Bu Nasıl İş?
Türkiye’nin yıllık ortalama 4 milyon tonu bulan narenciye üretiminin yüzde 25’ini karşılayan Adana’da birçok üreticinin hasat masrafını karşılamadığı için özellikle mandalinayı dalında bıraktığını kaydeden Cahit İncefikir, marketlerdeki fiyatların dudak uçuklattığını belirtti.
Portakal ve mandalinanın iç piyasada çok yüksek rakamlarla satıldığını belirten İncefikir, bu nedenle bahçelerindeki ürünü eritmekte zorlandıklarını vurguladı. Narenciyenin perakende olarak yüksek fiyatla satılmasının üreticiye hiçbir katkısının olmadığını kaydeden İncefikir, "Bahçede kilosunu 35 kuruştan sattığımız narenciyenin fiyatı batı kentlerinde 2.5 liradan başlıyor. Bazı marketlerde kilosu 6 liraya satılan portakal gördüm. Belediyelerin veya bakanlığın denetlemesi gerekiyor. Bu fiyatlar, üreticiye zarar veriyor" dedi.
Fiyatlar nedeniyle tüketicinin narenciye almaya korkar hale geldiğini belirten İncefikir şöyle devam etti:
"Türkiye’deki narenciyeyle ilgili en büyük problem iç tüketimde istikrar sağlayamamak. Türkiye narenciye tüketiminde Avrupa ülkelerinden çok geride. İsviçreli, narenciye ağacını ömrü boyunca görmemiş olmasına rağmen yılda ortalama 35 kilo portakal mandalina tüketirken, Türkiye’de Adana’da dahi bu rakam 20 kiloda kalıyor. Bunun nedeni özellikle marketlerdeki fiyat farkının çok yüksek olması. Türkiye’de greyfurt tüketimi ise daha komik durumda. Yılda kişi başı 200 gram greyfurt tüketiyoruz. Narenciyenin satılmamasının en büyük nedenlerinden biri fiyat uçurumudur. Fiyat konusu çözülmeden bunu aşmamız mümkün değil. Yetkililerin narenciyeyi toptancı hallerinden, satış aşamasına kadar takip ederek kar oranlarını sınırlaması gerekiyor. Toptancı halinde kilosu 80-90 kuruştan satılan narenciyenin fiyatı 6 liraya kadar çıkıyorsa bu işte bir sıkıntı var demektir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.