Bankaların bu yeni taktikle, söz konusu ‘borcu’ anlayıp kabul etmekte güçlük çeken ihtiyarların inatçılıklarından faydalanmaya çalıştıkları uyarısı yapılıyor. Kaynağı belirsiz borcu ödememekte ısrar eden ihtiyarların vefatları halinde ise varislerine bankalar tarafından bin liraları aşan faturalar çıkarıldığı belirtiliyor.
“BANKALAR SİYON PROTOKOLLERİNİN EMRİNDE”
Bankaların söz konusu uygulamalarının Siyon Protokollerindeki tavsiyelerin bire bir iktisadi alana uygulanmasının en bariz örneği olduğunu kaydeden Dr. Deniz Şar, “Birinin beynini patlatınca şiddet olarak değerlendiriliyor. Oysa bankaların bu uygulamaları da bire bir şiddet değil de nedir? Siyon protokollerinde, siyonun evlatlarına kendilerinden olmayanların köleliği için değişik taktikler verilmişti. Şimdi yaşananlara ve uluslararası sisteme baktığımızda bire bir bunun uygulanmakta olduğunu görüyoruz.” dedi.
“SİYON SERMAYESİ İKTİSADİ NEFRET PROGRAMI YÜRÜTÜYOR”
Siyon sermayesinin elinde olan bankaların iktisadi alanda terör ve soykırım uyguladığını belirten Şar, “Uluslararası Siyonizm ekonomik nefret suçu işliyor. Bu program, binlerce yıl öncesine dayanan muharrif Tevrat kökenli Kabala’dan, Talmut’tan, Zohar’dan kaynaklanıyor. Bunu hayatın her alanına uyguluyorlar.” şeklinde devam etti.
“NEFRETİN NEFERLERİ İŞBAŞINDA”
İslam dini ve mensuplarının ‘nefret’le işlerinin olmadığını söyleyen Dr. Şar şunları söyledi: “İslam ezelden edebe, evrenin, varoluşun ve yok oluşun bütün matematiğini açıklayan tek yol, Kuran ise bunun biricik kitabıdır. Bizim dinimizde nefret yok. Bunu iddia edenlerin bizatihi kendileri nefretin neferleridir. Şimdi, kötüye ‘kötü’ dedirtmemek için kanun çıkarmaya çalışıyorlar. Peki uluslararası siyon sermayesinin elindeki ve emrindeki bu bankaların yaptığı nedir? Madem bu kadar insancıllar, bankaların hem de kendi patronlarının bankalarının bu memleketin insanlarına yaptıklarına da başkaldırsınlar.”
Habervaktim.com
