Şimşek KEY hesapları için garanti verdi
Ak Parti Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli ile birlikte Giresun'a gelen Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Fiskobirliği Entegre Tesisleri'nde basın toplantısı düzenledi.
2000 yılından buyana kendisinin Karadeniz'e yaptığı ilk ziyaretin Giresun'a olduğunu belirten Şimşek, "Bölge gerçekten çokta güzel bir yer, hatıralarımızda öyle kaldı. Sayın Nurettin Bey de beni buraya davet edince iyi olur dedim. Aslında Türkiye'deki, bir çok vilayetimizi yakından tanımak, ordaki gelişmeleri, sorunları yerinde görmek amacıyla bu aralar epey bir ziyaret gerçekleştiriyoruz. Buraya gelmeden önce Doğu da, Güney de, Batı da ve Orta Anadolu'da olmak üzere bir çok yeri gezme imkanımız oldu. Onun içinde bugün Giresun'da bulunmaktan çok büyük bir mutluluk duyuyorum. Şuanki Giresun'un durumu ile 2000 yılındaki durumunu karşılaştırdığımda çehresinde muazzam bir değişim var. Her şeyden önce alt yapısında bir düzelme var ve Karadeniz Sahil Yolu harika olmuş. Gerçekten emeği geçen herkese teşekkür etmek lazım. Bu gezimiz sayesinde bundan sonra Giresun'da yapmamız gerekenleri her yönüyle, hava alanından, diğer konulara kadar burda yerinde görme, beraber oturup inceleme fırsatı bulacağımdan dolayıda sonderece mutluyum." diye konuştu.
Yaptığı kısa konuşmadan sonra soruları alan Devlet Bakanı Şimşek, Konut Edindirme Yardımı (KEY) ödemelerinin 2 ay daha uzatılması ile ilgili soruya ise şu cevabı verdi: "Bu ülkede 80'li, 90'lı yıllarda işte zorunlu tasarruf ve KEY gibi adlar altında zamanın hükümetleri tarafından alınan kararlar doğrultusunda vatandaşlardan veya iş verenlerden bir takım kesintiler yapılmış. Sonra da bunlar ortalıktan kaybolmuş. Biz bundan önce biliyorsunuz, 14 katrilyon lira eski parayla Nema ödedik. Yani başkaları almış kullanmış biz geldik o imkanı oluşturduk ve vatandaşımıza o paralarını geri iade ettik. Faiziyle birlikte, şimdi KEY hesaplarıda böyle bir durum."
2 aylık uzatmanın tamamıyla teknik bir sebepten dolayı istendiğini ancak bu uzatmanın, uzatma zamanın tümünü kullanılacağı anlamına gelmediğini ifade eden Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: "Yasal olarak 2 ay daha uzatılması imkanı vardı bu benden talep edildi. Aslında Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan bazı bilgi eksikleri olduğu için, bunlarıda tamamlayalım, herkese ödeyelim. Yararlanan miktar artsın yani herkes yararlanabilsin şeklinde bir kaygı vardı. Ama bu şu anlama gelmiyor; biz bu 2 aylık sürec içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu istenen bilgilerin tümünü bize aktardığı zaman belki süreci çok daha erkene alabilriz. Bu konuda 87 yılından bugüne gelene kadar bir ses çıkarılmamış şurada yapılan çaşılmaların bitmesine 2 ay gibi kısa bir süre kala yaygara koparmaya gerek yok. Bizim yapacağımız şey şu illaki bu iki aylık süreci beklemek zorunda değiliz yani yarın bize bütün hesaplar kayıt altına alınmıştır. Yararlanabilecek herkes için tüm bilgiler toplanmıştır denilse yarın biz hemen öderiz. Zamanında birileri bunları toplamış ne konut vermiş nede iade etmiş. Biz başkalarının hataları sürekli düzeltmekle meşgulüz. Yani sosyal güvenlikte böyle zorunlu tasarrufta böyle KEY ödemelerinde böyle sürekli başkaları 90'lı yıllarda daha önceki dönemlerde bir şeyler yapmış batırmış şimdi biz onları temizliyoruz. Dolayısıyla o KEY hesapları konusunda zerre kadar şüphe olmasın."
Yeni dönemde Hükümetin Fındık konusuyla ilgili ne tür bir politika izleyecektir şeklindeki bir soruya Şimşek, konu ile ilgili olarak Hükümetlerinin çalışmalarını yaptığtını, burda önemli olanın üreticiyi mağdur etmemek ve Türkiye'nin bu üründe Dünya'daki konumunu sekteye uğratmayacak, zedelemeyecek bir model geliştimek olduğunu belirterek bu konuda çalışmaların devam etmesi nedeniyle kendisinin fazlada bir şey söyleyemiyeceğini belirtti.
Kamu İhale Kanunun'da yapılması planlanan ve yerel medyanın istemediği bir değişiklik hakkındaki bir soruya ise Şimşek, "Biz zamanında bir model geliştirmişiz ama o model şuanda bazı yönleri itibariyle sorun oluşturuyor. Şöyleki, bazı projelerin gecikmesi, çok sorunlu boyutları var. Onları düzenlemeye yönelik bir iyileştirme, yoksa böyle yerel basının sesini kesme felan gibi bizim bir hedefimiz olmamıştır. Tam aksine yerel basın bizim dönemimizde gelişmiştir ve gelişmesinde de büyük bir katkı vardır. Bakın şuanda Türkiye'de bin 300 tane radyo kanalı var, yaklaşık uydularıda katıyorum 360'ın üzerinde de televizyon kanalı var. Yani Dünya'nın hiçibir yerinde görülmeyen muazzam, dinamik güçlü bir medtamız var. Bundan da çok gurur duyuyoruz. İnşaallah bu kadar rekabet içerisinde çok daha verimli belkide çok güzel programlar üretir BBC gibi de ihraç edersiniz. Bizim ümidimiz öyle rekabetin olduğu yerde verimlilik olur."diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.