İthalat patladı
İktidar partisi, 9 yıllık icraatlarını 'Alnımızın Ak'ıyla 8.5 Yıl' isimli kitapta toplayıp, her yere dağıttı. Ekonomi bölümünde, 'İhracatı tam 4 kat artırdık' şeklindeki vurgulu başlık dikkat çekici.
Aynı bölümde, 'İthalat Rakamları'ndan hiç bahsedilmiyor oluşu Milli Gazete'nin gözünden kaçmadı.
Milli Gazete'nin, konuyla ilgili haberi şöyle:
"Bir önceki veya bir sonraki sayfada da, tek kelime yok. Yoksa yazıldığı gibi 'ihracat, alın ak'ı iken, 'ithalat, alın karası mı' ki görmezden geliniyor?
İktidar partisi, 9 yıllık iktidarın icraatlarını 'Alnımızın Ak'ıyla 8.5 Yıl' isimli kitapta toplayıp, her yere dağıttı. Bugüne kadar yapılan hizmetler ve faaliyetler, bol görsel destekli mizanpajla seçmenin bilgisini sunuluyor. Fotoğraflarla anlatılan birçok şey var.
Özellikle Ekonomi bölümünde, 'İhracatı tam 4 kat artırdık' şeklindeki vurgulu başlık oldukça dikkat çekici. Fakat ortada bir hinlik var. Nedense, aynı bölümde, 'İthalat Rakamları'ndan hiç bahsedilmiyor. Bir önceki veya bir sonraki sayfada da, tek kelime yok. Aslında 'ihracat-ithalat' rakamları hep birlikte analiz edilen, en temel istatistikî veriler. Ekonomistlere göre, ihracat kadar ithalat da önemli. Hatta ülkenin geleceği ve ekonomik dengeler açısından belki çok daha önemli. İktidar partisi temsilcileri ve ekonomi yöneticileri, ballandıra ballandıra ihracatta kırılan rekorları anlatıyorlar. Ama asıl rekor, ithalatta kırılıyor. Fakat nedense, bundan hiç söz eden yok. Yoksa yazıldığı gibi 'ihracat, alın ak'ı iken, 'ithalat, alın karası mı' ki görmezden geliniyor?
3 kat nasıl 4 kat oldu?
Önce kitaptaki, çok büyük bir tashih veya yanlışı düzeltelim. 'İhracatı tam 4 kat artırdık' diye büyük puntolara başlık atılmış. Altına da, '2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatı, tam 4 kat artırdık ve 2010 yılında 114 milyar dolara yükselttik' ifadesi eklenmiş. Basit bir bölme işlemi yapan, ihracatın 4 kat değil 3.1 kat arttığını rahatça hesaplayabilir. Aradaki yanılma payı farkı 0,9. Aslında tam bir skandal. Nasıl gözden kaçtıysa?
Alın karası
Şimdi kitapta tek kelime yazılamayan, ancak rekor üstüne rekor kıran ithalat rakamlarına yakından bakalım. Öncelikle AKP'nin kitapçığa almaya cesaret edemediği ithalat rakamları, 8,5 yılda gelinen vahim tabloyu ortaya koyuyor. 2002'de iktidara geldiğinde 51.5 milyar dolar olan toplam ithalat, 2010'da 185,5 milyar dolara yükselmiş. Yani 8,5 yılda tam 3,6 kat artış yaşanmış. Yine 2009'a göre artış oranı ise yüzde 31,6. Bir önceki yıl 140 milyar dolar ithalat yapılmış. Yani ithalatta, artış değil adeta patlama olmuş. Özellikle son 4 yılda rekor üstüne rekor kırılmış.
98 kalem ithalat
DTM'nin resmi verilerine göre, yurtdışından 98 ana kalem başlığı altında binlerce çeşit ürün ithal ediliyor. 28 ana sektörden 16'sında net ithalatçı konumunda olan Türkiye, yabancı sermaye çekme bahanesi ve dışa açılım politikaları sebebiyle son 8,5 yılda tamamen'ithalatçı' ülke konumuna düştü. İthalatın milli gelir içindeki payı 2002'de 22,4 iken, 2010'da 29,4'a kadar yükseldi. İthalattaki patlama, her geçen yıl dış ticaret açığını artırdı. 2002'de 15,4 milyar dolar olan Türkiye dış ticaret açığı, 2010 yılında 71. 5 milyar dolara ulaştı. Açıktaki hızlı büyüme, gelecek için alarm sinyali veriyor.
