Erdoğan'dan Baykal'a 'avukat' göndermesi
Ankara Sanayi Odası'nın yeni hizmet binasının açılış törenine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğ, burada yaptığı konuşmada önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ekonomisinin son 5 yılda aldığı olağanüstü mesafeyi rakamlarla aktaran Erdoğan, haksız eleştirilere de cevap verdi. Erdoğan'ın konuşmasının önemli ayrıntıları şöyle:
Büyüme rakamlarına dikkat
"Sanayicilerimiz özellikle ülkemizin hele hele ihracatında, tarım ürünlerinden sanayi ürünlerine geçişin sergilendiği şu 5 yılda çok önemli roller üstlendiler. Şimdi de Ankara Sanayi Odası kendilerine hizmette işlerini çok kolaylaştıracak bir binaya kavuştular. Son 5 yılda elde ettiğimiz iyileşme bu bina ile adeta simgesel bir önem taşıyor. Yüklenici firmayı ve yöneticilerini sözlerini yerine getirdikleri için kutluyorum. Türkiye ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 6.6 büyüme kaydetti. Sanayi'de bu yüzde 7.2 olarak gerçekleşti. 2003-2007 arasında bu oran yüzde 8.3 oldu. Bu tablo için ülkem adına sizlere teşekkür ediyorum. Ekonomimiz tam 25 çeyrektir büyüyor."
25 çeyrek sanal büyüme olmaz
"Sizler de çok iyi hatırlayacaksınız iktidarımızın her yılında her çeyrek büyüme oranı açıklandığında bunun sanal olduğu iddia edildi. Bunun gelip geçici olduğu söylendi. Hamdolsun 25 çeyrek geçti, 25 çeyrek devam eden bir sanal süreç olmaz. Bu iddia sahipleri sanayicimizin heyecanını anlamayan kesimdir. Biz işadamlarımızın önünde engel olmayacağız demiştik. İstihdamın önünde gölge olmayacağız demiştik. Bu görevi yürüten arkadaşları hep işin içinden birilerini getirdik. Arkadaşlarımızın dertlerini anlasın istedik. atacağımız her adımı ilgili kesimlerin katkısıyla attık. Yoldaki engelleri kaldıracağız. İhracatın önünü açacağız dedik. İmkanları da zorlayarak bu hedeflerimize doğru ilerledik ilerliyoruz. 79 senede ihracat 36 milyar dolarken şimdi geldiğimiz noktada 124 milyar dolar. Bu çok ilginç bir şey ortaya çıkıyor. Bu bir heyecandır. Dağ taş demeyeceğiz. Bu işin deli divanesi olacağız. Yok ben Ankara'ya kapanayım dünya gelsin görsün dersen kimse gelmez. Biz Türkiye'yi pazarlıyoruz derken bize hakaretler yağdırdılar. Biz bilimsel dil kullanıyoruz ama bunu anlamadılar. Biz ülkemizin ürünlerini, güzelliklerini pazarlıyoruz. Bunların hepsi artı olarak dönüyoruz. Görüyoruz ki GSYİH şimdi nerede. Çok kısa zamanda 659 milyar dolara çıktı. Bunlar durup dururken olmadı. Bir ülkenin kalkınma kriterleri bunlar. Bunları koy bir kenara yeni yeni borç kriterleri ortaya koy. Anadolu'nun sağında solunda köşesinde Türkiye'nin 500 milyar dolar borcu var diyorlar. İşte Merkez Bankası Başkanı, BDDK başkanı burada. Devletin kamu net borç stokunun ne olduğunu çok iyi biliyorum. Sisli bir ortamda iş yapmanın ne tür zorluklar taşıdığını sizler tecrübe ettiniz."
Halep oradaysa arşın burada ASO'da
"Geçmişe bir bakın her alanda istikrarsızlık hüküm sürüyordu. Böyle zamanlarda sıkıntıları hep birlikte yaşamadık mı? 2002 yılında özel sektör yatırımı 43.4 milyar ytl. 2007 sonunda bu rakam 155 milyar YTL oldu. Ben yoldan geçenin söylediği rakamı söylemiyorum. 2008 yılının ilk çeyreğinde bu rakam 44.6 milyar YTL oldu. 2007 yılında 357 bin adet otomobil satıldı. 2008 yılının ilk çeyreğinde 164 bin otomobil satıldı. 2002'nin genelinden daha fazla. Halep oradaysa arşın burada Ankara Sanayi Odası'nda. mevduat bankaları 32.2 milyar ytl kredi verirken bugün 254.9 milyar YTL kredi veriyor. Sadece bu rakam bile nereden nereye geldiğimizi söylemek açısından yeterlidir. Bütün bunlar güven ve istikrar ortamında oldu. Milletimizin bize duyduğu inançla, güvenli oldu. Türkiye'nin dört bir tarafındaki sanayicileriyle kurduğumuz diyalog sayesinde oldu. Şeffaf politikalarımız ve kararlılığımız sayesinde oldu. 130 milyar dolardan devraldığımız GSYİH'nin 659 milyar dolara çıkması bundandır. Bundan asla taviz vermeyeceğiz. Tam 18 yıldır Başbakanlık düzeyinde Irak ziyaret edilmemiş. Gittik konuştuk, uzlaştık ve geldi. Irak'la ticaret hacmimiz yeterli değil, 4 yılda hacmi 25 milyar dolara çıkartalım dedik. 18 yıldır yanıbaşındaki komşunun kapısını çalmazsan buraya ulaşabilir misin? oturacaksın dertleşeceksin sonra konuşacaksın. İran, Ürdün, Suriye, Yunanistan, kimse ile görüşmemişsin, sonra da rakamlar neden büyümüyor diyorsun. Böyle büyümez. Bugün traktör ihraç eden ülke olduk. Gittiğimiz ülkeler bizden bunu talep ediyor."
