'Ot' Deyip Geçme Günahı Gözet!

Son zamanlarda bazı kesimlerce esrarın doğal olarak yetişen bir ot olduğu, bu yüzden kullanılmasının haram olmadığı görüşü yayılmaya başlandı. Çünkü esrar tarlada, bahçede veya saksıda yetiştirilen ve kurutulmasının ardından sigara gibi sarılıp içilen bir madde. Hatta içinde kimyasal katkı maddeleri bulunmadığını söyleyip esrarı sigaradan bile masum göstermeye çalışanlar var.

Oysa ki esrar içildiğinde insanda rahatlatıcı bir etki oluşturuyor ve sarhoş ediyor. Zaman, mekan, ses gibi algıları değiştirip kişinin hayal âlemine dalmasına sebep oluyor. Bu sebeple de dinen kullanımı uygun değil. Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şadi Eren, esrarın sarhoşluk veren etkisine dikkat çekerek kullanımının haram olduğunu söylüyor: “Sarhoşluk veren her şey haramdır hadisinden yola çıkarsak esrar kullanımının haram olduğunu görürüz. Ayrıca esrar gibi uyuşturucu maddeler alkole göre insana daha fazla sarhoşluk hissi veriyor. Bu yüzden esrar kullanımının haram olmadığını söylemek doğru değil.”

Esrarın insandaki etkileri doza bağlı olarak farklılık gösterir. Aşırı kullanımda fiziksel ve psikolojik olarak çok daha büyük sorunlara neden olur. Duygusal dengesizlik, endişe nöbetleri, nefes rahatsızlıkları gibi hastalıklar ortaya çıkar. Buna karşılık nadiren ve düşük dozda kullanımda anlık değişimler ve rahatlama dışında herhangi bir kalıcı hastalığa sebep olmadığı için uzun aralıklarla ve düşük dozda kullanımını meşru görenler de var. Ancak ‘Çoğu sarhoş eden şeyin azı da haramdır.’ hadisi hükmünce esrarın az ya da çok fark etmeden her türlü kullanımının haram olduğunda şüphe yok.

‘Uyuşturucuların haram olmaması mümkün değil’

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Beşer, esrar gibi uyuşturucu maddelerin aslının ot olduğu için haram sayılmamasının doğru olmadığını söylüyor: “İslam’da haramları bilmenin bazı yolları vardır. İlk olarak bir şeyin haram olduğunu Kur’an-ı Kerim ve sünnet açıkça söylüyorsa anlarız. Eğer bu iki kaynakta açıkça bulamazsak yeni ortaya çıkan meselenin Kur’an-ı Kerim ve sünnette kıyas edilecek bir benzeri varsa ona göre hareket ederiz. Bunların hiç birini bulamazsak dinin bazı temel kurallarına başvururuz. Bu kurallardan ilki ‘Genel olarak insan sağlığına zararlı olan şeyler zararı derecesinde dinen de sakıncalıdır.’ kuralı olur. Diğer dikkate alınması gereken kural ise ‘Dinin asıl maksadı beş temel değeri korumaktır, bunlardan biri akıldır. Dolayısıyla akla zarar veren her şey dinen sakıncalıdır.’ Bir de ‘habis şeyler haramdır’ ki habis demek ya normal tabiatların tiksindiği, iğrendiği şeyler ya da insana zarar veren şeyler demektir. Tüm bu kuralları göz önüne alarak uyuşturuculara baktığımız zaman hem insanın bedenine yani fiziki varlığına hem psikolojisine hem de aklına korkunç zararlar verdiklerini görürüz. Bu sebeple bunların aslı ‘ot’tur denerek helal sayılmaları dini anlamamak olur. Kaldı ki bir de toplum düzenini bozan, fesada ve bozulmaya sebep olan davranışlar da haramdır ve bunlarla savaşılması gerekir. Uyuşturucular şu anda bütün dünyanın problemi ve dindar olsun olmasın her devlet uyuşturucuyu fesat sebebi olarak görüyor. O halde uyuşturucuların haram olmaması mümkün değil.”

zaman