Bu sektörlerde bağımlıyız
DTM'nin verilerine göre, yurtdışından 98 ana kalem başlığı altında binlerce çeşit ürün ithal ediliyor. 28 ana sektörden 16'sında net ithalatçı konumunda olan Türkiye, yabancı sermaye çekme bahanesi ve dışa açılım politikaları sebebiyle son 8,5 yılda tamamen 'ithalatçı' ülke konumuna düşürüldü.
Tamamen ithalata bağımlı olan sektörlerin başında hampetrol ve doğalgaz geliyor. Pamukta, artık ithalata bağımlı bir ülkeyiz. Hayvancılıkta ise, canlı hayvanla başlayan ithalat, kırmızı ete kadar dayandı. Tarım ürünlerinde ise, her geçen gün çeşit sayısı artıyor. İthalat kalemleri arasında şu ana kalemler var: Kimyasal madde ve ürünler, makine ve teçhizat, kok kömürü ve petrol ürünleri, ana metal sanayisi, tıbbi aletler, optik, saat, bilgi işlem makineleri, linyit, televizyon, telefon, elektrikli aletler, kağıt ve ürünleri, ulaşım araçları, tarım ve hayvancılık, deri, plak ve kaset, ağaç ürünleri.
İthalat işte böyle patladı
SEKTÖR 2002 2010
(Milyon/$) (Milyon/$)
Ham petrol ve doğalgaz 9. 203 38.496
Kazan, Makine ve cihazlar 8.173 21.264
Demir ve Çelik 2.904 16.118
Elektrikli Aletler 4.356 14.639
Kara taşıtı ve otomobil 2.332 13.419
Canlı Hayvanlar 15 333
Et ve sakatat 0.0005 250
Balık ve deniz ürünleri 18 133
Kuş tüyü, insan saçı, çiçek 8 31
Şemsiye, baston, kamçı, kırbaç 4 41
Saat 76 253
Kalem ve Fırça 162 387
Oyuncak 78 471
Süt, yumurta, bal 37 128
Kozmetik ve parfümeri 290 984
Seramik 100 390
Cam ve cam eşya 168 616
2002'de neydi? 2010'da ne oldu?
Tahmin edildiği gibi, ham petrol ve doğalgaz, ithalat listesinin başında geliyor. Türkiye'nin ham petrol, akaryakıt, doğalgaz, petrol gibi enerji hammaddeleri ithalatı, 2002'de 9,2 milyar dolar iken bu rakam 2010'de 38.5 milyar dolara yükselmiş. İkinci sırada kazan, makine ve cihazlar var. Bu sektörde 8,1 milyar dolar ithalat, bugün 21,2 milyar dolara çıkmış.
En çok ithalatın yapıldığı sektörlerden demir ve çelik, üçüncü sırada geliyor. 2002'de 2,9 milyar dolar olan bu sektördeki ithalat, geçtiğimiz yıl 16,1 milyar dolara ulaşmış. Elektrikli cihazların ithalatı ise, 8,5 yılda 4,3 milyar dolardan 14,6 milyar dolara fırlamış.
Araba ve diğer kara taşıtları ithalatı, patlayan sektörler arasında bulunuyor. 8,5 yıl önce 2,3 milyar dolar olan bu sektördeki ithalat, şimdi 13,4 milyar dolara ulaştı. Artık yollara, yabancı marka arabalar hâkim oldu.
İthalatı patlayanlar!
Yanlış politikalar, hayvancılığı bitirdi. Son 2 yıldır yaşanan hayvan krizi nedeniyle, 2002'de sadece 15,9 milyon dolar gerçekleşen canlı hayvan ithalatı, adeta patlama yaparak 333 milyon dolarlık seviyesine ulaştı. 51 bin dolar gibi neredeyse yok denecek miktarda az olan et ve sakatat ithalatı ise fiyatları düşürmek için alınan kırmızı et ithalatı kararıyla 250 milyon dolar seviyesine çıktı. Balık ve deniz ürünleri, ithalatı da 2002'ye göre neredeyse 7 kat artarak 18,7 milyon dolardan 133 milyon dolara çıktı. Pamuk üretiminde aslında iyi bir noktada olan Türkiye, IMF endeksli tarım politikalarıyla pamuk üretimini kendi eliyle baltaladı. AKP iktidarının yanlış politikaları nedeniyle 2002'de 1,2 milyar dolar olan pamuk ve pamuk ipliği ithalatı, 2010'da 3,3 milyar dolar seviyesine ulaştı.
Milli Gazete
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.