Ekonominin patronu konuştu
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) 42. Olağan Genel Kurul toplantısı, Çırağan Sarayı'nda başladı.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner yaptığı konuşmada 'Türkiye'nin acilen yeni bir reform ateşine kapılması gerekiyor. Bunu yapmamanın bedeli kendimizi masatlığa mahkum etmek olacaktır.
Bu çerçeve açısından yeni anayasanın bu yıl sonuna kadar yapılmasıdır. Saygın sivil toplum örgütlerinde zaten bir mutabakat var. Bir anayasa uzlaşma komisyonu mevcut.
Siyaset kurumu geniş bir mutabakat sonucu şekilleneceği konusunda bir kötü izlenim vermemelidir. Yeni anayasanın temel meselesinin vatandaş devlet ilişkisinin vatandaşın özgürlüğü olarak tanımlanması gerektiğini yinelemekte fayda buluyorum.
Türkiye'nin kürt sorunu iç mesele değil sadece. Ortadoğu'yu özellikle güney komşularımızı etkileyen bu çatışmayı demokrasimizi derinleştirerek düzeltebiliriz. Biz bunu başarabileceğimize inanıyorum.
Gelecek dönemde de TÜSİAD Yönetim Kurulu bu kurumun geçmişine sahip çıkarak çalışacaktır. Odak noktamız insandır.
İnsanı bir birey olarak hak ve özgürlükler hak ve eğitimle şekillendirmektir. İnsana özgürlük yolları açamayan hiç bir ülke gelecekte kendine yer bulamaz' dedi.
VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ...
Ali Babacan;
Yanıbaşımızda Kuzey Afrika'da Ortadoğu'da yaşanan tarihi süreç içinde bulunduğumuz konjentürün en önemli gündem maddesi.
2011 yılı her açıdan hareketli bir yıl oldu. İçeride bir seçim dönemi yaşadık. Türkyie'nin siyasi istikrarının devamı için reform süresinşin devamı için halkımız önemli bir mesaj verdi ve yola devam dedi.
Türkiye'nin son 9 Yılda elde ettiği başarılar sonraki dönemle ilgili ciddi açıdan Türkiye için değil coğrafyamızla ilgili önemli gelişmeler gösterdi.
Bugün Türkiye gündeminde ne oluyorsa dünyanın gündeminde. Artık dünya gündeminde Türkiye'yle ilgili her yerde haberler yapılıyor.
Türkiye'nin artık örnek teşkil ettiğini de göz önünde bulundurursak yükümüz daha da artıyor.
Hükümet ve iş dünyası olarak yaptıklarımız yakından izleniyor.
Kamu vicdanında yer bulmayan insanların iikna olmadığı aklında içine sindiremediği tablolar yaşıyoruz. Bu konuda hükümet olarak kararımız tam. Mevcut düzenin bozulmasından rahatsız olanlar olacaktır. Bu konudaki kararlılığımız tam.
Türkiye'nin ekonomisiyle ilgili özellikle avupa ekonomisiyle ilgili kısaca değinmek istiyorum.
2009'da başlayan ekonomik kriz tarihteki en önemli krizlerden biriydi. hangi rakama bakarsanız bakın boyutlar çok büyük. Genel görünüme bakınca Avrupa'nın büyümesi düşün olarak kalacak. Krizdenm çıkışta Japonya dahi Avrupa 'dan daha hızlı bir çıkış gösterdi. Avrupa ABD'den daha yavaş büyüyecek. Dün dünya bankasının yayınladığı rakamlara göre avro bölgesinin büyüme tahmini -0.3 olarak belirlenmiş.
İleri doğru görünüm iç açıcı değil. Güven endeksi 2011 yılının başıyla mukayyese edecek olursak ciddi şekilde düşüyor. Problemlerin ötelenmesi AB'nin içinde bir otak çerçeve oluşturulamaması moralleri bozuyor.
Sanayi üretimine bakınca yine trendler olumlu değil.
İşsizlik oranları aşağı düşmüyor,pek çok ülkede yükselmeye devam ediyor. Almanya istisna fakat diğer tüm ülkelerde sıkıntılar devam ediyor. Her akşam haberlerde bir Avrupa ülkesinde insanların sokaklara döküldüğünü görüyoruz.
Kurumsal zayıflıklar söz konusu. Parasal birlik var ama ortak bir politika gerçekleştirilemiyor. Avro kullanan ülkelerin kendi aralarında bir suçlamaları var. Birbirlerini suçluyorlar. Bunu ulusal egemenlik meselesi haline getiriyorlar. Para basma zaten bir ulusal egemenlik meselesi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.