Baykal'a: Çetelere arka çıkanları millet tasfiye etti
"Türkiye'nin üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili derseniz başarılı olamazsınız. Düşman üreten değil dost üreten ülke olacaksınız. Suriye tarafında mayınlı araziniz yok, sizin tarafta var. 780 kilometrelik alan, oturduk bunun temizlenmesi ile ilgili yasa çıkardık ve bu mayınlı arazinin temizlenmesinden sonra burada organik tarım yapacağız. Akdeniz ve Ege'yi bir barış gölü haline getireceğiz. Kim kazanacak, benim milletim kazanacak. AB'de bazı kesimler Türkiye'ye alternatif üretme çabasında olanlar oldu. Sen AB ülkeleri ile bağını kopardığında ürettiğini nereye satacaksın, yatırım olmazsa istihdamı nasıl sağlayacağız. Bunlar sadece hamasetle söylenen laflar. Bu ülke hamasetten çok çekti. Yatırım olmadan istihdam ve üretim olmaz. Bunların üçü de olmadan netice almak olmaz. AB'den imtiyazlı ortaklık teklifi geliyor. Akdeniz Birliği'ni önümüze hedef olarak koydular. Gittik görüştük Paris'te. Hepsi ile görüştük. Ülke olarak tezlerimizi anlattım. Terörle mücadelemize destek istedim. İkili ilişkileri daha da arttırmanın yollarını aradık. Türkiye'nin bölgesel sorunlardaki arabuluculuğu yine bildiride özellikle vurgulandı. İsrail-Suriye, Filistin arasındaki diyalog çağrılarımızı bizim medyada ne kadar yer buldu. Bulmaz. Türkiye artık gündemi belirlenen değil, dünyada gündem belirleyenler arasında bir ülke. Bunun tersi de mümkün olabilirdi. 2002 öncesinde bunu defalarca gördük. Ankara'nın bitmek tükenmek bilmeyen tartışmalarla vakit kaybetmeye lüksü yok. Böyle bir senaryonun aktörleri içinde ben yokum. Ve şimdide ülkemizi minderden çekmek istiyorlar. Biz minderden çekilmeyi kabul etmiyoruz. Biz biliyoruz ki istikrar ve güven büyümenin iki ayağıdır. Türkiye'nin rol sahibi olmasından rahatsız olanlar. var. İçinde oldukları gemide delik açmak için çabalıyorlar. Bunu öyle bir pişkinlikle yapıyorlar ki millet de ibretle seyrediyor. Demokrasi ve hukuk hepimiz için hayati önem taşıyor. Cumhuriyetimizin her niteliğini aynı derecede önmsemeli ve sahiplenmeliyiz. Çetelere, mafyalara, karanlık odaklara arka çıkan siyaseti bu millet tasfiye etti. Gündemi saptırma gayretlerine ortak olmayacağız. Ekonomi adına tek söyleyebildikleri borçlar. onu da her seferinde yanlış aktarıyorlar. Kamu net borç stoku tarihinde ilk kez 2005 yılından itibaren gerilemeye başladı. 2005 yılında 270 milyar ytl olan net borç 2008 yılının ilk çeyrek sonu itibariyle 247 milyar YTL'ye geriledi. Net dış borcumuz 10 milyar YTL'ye geriledi."
Millet kimin ne yaptığını iyi biliyor
"Bizdekiler konuştukları zaman çarpıtıyor. Bu millet kimin ne yaptığını ve ne ürettiğini çok iyi biliyor. Belirsizlik ortamına rağmen hedeflerimizden asla taviz vermeyeceğiz. Hedefe ulaşmak için var gücümüzle gayret göstereceğiz. Tüm engellere rağmen Sosyal Güvenlik yasasını çıkardık. İstihdam paketimizi yasalaştırdık. Yatırımlarda önemli iyileştirmeler yaptık. Sanayicimiz ekonominin gözbebeğidir. Üretim, yatırım, istihdam ve ihracat noktasında sanayicimize güveniyoruz. 5 yıl sonra inanıyorum ki bugünkü sorunlar da giderilecektir. Yeter ki Türkiye'nin potansiyeline inanalım. Bir birimize güvenelim. Çözemeyeceğimiz hiç bir engel yok."
habervaktim.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.