MÜSİAD: İç çalkantılar olmazsa, Türkiye krüsel krizi atlatacaktır

Vardan, MÜSİAD-2008 Ekonomi Raporu'nun açıklanması dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'de ilk kez yüksek kalkınma trendinin yakalandığı 2002-2007 döneminin ardından, iç ve dış ekonomik ve siyasal çalkantılar nedeniyle fırtınalı günler yaşandığına dikkat çekti. Türkiye'nin uzun senelerdir ilk defa 2002 yılından itibaren reformlara odaklanıp, neticede de olumu gelişmeler yaşandığını aktaran Vardan, "Elbette daha çok eksikler var ve yapılması gerekenler vardır. Bundan sonra Türkiye 2001 krizi sonrasında ilk defa sürdürülebilir borçlanma programından çıkıp, reel ekonomi, yani üretim odaklı sürdürülebilir bir kalkınma mimarisine başlamak durumundadır" dedi.

"TÜRKİYE FIRSATI KAÇIRMAK ÜZERE"
Küresel piyasalardaki dalgalanmaya işaret eden Vardan, Türkiye'nin böyle bir ortamda dahi büyümesini devam ettirdiğini, tüm olumsuz gelişmelerine rağmen yılın ilk çeyreğinde 6,6 gibi önemli bir oranda büyüyebildiğine işaret etti. Vardan, şöyle konuştu: "Açıkça görülmektedir ki iç siyasal çalkantılara muhattab olunmasa, Türkiye küresel dalgalanma veya krizden mukayeseli olarak az hasarla çıkabilecek, gelişmiş ülkelerin işadamları için Türkiye güvenilir bir liman olabilecektir. Fakat maalesef bu fırsatı kaçırmak üzereyiz" Türkiye'nin önündeki fırsatı kaçırmamak için iç etkenlerden sıyrılıp önündeki riskleri iyi okuması gerektiğini ifade eden Vardan, riskleri şöyle sıraladı: Ekonomik büyüme sürecinin yavaşlaması, ihracat pazarlarının durağanlaşması, dünya ekonomisinde enflasyon ve faizlerin yukarı yönde hareket etmesi, ülke içinde derinleşen siyaset ve yargı istikrarsızlığı ve çeteler sorunu, artan iş gücü arzına karşın yeterli istihdam imkanlarının oluşturulmaması, bölgeler arasındaki gelir dağılım dengesinin düzeltilememesi. doğrudan yabancı yatırım sermayesinin girişlerinin yavaşlaması, dünya ekonomisindeki finansal kriz nedeniyle kur artış riski dolayısıyla şirketlerin ödeme sıkıntısı ve likidite daralmasının yaşandığı uluslararası ortamda taze kaynakları uygun maliyetle temin etmede yaşanan sıkıntılar.

RAPORDA 9 BÖLÜMDE 100 ÖNERİ SUNULDU
Ömer Cihad Vardan, 'Demokrasi ve İstikrar içinde Kalkınma' başlıklı Türkiye ekonomisine ilişkin raporda önümüzdeki döneme ilişkin 9 bölümde 100 adet önerilerini sunduklarını anlattı. Bu önerileri içinde en acil gerekliliğin yargı reformu ve yeni anayasa olduğunu vurgulayan Vardan, son iki senedir yaşananların söz konusu düzenlemelere olan ihtiyacı ortaya koyduğuna dikkat çekti. Vardan, şöyle konuştu: "Unutmayalım, sürdürülebilir yüksek oranlı büyümeyi sağlayabilmek ve istihdamı arttırabilmek için ülkemizde tam ve kesintisiz demokrasiye ihtiyaç vardır"

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Vardan, önümüzdeki döneme ilişkin öngörülerinin sorulması üzerine, şöyle konuştu: "Bizler işadamları olarak işimize odaklanmak istiyoruz. Bizler sistemden kaynaklanan riskleri almak istemiyoruz. Diyoruz ki ülkemiz istikrarlı bir ülke olsun. O istikrar içinde planlamalar yapabilelim. Türkiye'de önümüzdeki dönemde bu belirsizlikler devam ederse maliyetlerimizin artacağı gözükmekte, buna bağlı olarak faizler de artıyor. Firmalar ikinci yarıda büyümelerini yavaşlatmak durumunda kalacaklar. Genel olarak da ekonomi yavaşlama sürecine girebilir. Arzumuz belirsizliklerin ortadan kalkması. Eğer siyasiler bu ortamı oluşturabilirse, biz yine aynı hızla ilerlemeye devam edebiliriz"

Vardan, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in Ak Parti'ye açılan kapatma davasının ülkeye maaliyetinin 20 milyar YTL olduğu yönündeki açıklamasının hatırlatılarak, MÜSİAD üyesi şirketlerin kayıplarına yönelik somut bir veri olup olmadığı şeklindeki bir soruyu cevaplandırırken, "Bunu artık tüm kesimlerin görmesi lazım. Yani bu(Ak Parti'nin kapatılması) artık basit bir olay değil. Şartel indirip şartel kapatmıyorsunuz. Kepenk indirip kepenk kapatmıyorsunuz. Ülkenin geleceği ile ilgili karar veriyorsunuz. Bu çok önemli" diye konuştu.

"ANAYASA'NIN HAZIRLANMA YERİ MECLİS"
Yeni bir anayasa hazırlanması noktasında artık bir ihtiyacın hasıl olduğu konusunda tüm kesimlerin hem fikir olduğunu ifade eden Vardan, Anayasanın hazırlanma yerinin Meclis olduğunu belirterek, bu çalışmaya herkesin varsa katkı sağlayabileceğini ifade etti.