Bunu yapacak kadar zengin miyiz?

Ekmek israfı ile ilgili en anlamlı çağrı, Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER)’den geldi. 

Ekmeği çöpe atacak kadar zengin değiliz

“Ekmeğe muhtaç olan insanlarımız var. Lütfen Ekmeği İsraf Etmeyelim” diyen ÇETKODER Genel Başkanı Mustafa Göktaş “Lütfen ekmekleri çöpe atmayalım. Fakir ve dar gelirli halkımızın birçoğunun tek gıdası haline gelen ‘Ekmek’te, milletçe tasarrufa yönelmek zorundayız. Üretilen ekmeğin yüzde 10'u çöpe gidip israf olmaktadır. Yazıktır, bu büyük bir israftır. Çöpten çıkarıp bunları yiyen insanlarımız olduğunu unutmayalım. Sadece ekmek ile gıdasını temin eden insanlarımızı hiç unutmayalım. Bizim ülkemiz, ekmeği çöpe atacak kadar zengin değil” çağrısında bulundu. 

Ekmek nimettir, yeri çöplük değildir

“Kaldı ki zengin bir ülke dahi olsak, Ekmek nimettir, yeri çöplük değildir, çöpe atılmamalıdır. Çöpe atılan ekmekler yüzünden ülkemizde günde 3,6 milyon YTL israf edilmektedir” diyen Göktaş, özellikle Büyükşehirlerdeki ekmek israfına dikkat çekerek, “Lokanta ve büyük yemekhanelerde ve yemek üreten fabrikalarda, işyerleri, Hastane, yatılı okul, Öğrenci yurdu, Otel gibi yerlerde çöpe atılan ekmeklerin haddi hesabı yok” dedi. 

Göktaş’tan anlamlı çağrı

“Çöpe atılan ekmekler ile kimlerin karnı doyurulmaz, kimlere ne iş imkanları sağlanmaz?” diye soran Göktaş, “Lütfen ekmeği daha dikkatli tüketelim ve israf etmeyelim. Fakir ve muhtaç aileleri göz ardı etmeyelim. Tüketeceğimiz kadar ekmeği alalım. Çünkü tüketemediğimiz ekmek bayatladı diye çöpe atıyoruz. Yazık günah. Ona muhtaç durumda olanları unutmayalım. Tüm tüketici durumunda olan vatandaşlarımıza sesleniyorum. Bu konuda daha fazla duyarlı olalım. Ayrıca tüm üyelerimize yazı çıkarıyorum, halkın bu konuda bilinçlendirilmesi hususunda azami gayret sarf edelim” şeklinde konuştu.

Ekmek gramajına tahdit gelmeli

Bakanlığın bu konuda çok daha sıkı bir denetim uygulaması gerektiğinin altını çizen Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekmekteki gramaj uygulamasına tahdit gelmeli. 300 gram ekmek üretenler bunu abartıp kabartıp içi kof halde vermemeli. İçine konan katkı maddesi yasaklanmalı. Benzoil peroksit ten arınmış ekmek yemeli insanımız. Ekmek dolgun olmalı. İçi boş, halur ekmeği almak zorunda kalan vatandaş yiyemediği ekmeği bu kez çöpe atmakta. Ayrıca ekmek çok çabuk bayatlamakta. Gıda kontrol elemanları bu işi ciddi bir şekilde takip etmeli. Farklı fiyat uygulamalarının ise önüne geçilmeli. Bunun için ise ekmeğe standart getirilmeli. Ayrıca ekmek hijyenik koşullarda satılmalı, tüketilmeli. Halen ekmek ülkemizde elle seçiliyor, isteyen istediği şekilde ekmekleri karıştırıyor. Uygun olmayan ortamlarda satışa sunuluyor. Apartmanların bodrum katlarında üretim yapanlar var. ekmekte etiket gözükmüyor, üreticinin adı veya üretim yeri belli değil. Bunların çok sıkı denetlenmesi lazım.Halk sağlığı hiçe sayılıyor.”

Engin Kaşdaş-habervaktim.com