Siyasilerle MB arasındaki ilişki

Siyasilerle MB arasındaki ilişki
MB Başkanı Durmuş Yılmaz: "Siyasiler ile MB'nin ilişkisi bir kol uzunluğunda olmalı"

Merkez Bankası (MB) Başkanı Durmuş Yılmaz, siyasiler ile MB'nin ilişkisinin bir kol uzunluğunda olması gerektiğini söyledi. Yılmaz, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'ndaki (TTSO) "Para Politikaları" konulu konferanstaki konuşmasında, ülkenin ekonomik durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Konferansın sonunda katılımcıların sorularını cevaplayan Yılmaz, MB ile hükümetin ilişkilerinin nasıl olması gerektiği yönündeki soru üzerine, ülkeyi bürokratların yönetmediğini, siyasi tercihi siyasi iradenin ortaya koyduğunu hatırlattı. Yılmaz, hükümetin bir çerçeve çizdiğini ve bürokratların da o çerçeve içerisinde kendilerine verilen görevi yasalara uygun olarak yürüttüğünü kaydetti. 'MB'nın bağımsızlığından' anladıklarını ise, "Bağımsızlık başına buyrukluk, her istediğini yapabilirim demek değil. Böyle bir şey düşünmüyoruz, aklımızdan da geçmez. Bağımsızlığı bize varan TBMM'dir. İsterse TBMM riski göze alarak bu bağımsızlığı da geri alabilir. Ama böyle bir şey söz konusu değil." şeklinde açıkladı.

Bağımsızlık verilen kurumlara düşenin; siyasileri uygulanan politikaların doğruluğu konusunda ikna etmek olduğunun altını çizen Yılmaz, "Onlara rağmen değil, onları inandırarak bunu yapmaktır. İnanmıyorlarsa o zaman kendisine verilen görevi yasal çerçevede uygulamalarını sürdürmesi gerekir. Alınan bir kararın ekonomik faaliyetler üzerine etkisi zaman alıyor. Siyasiler kendilerini iktidara getiren kamuoyu ile sürekli yüz yüzeler. Kamuoyu uzun vadeli düşünmeyebilir, kısa vadede politika değişikliklerini talep edebilirler, siyasiler de bunu yapmak isteyebilirler, yapabilirler. Zaten bağımsızlığın amacı da, kısa vadede sık sık politika değişikliklerinin önüne geçmek ve alınan kararların sonuçlarını görebilmek üzere uzun vadeli uygulamaları sağlamaya yöneliktir. O nedenle MB'ye enstrüman bağımsızlığı verilmiştir, o nedenle MB'ye yönetim bağımsızlığı verilmiştir." diye konuştu.

Bu çerçevede siyasilerle MB'nin ilişkisinin bir kol uzunluğunda olması gerektiğine işaret eden Yılmaz, şöyle devam etti: "MB'nin bağımsızlığı siyasilerden uzak olmak değildir. Gerekirse MB ile hükümet aynı binada da olabilir. İsterseniz siz MB'yi Kaf Dağı'nın arkasına koyun. Eğer MB yöneticilerinin doğru zamanda doğru bildiklerini doğru şekilde hükümete söyleme cesaretleri yoksa sonuç değişmez. Bize düşen kanun çerçevesinde doğru bildiklerimizi hükümete aktarmak. Zaten bize kanunla verilen iki görev vardır; birisi hükümetin hazinedarlığını yapmak, diğeri de hükümete ekonomik konularda danışmanlık yapmak. Görevimizi de bu çerçevede yapıyoruz."


"FAZİ DÜŞÜRMEK İÇİN FAİZ ARTIRIYORUZ"


Yılmaz, bir soru üzerine, faizleri düşürmek için faizleri artırdıklarını belirtti. Bunun bir çelişki gibi göründüğüne değinen Yılmaz, gerek merkezi hükümet, gerek diğer ekonomik birimler, gerek MB ve gerekse toplum bir bütün olarak enflasyonla mücadelede kararlı olduğunu gösterdiği sürece Türkiye'de faizlerin düşeceğine vurgu yaptı.

Yılmaz, faiz oranlarını artırdıktan sonra, hazinenin muhatap olduğu gösterge kağıtlarının faiz oranlarının 2,5 puana yakın düştüğüne işaret etti. Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: "Biz beklentileri iyi yönettiğimiz, orta ve uzun vadede Türkiye'nin enflasyonla mücadelede kararlı olduğuna inandırdığımız sürece faiz oranları düşmeye devam edecektir. Bizim şu anda yüksek faiz-düşük kur diye bir politikamız yoktur. Bizim politikamız, hedef enflasyonla uyumlu faiz politikasıdır."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.