Kaygılı aile, okul korkağı yapıyor

Anne ve babanın çocuğuna bir şey olacakmış gibi aşırı kaygı duyarak yaklaşmasının, okul korkusuna yol açtığı belirtildi. Denizli Devlet Hastanesi ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı Dr. Ahmet Öz, böyle durumlarda bir uzmandan yardım alınması gerektiğini söyledi. 

Uz. Dr. Öz, okul korkusu oluşmaması için ailelerin yapmaması gerekenleri açıkladı. İlk defa okula gönderilecek çocukların, evden ayrılıp değişik bir ortama gireceği için kişiliklerine ve beklentilerine göre değişik tepkiler gösterdiğini belirten Öz, "Bazı çocuklar, tepkisini okul korkusuyla ortaya koyar. Okula gitmek istemez, zorlandıkları zaman da büyük tepkiler gösterirler. Bu durum, genellikle anaokuluna veya ilköğretim 1. sınıfa başlayanlarda görülmektedir fakat birçoğu kısa sürer" dedi. 

Bazı çocuklarda ise okul korkusunun, probleme yol açacak seviyede kendini belli ettiğini kaydeden Öz, "Anne ve babanın çocuğuna bir şey olacakmış gibi aşırı kaygısı, anneyle çocuk arasında çok sıkı ilişkiler olması, sokağa oynamaya göndermemesi ve devamlı gözünün önünde tutması sebepleriyle çocuk, anneyi kaybetme korkusu yaşar. Bu da okula başlamasını zorlaştırır" şeklinde konuştu. 

Okul korkusuyla karşılaşan ailelerin ve öğretmenlerin nasıl davranması gerektiğini de değinen Uz. Dr. Öz, "Çocuğu her zaman dinlemeli ve kaygılarını anlamaya çalışmalıyız. Okul korkusu, sıklıkla ayrılma kaygısıyla iç içedir. Çocuk, yakınlarının sevgi, destek ve bakımı olmadığında hayatta kalamayacağının farkındadır. Bu sebeple devamlı sevildiğine dair güvence arayışındadır. Bu güvence, okul fobisinde sarsılmıştır. Terkedileceğine dair kaygı duyar" dedi. 

Öz, çocuklara kızmanın, dövmenin veya "Okula gideceksin" gibi zorlayıcı sözler söylemenin yanlış olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti: "Çocukları suçlamadan değer vermek ve dinleyerek sıkıntıya yol açan faktörleri bulmak, çözüm için ilk adım olmalıdır. Öncelikle okula gitmesiyle birlikte ailesinden ve yakınlarından uzaklaşmayacağını hissettirmek gerekiyor. Konuşmalarımızı da bu yönde düzenleyebiliriz. Mesela, 'Ahmet okula gidecek.' yerine, 'Biz okula gideceğiz.' demeliyiz. Yani çocuk, ailenin sevgisini bile zihninde taşıyabilmeli." 

Çoğunlukla çocukların okul korkusu geliştiği zamanlarda ailelerin de endişelendiğini vurgulayan Ahmet Öz, ailelerin, kaygılarını ve endişelerini kesinlikle çocuklarına yansıtmaması gerektiğini ifade etti. Öz, "Çocuklar, o endişeyi arttırmamalı. Aynı zamanda çok zorlayıcı olmamak gerekiyor. Okul korkusuyla karşılan aileler, bir uzmandan yardım almalıdır" dedi.