştular. Benim için bunlar çok önemli göstergelerdir. 2001 ile 2007 arasında ne kadar gelişildiğinin göstergesidir. Siyasal bir krize ekonomik bir çöküşle cevap verilmedi. Türkiye bu bağlamda zayıflıktan esnekliğe doğru bir evrim geçirmiştir" ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.