TÜMSİAD: Belirsizlik ekonomik hayatı derinden etkiliyor
Türkiye’nin son bir yılını üretilen gündemler, demokratik savrulmalar, hukuk ve siyaset arasında yaşanan gerilimler, hak ve hürriyetler, kapatma davası gibi sosyal ve ekonomik hayatı derinden etkileyecek tartışmalarla geçirdiğini vurgulayan Yıldırım, “Zaten ağır istihdam maliyetleri, vergiler ve piyasa sıkıntılarıyla boğuşurken, küresel krizin de dalgaları KOBİ’lerimizin tüm dengelerini ve kimyalarını bozmuştur. Bu süreçte, birebir etkisi olan kuru, kuruluş ve yetkili organların ortaya koyduğu bu fatura, piyasalarımız ve KOBİ’lerimiz açısından çok ağır olmuştur. Büyümemiz yakın zaman içinde hız kesmiş, büyümeyle paralel şekilde hesaplanan enflasyon hedeflemesi sapmıştır. Piyasalardaki likitide sıkıntısı had safhaya ulaşmış, ödeme ve tahsilat sıkıntıları esnafın iş potansiyelini derinden etkilemiş, işlerin durma noktasına ulaşmasına neden olmuştur. Merkez Bankası’nın birkaç puanlık faiz artırımı ise, bu savrulmalar içinde yaşadığımız sonuçlardan bir tanesidir. Bu operasyonun, ekonomimizi ayakta tutan sıcak paranın içerde tutulması için mecburen alınan bir karar olduğu çok açıktır” dedi.
Demokratik teamüller yerle bir olurken, hak ve adalet kavramları tartışılırken, özgürlükler için atılan adımlara izin verilmezken, ülkedeki sosyal yapıda böylesine aksaklıklar ortaya çıkarken, bundan ekonominin ve piyasaların etkilenmemesini beklemenin tutarsızlık olacağını belirten Yıldırım, “Piyasalar öngörüsünü ve gelecek vizyonunu kaybetmiştir. İşadamları önünü göremez hale getirilmiş, kalkınma ve gelişmenin vazgeçilmez unsuru olan güven ve yatırım ortamı yerli ve yabancı yatırımcılar açısından kaybolmuştur. Bu şartlarda, Merkez Bankası’nın faiz uygulamalarını tartışmak sadece teferruatla meşgul olmaktır. Asıl tartışılması gereken dinamizmiyle, dinamikleriyle ve mevcut potansiyeliyle bu ülke ekonomisinin siyasetin şamaroğlanı ve uydusu haline getirilmesi, piyasaların moralini bozan bu gelişmeleri neden yaşadığımızdır?” diye konuştu.
Yıldırım, sosyal, siyasal ve ekonomik süreçle ilgili gelişmeleri ibretle takip ettiklerini belirterek, “Siyaseten defolu, niyeti de geçmişi de sabıkalı, üstelik hiç etik olmayan yöntemlerle pazarlanmaya çalışılan siyasi oluşumlar, partiler mezarlığı haline getirilmeye çalışılan süreci kendisine yontmaya çalışan isimler ve izlediğimiz siyasi manevralar, bu ülke insanının demokrasimize de , hak ve adalet kavramına da inancını zayıflatmıştır. Biz böyle bir ülke görüntüsü istemiyoruz. Biz, ekonomisisi de demokrasisi de güçlü ve normal şartlar altında işleyen bir yapı arzuluyoruz. Böyle bir ülkenin ekonomik aktörleri ancak, küreselleşen dünyada söz sahibi olabilir” açıklamasını yaptı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.