Diyabetliler, kör olma riskini unutuyor

Diyabetliler, kör olma riskini unutuyor
Diyabet hastalarının, kör olma riskini unuttukları belirtildi.

Diyabet hastalarının büyük çoğunluğu hastalıklarının körlüğe yol açabileceğini bilmiyor. Diyabetin, vücudun pek çok organında olumsuzluğa yol açtığını, ancak en fazla küçük çaplı damarlara zarar verdiği için göz ve böbreğin en ağır şekilde etkilenen organlar olduğunu belirten uzmanlar; "Hastalık eskidikçe göz hastalığı riski artıyor. Diyabet diğer organlara yaptığı tahribata oranla gözde hem erken hem de çok ağır hasara neden oluyor." uyarısında bulunuyor.

Dünyada çalışma çağındaki nüfusun kör olmasının en büyük nedeninin diyabet olduğunu belirten Göz Cerrahisi ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Metin Yıldız, diyabette göz tedavisinde gecikilmesi halinde dönüşü olmayan, körlükle sonuçlanan sürece girildiğini kaydetti. Diyabet hastalarının çoğu hastalıklarının göz bozukluğuna, hatta körlüğe yol açabileceğini bilmediğini anlatan Op. Dr. Yıldız; "Hastalıklarının neden olduğu en dramatik bozukluğu, ayak parmaklarının kaybedilmesi olarak biliyorlar. Oysa bu gelişmenin çok öncesinde gözdeki bozukluklar ortaya çıkıyor. Göz doktoruna da gitmeyen hasta gözü görmemeye başlayınca, 'yaşım ilerledi herhalde katarakt oldum' gibi mazeretlerin ardına sığınıyor. Bu durumun diyabetten kaynaklandığını söylediğimizde bu onun için acı bir sürpriz oluyor. Hastalık eskidikçe göz hastalığı riski artıyor. Diyabet tespit edildiği anda mutlaka göz muayenesi yapmak gerekir. Bu konuda hekimlerimizin de ihmalkarlığı var; hastayı göz kontrolüne göndermiyor. Hastaları yalnızca şeker düzeyini ayarlayarak kontrol etmeye çalışıyorlar. Ama süre arttıkça, şeker düzeyi iyi giden hastalarda bile göz bozukluğu ortaya çıkabiliyor." dedi.

Erken dönemde, 'ileri derecede şeker hastalığım yok, o halde benim gözlerimde bir bozulma olmaz' diye düşünmemek gerektiğini vurgulayan Yıldız, diyabetin erken dönemlerinde de yasal körlüğe (onda birin altındaki görme düzeyi) neden olabileceğine dikkat çekiyor. Küçük damarlarda sızıntıyla görme noktasında ödeme neden olan diyabetin, görme düzeyini onda birin altına düşürebildiğini söyledi. Op. Dr. Metin Yıldız şöyle devam etti; "Bu aşamada bile gecikilir, lazerle tedavi uygulanmazsa görme noktasında kalıcı hasara neden olur. Bazı ilerlemiş durumlarda da gözün içinde bir kanama oluyor. Bu aşamada retinayı göremiyoruz ve lazer tedavisi uygulayamıyoruz. Hastanın göz tansiyonu yükseliyor; hem gözü görmüyor hem de ağrı çekmeye başlıyor. 'Gözümü al beni kurtar' diyen hastalarla karşılaşıyoruz. Yapacak bir şey olmadığı için ağrısını dindirebilmek adına gözünü almak zorunda olduğumuz hastalar var."

-CİHAN-

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.