Bakan Güler'den işadamlarına tavsiye
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, nükleer enerji konusunda aklı eren ermeyen herkesin konuştuğunu, kendilerinin görevinin ise bu kişilere aydınlatmak olduğunu söyledi.
Türk işadamlarının enerji sektörüne yatırım yapması tavsiyesinde de bulunan Bakan Güler, "Bir tekstil tutturduk. Onları başarıyla yapıyoruz. Şimdi esas yapacağımız şey, yeni sektörlere girmek. Ben sizlere duyuru yapmak için vilayet vilayet, bir misyoner gibi bu yatırım imkanlarını anlatıyorum. Dünyada bir kabına sığmayan bir ülkeyiz, güçlü bir devletiz." dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, 7 genel müdürüyle birlikte İzmir İşadamları Derneği (İZİAD) tarafından düzenlenen, "Türkiye'nin Güncel Enerji Politikaları ve Alternatif Enerji Kaynakları" konulu panale katıldı.
Türkiye'nin enerji kaynakları ve enerji politikaları hakkında işadamlarını bilgilendiren Bakan Güler, "Enerji öyle bir konu olduki, klasik ifadelerin dışana çıktı. Eskiden 2 ton kömürünüzü alınca kışınızı çıkartırıyordunuz. Artık enerji enerjiden çok farklı bir boyut aldı. Bunun içinde enerji diplomasisi var, ülkelerarası ilişkiler var. Dış politikanın tamamen ana unsurları haline geldi." dedi. Uluslararası Enerji Hukuku'nun oluştuğunu ve bir anlaşmanın altına imza atıldığı zaman değiştirme olaşılığının çok düşük olduğunu belirten Bakan Güler, "Bir anlaşma yapınca 30 yılınız gidiyor. öyle anlaşmalar var ki, Anayasa'yı değiştirebiliyorsunuz ama uluslararası anlaşmaları değiştiremiyorsunuz. Yanlış yaptığınız zaman çocuklarınız torunlarınıza varıncaya kadar işin içine giriyorsunuz. Bi de arz güvenliği var. Paranız olsa dahi, gazınız olmazsa elektriğiniz olmazsa o parayı yakıpta ısınamıyorsunuz, elektrik üretemiyorsunuz." diye konuştu.
Türkiye'nin enerji konusundaki anlayış değişikliği yapması gerektiğini de ifade eden Enerji Bakanı Hilmi Güler, "Daha önceden doğalgazı tutturmuştuk, uzun süre doğalgazla gitti. Başlangıçta doğruydu, hava kirliliğiyle mücadele etmek için. Ben de İstanbul'da doğalgazın başındaydım. Evet doğalgaz temiz bir yakıt, kullanılması lazımdı ama bunu yaparken suyu unuttuk. Rüzgarımıza hiç bakmadık, jeotermalleri hiç düşünmedik. Güneşe hiç bakmadık. Güneşten çok sıcak alınca şikayet ettik. Güneşide enerji kaynağı olarak görmedik." diyerek alternatif enerji kaynaklarının önemine değindi.
Enerji konusunda yanlış yöne giden treninin raylarını değiştirdiklerini belirten Güler, bunun için çıkardıkları Yenilenebilir Enerji Yasası'nı da devrim olara nitelendirdi.
Esen rüzgarıdan, akan suyu, yerin altındaki jeotermali ve daha eleştirilen kömürü yeniden keşfetmeye başladıklarını anlatan Bakan Güler, hidrojen, dalga enerjisi, biodizel, bioetanol gibi hiç konuşulmayan konulara girerek treni bambaşka bir yöne götürmeye başladıklarını ifade etti. Yaptıkları şeylerin kolay olmadığını kaydeden Güler, "Bu yasaları çıkarmak öyle kolay olmadı. Şimdi aynı şeyi nükleerde çekiyoruz. Aklı eren ermeyen herkes işin içinde ama biz onları aydınlatmak zorundayız. Bunları yapmak kolay değil, bu bayrak yarışı." diyerek enerji konusunda Türkiye'ye büyük mesafeler kazandırdıklarını vurguladı.
