Sakız Koyunları Podyuma Çıktı

İzmir Çeşme Belediyesi'nin bu yıl 4’ncüsünü düzenlediği Çeşme Sakız Koyunu Şenliği, Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu, meclis üyeleri, Çeşmeliler, yetiştirici ve akademisyen ve turistlerin katılımıyla gerçekleştirildi. Çeşme ve Yarımada’nın dört bir köşesinden şenliğe katılan yetiştiriciler ve sahibi oldukları sakız koyunu, koçu, tokluğu ve kuzularıyla dereceye girebilmek için yarıştı. Yarışma sonucunda, 'Irkının özelliklerini en iyi taşıyan sakız koyunu, koçu ve tokluğu' kategorilerinde birinci olanlara 2 bin lira, ikinci olanlara bin 500 lira, üçüncü olanlara bin lira, dördüncü olanlara ise 500 lira para ödülü verildi, ilk dörde kalan kuzulara da çeyrek altın takıldı.

Çiftçi Mehmet Karakurt’un sunduğu, Veteriner İsmail Ekmekçioğlu gözetimindeki organizasyonun jüri üyeliğini ise Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Hayvan Yetiştirme Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Funda Erdoğan Ataç, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü’nün eski Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Hayvan Yetiştirme Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Karaca ve Ödemiş Gıda Tarım ve Hayvancılık eski İl Müdürü Şafak Tan yaptı. Jüri üyeleri yarışma boyunca festivale katılanlara, sakız koyunu ve özellikleri hakkında bilgiler verdi. Sakız koyunun yok olma tehlikesinden de bahseden akademisyenler, benzeri yarışmaların ülke kültürü açısından önemine değindi.

SULTANLARIN KURBANIYDI

Törenin açılış konuşmasında sakız koyununun Yarımada’ya has bir ırk olduğunu ve Çeşme’nin ırkın DNA’sının korunduğu bölgelerin başında geldiğini belirten Başkan Tütüncüoğlu, şöyle konuştu: “Sakız koyunu, hem verdiği süt hem eti hem de doğurganlığıyla koyun ırkının başında geliyor. Eskiden padişahların kurbanı olarak da adlandırılan sakız koyunu, desteksizlik sonucunca yok olma tehlikesiyle karşıya karşıya kaldı. Hem sakız koyununu korumak hem de Çeşme’nin yöresel bir değerine daha sahip çıkmak için başlattığımız bu şenlik, başarıya ulaştığı, sakız koyununun adını ülkenin her bir yerine ulaştırdığımız ve yetiştirici sayısını artırdığımız için gurur duyuyorum. Her yıl daha da ileriye taşıdığımız bu şenliğin büyüterek önümüzdeki yıl ulusal boyuta taşımak, Türkiye sakız koyunu şenliğini düzenlemeyi hedefliyoruz.”

SAKIZ KOYUNUNUN ÖZELLİKLERİ

Osmanlı döneminde padişahların Kurban Bayramlarında kurban ettikleri sakız koyunu, faydaları kadar fiziksel özellikleriyle de diğer koyunlardan ayrılıyor. Diğer koyunlara göre bacakları daha uzun olan sakız koyunu, bu özelliğiyle kalabalık sürülerle yetiştirilemiyor. Vücudun genel alanı beyaz renginde olan sakız koyununun bölgesel siyah lekeleri ve küçük benekleri bulunuyor. Baş ve boyun kısmında yapağı bulunmaz, koyunlar genelde boynuzsuz olup, koçlar kuvvetli yapısı nedeniyle bir dönem dövüş koçu olarak da kullanılmış. Süt verimi çok yüksek olan sakız koyunu, kaliteli ve çok miktarda yapağı üretir. Bir batında 7 yavruya kadar doğuran sakız koyunları mevcuttur. Sakız koyunu ve dişi toklukları doğumdan 15 gün sonra tekrar çiftleşebilir. İki senede 3 doğum yapabilir. Sakız koyununun eti yumuşak ve lezzetlidir.