Türkiye'nin önü aydınlık

Türkiye'nin önü aydınlık
İTO Başkanı Yalçıntaş: 'Gereksiz yere kara tablo çizmeyelim, Türkiye'nin önü aydınlık'

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, gereksiz yere kara tablo çizilmemesi gerektiğini, bugün kesinlikle Türkiye'nin önünde bir kara tablo bulunmadığını söyledi. Yalçıntaş, basın buluşmalarının 5'inciside yaptığı konuşmada ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunarak basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Basın mensuplarının büyümedeki yavaşlama, enflasyon rakamlarında yıl sonu hedefinin iki katına çıkılmış olması ve bazı bakanların farklı açıklamaları karşısında kendisinin nasıl karamsar olmadığının sorulması üzerine de Yalçıntaş, "Ben, hayal kuralım, olmayan, parlak tablolar çizelim demiyorum. Ama gereksiz şekilde kara bir tablo çizmemek lazım. Bugün Türkiye'nin önünde kesinlikle bir kara tablo yok. Türkiye'nin önünde açık, parlak bir tablo vardır. Ama Türkiye'nin yapması gerekenler de vardır. 2001'den bu yana çok ciddi mesafe kaydettik. Bütün mesele, birbirimizin ayağına basmadan, birbirimizi teşvik ederek, Türkiye'yi nasıl daha güzel yarınlara getirebileceğimizi konuşmak. Alınması gereken tedbirleri unutmamak ve zamanında almak lazım. Eğer 2008 biz sanayiciler açısından iyi ve parlak geçerse bu Türkiye açısında parlak geçer. Türkiye'de sanayi ileriye doğru gitmez ve duraklarsa ülke duraklar ve geriler" şeklinde cevapladı.

Merkez Bankası'nın son derece doğru bir şekilde, kademeli olarak Türkiye ekonomisinin üzerinde taşıdığı kırılganlığı da göz önüne alarak faiz indirimine devam ettiğine dikkat çeken Yalçıntaş, bu gidişin, başta FED olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinin merkez bankalarının faiz trendlerine bağlı olarak ve Türkiye'deki iç şartlar değişmediği sürece devam edeceğini düşündüğünü vurguladı. Yalçıntaş, 2008'in ilk çeyreğinde Merkez Bankası'nın kademeli olarak faiz indirimine devam edeceği söyledi.

DPT'nin 2008 yılı için açıkladığı büyüme rakamının yüzde 5,5 olduğunu hatırlatan Yalçıntaş, "Eğer 2007'nin üçüncü çeyreğindeki gibi olursa, Türkiye'nin bu büyüme rakamını yakalaması zor. Bunun için birtakım tedbirlerin alınması lazım" görüşünü dile getirdi.Büyümeyi etkileyen inşaat sektörünün daha da hızlanabilmesi için Türkiye'deki faiz oranlarının düşmeye devam etmesi gerektiğini ifade eden Yalçıntaş, mikro ekonomik tedbirlerin alınması, istihdam üzerindeki vergi yükü ve enerji maliyetlerinin düşürülmesi, KOBİ'lerin daha güçlü olabilmesi için ekonomik destek yanında Ar-Ge ve birleşme desteğinin sağlanması gerektiğine dikkat çekti.

Türkiye'nin büyümesinin devam ettiğini, Türkiye'nin aldığı makro ekonomik tedbirlerle 2001'den sonra temel parametrelerini düzelttiğini belirten Yalçıntaş, bunun sürdürülebilmesinin özel sektörün daha verimli, daha karlı olmasıyla doğrudan bağlantılı olduğuna işaret etti. Yalçıntaş, "Yeni hükümeti, bir dönüm noktası olarak görüyorum. Büyümenin devamı için bundan sonra yeni ekonomik politikalar uygulanmalıdır. Bu güne kadar uygulanan ekonomik politikalar görevlerini tamamlamıştır" şeklinde konuştu.

Hükümetin performansına ilişkin olarak da Yalçıntaş, objektif değerlendirme yapmanın önemine işaret ederek, 60. hükümetin devraldığı Türkiye ile bugünkü Türkiye'nin ekonomik şartlarına bakmak gerektiğini söyledi. Yalçıntaş, "Ben Türkiye'nin ciddi anlamda yol kat ettiğini görüyorum" dedi.

Özel sektörün dış borç oranının yüksekliğinin bir tehlike oluşturup oluşturmadığı sorusu üzerine Yalçıntaş, her işletmenin kendine has kuralları bulunduğunu, eğer karlıysa büyüyeceğini, bunun için de yeni yatırım yapmak zorunda olduğunu söyledi.

"Türkiye'nin büyümesinin ardında özel sektörün büyük payı vardır. Türkiye'de çakılan 100 çividen, 75'i özel sektör tarafından çakıldıysa, bunu özel sektör büyüyerek çaktı" diyen Yalıçıntaş, "Özel sektör dövizdeki dalgalanmalara karşı her zaman risk altında bulunuyor. Sorunun çözümü kurla oynamak değil, işletmeleri daha karlı, para kazanan hale getirecek tedbirler almaktır" dedi.

Yalçıntaş, İTO seçimlerinde veya yerel seçimlerde aday olup olmayacağına ilişkin bir soruyu da şöyle cevapladı: "Ben kendi açımdan çok net ve açık olarak söyleyeyim; ben İTO başkanlık görevini ifa ediyorum. Görev süremin sonu hukuki olarak 2008 Eylül veya Ekim. Görevim, bu zamana kadar Odayı en iyi şekilde temsil etmek. Bunun dışında aklımda bir şey yok."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.