Eski hükümetlerin yaptığı doğalgaz anlaşmalarına da değinen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, bunları kendilerinin zorda tekrar masaya yatırarak pazarlıklar sonucu düzelttiklerini vurguladı.
Eskiden en pahalı doğalgaz ve elektriği kullanan ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini ifade eden Bakan Güler, "Şimdi en ucuz kullanan ülkelerden biri haline geldik. Fiyatı aşağı çektik hem de kullanmadığımız gazın parasını ödüyorduk, onları sildirdik. Daha da önenlisi kendi doğalgazımızı, petrolümüzü aramaya başladık. Karadenizde ilk gazımızı bulduk. Akçakoca'da kullanmaya başladık. Suriye'de mayınlı alanı ele aldık, ordaki petrolü çıkarmaya başladık. Petrol bitince orada organik tarım yapacağız. Borla ilgili çalışmalar başlattık. Bor Araştırma Enstisütünü kurduk. Oradan güzel çalışmalar çıkıyor." dedi.
BAKAN GüLER: "İŞADAMLARININ PARA KAZANMASINI İSTİYORUZ"
Enerji sektörünün önemli bir yatırım alanı olduğuna da değinen Bakan Güler, işadamlarından bu alana yatırım yapmasını istedi.
Yenilenebilir Enerji Yasası'nı çıkardıklarını ve boşa Akan ırmakları, dereleri değerlendirmek için Su Kullanım Yönetmeliği çıkardıklarını belirten Güler, "Türbünler üretmeye başladık, projelendirdik. Bunların imalatına başladık. Binin üzerinde proje sahiplerini buldu. Bunların toplamı 5 Keban Barajı yapıyor. Eskiden enerjiyle uğraşan büyük firmalardı. Bugün 3 binin üzerinde enerji KOBİ'si oluştu." diyerek yatırım tavsiyesinde bulundu.
Türkiye'nin rüzgardan da yetirince yararlanamadığına değiren Güler, ülkenin rüzgar atlasını çıkardıkları bilgisin verdi.
Eskiden işadamları dağları bayırları dolaşıp rüzgar ölçüm aldığını, bunu bir dönem kendisinin de yaptığını ve 2 yıl bakanlığın kapısından giremediğini işadamlarıyla paylaşan Bakan Güler, "Türkiye'de 10 bin noktayı biz ölçtük. Türkiye'nin rüzgar haritası çıktı. Artık Türkiye'nin neresinde rüzgar hangi hızla esiyor, biliyoruz. Rüzgardan elektrik üretiminde 10 yılda alım garantisi koyduk. Hangi sektörde 10 yıl alım garantisi verdik. Müracaatlar patladı. Biz Türkler 21. yüzyılda rüzgarımızın varlığını farkettik. Rüzgar esiyor, biz es geçiyorduk. Bunlardan müracatlar yapıldı. Türkiye'de toplam üretilen 17 megawat rüzgar yıl sonunda 420 megawata çıkıyor. Sadece geçen hafta Antalya'da açtığımız 30 megawat rüzgar enerjisiyle 70 bin dairenin elektirik ihtiyacını karşılınıyor." bilgisini verdi.
Güler, rüzgarda en az 10 - 15 milyar dolarlık bir payasanın olduğunu da söyledi.
Jeotermal zenginliği sıralamasında Avrupa'da 1, dünyada 7. sırada olan Türkiye'de bu alanın da es geçildiğinin altını çizen Güler, "Tabiatın en temiz enerji kaynağı jeotermal. Yerin altında soba var, biz bundan faydalanmıyorsunuz. Bu bize nasip oldu. Bunları size bu işlere girin diye anlatıyorum. Yani bir tekstil tutturduk. Onları başarıyla yapıyoruz. Şimdi esas yapacağımız yer seni sektörlere girmek. Yeni iş sahaları, hatta mevcutları paçal yapmak. Hem tekstil hem enerji. Ben size yatırım duyurusunu oluşturmak için vilayet vilayet, bir misyoner gibi bu yatırımları anlatıyorum. Dünyada bir kabına sığmayan bir ülkeyiz, güçlü bir devletiz. Ancak bu çalışma ve projeyle olur. Sadece Enerji Bakanlığı'nın bu sahaları bile atılım yapmamız için bile yeterli olabilir." diyerek alternatif enerji kaynaklarının önemine dikkat çekti.
