Dr. Uğur Aktaş: Griple soğuk algınlığını karıştırmayın

Dr. Aktaş, yaptığı açıklamada, gribin, ekim ayından sonra baharın ilk ayları da dahil olmak üzere özellikle kasımla nisan arasında daha çok görüldüğünü ifade ederek, yüksek ateş, kas, eklem, baş ve boğaz ağrıları, kuru öksürük belirtileri gösteren, aşırı halsizlikle seyreden bir üst solunum yolu enfeksiyonu olduğunu kaydetti. 

Grip ile soğuk algınlığı belirtilerinin farklılık gösterdiğine işaret eden Aktaş, "Soğuk algınlığı, özellikle kış aylarında daha çok görülen burun akıntısı, boğazda yanma hissi, burun tıkanıklığı, öksürük, normal ateş veya hafif ateş ve hafif halsizlikle seyreden diğer bir üst solunum yolu enfeksiyonudur." dedi. 

Gribin normal bir kişide 7 ile 10 gün arasında iyileştiğini kaydeden Aktaş, "Hastalık sırasında aşırı halsizlik sebebiyle iş ve okul verimi düşer. Bu gibi durumlarda mutlak surette 5 ile 7 gün arası istirahat gerekir. Ayrıca hekim tarafından gerekli görülmedikçe antibiyotik kullanılmaz. Antibiyotik, ancak grip sonrasında bir başka enfeksiyon 'kulak iltihabı, sinüzit' ortaya çıktığında uygulanmalıdır. Bol vitamin alınmalı, yeterince sıvı içilmeli, ağrı kesici ilaçlar gerektiğinde kullanılmalıdır." şeklinde konuştu. 

Grip aşısını herkesin yaptırması gerekmediğini vurgulayan Dr. Uğur Aktaş, öncelikle risk grubundaki kronik hastalar, 65 yaş üzeri kişiler, hamileler, bağışıklık sistemi zayıflamış olanlar ve 6 aylıktan büyük çocukların hepsinin aşı yaptırmasının daha doğru olduğunu belirtti. 

Grip aşısının koruma oranının yüzde 50-70 arasında olduğunu dile getiren Dr. Aktaş, "Sağlık çalışanları, sık sık yurtdışına seyahat edenler, kalabalık yerlerde çalışanlar, ekonomik verimin ve işgücü kaybının istenmediği meslek grupları 'işadamları, sporcular, öğretmenler gibi' da grip aşısı yaptırabilir. Bu aşı, sadece grip hastalığından korur. Soğuk algınlığı geçirilmesine engel değildir." diye konuştu. 

Grip aşısının bir yıl önceki salgın yapan virüslerden elde edildiğini kaydeden Aktaş, şunları söyledi: "Grip aşısı, her yıl yeniden yapılmalıdır. Altı ay kadar hastalıktan korur. Hastalığın sadece önlenmesi değil, diğer ağır enfeksiyonlara dönüşmesini de engellediği için riskli hastalar açısından önemlidir."