Türkiye'den Ani Sermaye Çıkışı Beklemiyoruz
Gelecek hafta İstanbul'da toplantı düzenleyecek olan S&P'nin Baş analisti Eileen Zhang ve S&P Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölge Müdürü Zeynep Holmes AA muhabirini sorularını yanıtladı.
Ekonomik görünümde bir takım belirsizlikler olduğunu belirten Zhang, "Öncelikle, ABD Merkez Bankası Fed'in tahvil alımını azaltma planının etkisiyle küresel likidite koşullarına ilişkin belirsizlik var. Özellikle, Türkiye'de işletmeler nasıl finansman koşulları ile karşılacaklar? Bizim temel tahminimiz Fed'in tahvil alımını azaltması planı kademeli bir şekilde sürecek. Bu yüzden Türkiye'den ani sermaye çıkışları beklemiyoruz. Bizim temel öngörümüz, Türkiye'ye sermaye akışı yavaşlar fakat cari açık kısmen dış finansman akışı ile finanse edilmeye devam eder ve kısmen toplam döviz reservinde azalma görülebilir" ifadelerini kullandı.
"Suriye, kredi notunu doğrudan etkilemez"
Türkiye'nin komşusu Suriye'deki gerilimden ekonomik olarak fazla etkilenmeyeceğini belirten Zhang, "Suriye'nin Türkiye ekonomisine kıyasla küçük bir ekonomi olması sebebiyle, Suriyeli mültecilere yapılan yardımlar, maddi destek, Türkiye GSYH'ı içinde küçük bir payı oluşturuyor. Kıyaslamak gerekirse, Ürdün ve Lübnan gibi ülkeler Suriye'deki krizden ekonomilerinin görece küçük olması nedeniyle daha fazla etkilendiler. Suriye'deki durumun, Türkiye'nin kredi notunu doğrudan etkilemesini beklemiyoruz" öngörüsünde bulundu.
"Türkiye'nin pozitif büyüme trendi ilerleriye dair pozitif kredi faktörü"
Türkiye'nin ekonomik görünümüne etki edebilecek bazı faktörlere de değinen Zhang, "Yakın vadeli risklere baktığımızda, ilk önce dışsal likidite koşulların önemli bir etken olduğunu görüyoruz. Türkiye dış finansman bağlı olmaya devam ediyor, özellikle de kısa vadeli borç finansmanına. Dış sermayenin aniden çıkış yapması, ya ani bir yavaşlama Türkiye ekonomisinde negatif bir etkiye neden olabilir.Buna rağmen, bu aynı zamanda yeniden dengelenme sürecinin de bir parçasıdır" dedi.
Merkez Bankası politikalarına ilişkin soruları yanıtlayan Zhang, "Bu yıl şu ana kadar, Türkiye ekonomisine devam eden sermaye girişi oldu. Sermaye akışı daha fazla kırılganlaştığında da, Merkez Bankası para birimini stabilize edebilmek için döviz ihaleleri yaptı. Fed parasal genişleme paketini azaltma planını sunduğunda, Merkez Bankası'nın ilk tepkisi paranın değerini koruyabilmek için faiz oranını kullanmak yerine döviz rezervlerini kullanmak oldu. Bu durum daha çok Merkez Bankası'nın dışsal finansman koşullarındaki kırılganlığın geçici bir süreliğine olduğu varsayımıına dayanmakta" dedi.
Enflasyon üzerindeki en önemli riskin, döviz kuru olduğunu dile getiren Zhang, eğer Türk lirası mevcut seviyesinde kalır ya da daha da zayıflarsa, o zaman enflasyondan kaynaklanan etkilerin düzelmesi için daha fazla zaman almasının beklenebileceğini söyledi.
"Türkiye'nin ekonomik temellerini uzun vadeli ekonomik büyümeye işaret ediyor"
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan S&P Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölge Müdürü Zeynep Holmes ise gelişmekte olan ekonomilerde kredi finansman ortamının önceye kıyasla giderek sıkılaşmaya başladığının görüldüğünü vurgulayarak, "Avrupa'da ekonomik iyileşmenin başlaması ile birlikte ucuz kredi koşulları da değişiyor. Buna neden birkaç etken var. Türkiye şirketlerin ucuz finansman ulaşmalarının biraz daha zorlaşacağı ülkelerden biri. Fakat buna rağmen, Türkiye'nin ekonomik temellerini halen uzun vadeli ekonomik büyümeye işaret ediyor" dedi.
"Türkiye'de ani şok beklemiyoruz"
Önümüzdeki dönem ekonomik gelişmelere ilişkin beklentilerini sıralayan Holmes, "Türkiye'de ani şok beklemiyoruz. GSYH kısmen daha ılımlı büyüme kaydetse de, büyümeyi destekleyen şirketler daha önce sağladıkları sermaye erişimini sağlamaya devam edeceklerdir. Uzun vadede, Türk şirketlerinin eskisi kadar sermaye imkanı olamayabileceğinden daha sermaye piyasalarına daha çok açılacağını düşünüyoruz" dedi.
Holmes, "Türk şirketlerine yakından baktığımızda, bazı şirketlerin dolar borcu ve TL kazancı olmasından kaynaklı belirli bir uyumsuzluğa sahip olduğunu düşünüyoruz. Para biriminin değerinin zayıfladığı durumlarda bu durum şirketlerin borç profilleri üzerinde baskı yaratabilir. Fakat hali hazırda bu konuda endişelenmek için çok erken" şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.