Kirli, pis dilenen kömürden ABD'nin elektirik enerjisinin yüzde 50'sini ürettiğini de kaydeden Bakan Güler, kendilerinin de kömür arama seferberliği başlattıklarını, yeni bulunan kömür miktarının ise 2.4 milyar ton olduğunu belirtti.
Bulunan kömürün bütün masrafları çıkarılması durumunda ekonomiye 40 milyar dolar bıraktığını da ifade eden Güler, "Bizde kömürden elektrikten üretmek kaydıyla kömür sahalarını ihale ettik. Haziranda zarfları açıp, ihaleyi en fazla elektrik vereni seçerek vereceğiz." dedi.
Güler, nükleerde de aynı şeyi yaptıklarını ve üretilen elektriğe 15 yıl alım garantisi verdiklerini, ihale sonucunun 24 Eylül'de belirleneğini söyledi.
Eskiden MTA'nın harita ve bilgilerinin gizli olduğuda belirten Güler, kendilerinin hepsini serbest yaptıklarını ifade etti.
Türkiye'nin enerji politikası olmadığı yönündeki eleştirileride cevaplandıran Güler, "Petrolü ve doğalgazı olmayan Türkiye ne olduda Bakü Tiflis Ceyhan Boru hattı, Nabukku gibi projelerle enerjide önemli bir oyuncusu oldu. O da bu projeleri gerçekleştirdiğimiz için oldu. Bu Türkiye'nin sıkı bir enerji politikası var ama yok diyenlor doğru konuşmuyor. çok sağlam bir kadromuz var, çalışıyoruz." cevabını vererek konuşmasını tamamladı.
Ege ve Batı Akdeniz Sanayici ve İşadamları Federasyonu (ESİDEF) Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Davulcuoğlu da, enerji varlıklarının ülkelerin geleceklerini belirlediğini söyledi. Dünya enerji politikalarında etkin olanların dünya politikalarının belirlenmesinde başrolü oynadığını ifade eden Davulcuoğlu, enerji maliyetlerindeki vergi yükününün sanayici ve işadamlarının rekabet etmedeği etkinliğini zayıflattığının da altını çizdi.
Davulcuoğlu panele katılan işadamlarını, TUSKON'un 13-17 Mayıs Afrika Dış Ticaret Köprüsü ve 16 - 18 Haziran Pasifik Dış Ticaret Köprüsü'ne davet etti.
İZİAD Başkanı Reşit Karabulut ise üretim sektörlerinin en önemli giderinin enerji olduğunu söyleyerek, "Mevcut enerji kaynaklarımızdan olan petrol ve yan ürenlerinin hem tarım hem de üretim sektöründeki yüksek maliyeti imalat maliyetlerini olumsuz etkilemektedir. Petrol ürünlerindeki satış fiyatlarının yüzde 75'ini vergiler oluşturmaktadır. Bu ise bütün sektörlerdeki üretim aktivitelerini olumsuz etkilemektedir. Hükümet ve bakanlıktan isteğimiz, vergi oranlarının makul seviyeleri indirilmesi ve reel sektörün rahatlatılmasıdır. Enerji Bakanlığımızın Türkiye Petrol Anonim Ortaklığı'nın bu alanda ısrarla sürdürdüğü yenri petrol arama çalışmaları hepimizi ümitlendirmektedir. Umarız ki bu çalışmalarla ham petrolde dışa bağımlılığımız azalır, cari açıklarımız azalır. üretim sektörlerimiz daha dinamik hale gelir." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.