Pensilvanya Bu İşin Tam Göbeğinde

Pensilvanya Bu İşin Tam Göbeğinde
Başbakan Erdoğan, “Pensilvanya, bu işin tam göbeğinde. Neresinde diye bir şey yok. Tam göbeğinde. Şu anda hangi taşı kaldırsan altında o çıkıyor. Bu denli işin içinde” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Almanya dönüşü uçakta aralarında Akit Ankara Temsilcisi Yener Dönmez’in de bulunduğu gazetecilerin sorularını cevapladı.

Erdoğan Almanya’da kendilerine karşı taşkınlık çıkaran 2 grup bulunduğunu, bunun birinin bölücü terör örgütü, diğerinin ise Alisiz Aleviliği savunan ateist gruplar olduğunu söyledi. Soma faciasını bunların sokakları terörize ederek, kendilerinin ise hatimlerle andıklarını belirten Erdoğan, son dönemde Türkiye’de yaşanan gerginliklerde paralelcilerin parmağı olduğunu kaydetti. Erdoğan “Pensilvanya, bu işin tam göbeğinde. Neresinde diye bir şey yok. Tam göbeğinde. Şu anda hangi taşı kaldırsan altında o çıkıyor. Bu denli işin içinde” dedi. Gazetecilerin soruları ve Başbakan’ın cevapları şöyle:

Mitingi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Belli aralıklarla gerçekten Avrupa’daki vatandaşlarımız böyle bir şeyi istiyor. Hele hele bu içerde ve dışarıdaki bazı yanlışları gördükçe de buradaki vatandaşlarımızın ulusal hassasiyetleri de iyice artıyor.

GİTMEMİZ LAZIM 

Gelmeyin kampanyasına rağmen gelinmesi de motive etmiş onları anladığımız kadarıyla.

Demek ki bazı arkadaşların “acaba gitsek mi gitmesek mi” gibi bazı yaklaşımları pek doğru değil. Bizim gitmemiz lazım. İşte yarın seçim varmış. Aynı anda Almanya’da bir çok yere izin verdiklerine göre, - açık alana veriyorlar, biz kapalı salonda yapıyoruz- bize haydi haydi verirler.

2 TEHDİDE DİKKAT ÇEKTİ

Siz Almanya’ya daha önce de gittiniz. Şimdi yapılan bu karalama kampanyasını neye bağlıyorsunuz?

Özellikle burada gerek bölücü terör örgütü, gerekse “Alisiz Alevilik” diye burada bir çalışma var. Bu çalışma acımasız bir şekilde devam ediyor. Bunlar ülkemize de nüfuz etmenin gayreti içindeler. Biz bunu defaatle Alman yönetimine bildirdik, uyardık, ikaz ettik. Bakın bunlar bölücüdür ve mezhepsel bir alt yapısı var. Ama bir dil olarak da kendilerini ortaya koyamıyorlar. Burada biraz hassas olmanızda fayda var, dedik. Bugün mesela onların da mitingi vardı. Gerçi bize uzak bir yere vermişler onların miting müsaadesini. Sadece bizim bu toplantımıza yönelik yapılan bir hareket.

SALON DIŞINA EKRANA İZİN VERMEDİLER

Şimdi herhalde Alman Hükümeti ve ilgilileri de, bizim dikkatli bir şekilde verdiğimiz mesajları değerlendirecektir. Bizim kapalı salon toplantımıza gelenler, onların zannettiği gibi bir topluluk değil. 17-18 bin kişi bu salona girebildi. Dışarıya mesela ekran müsaadesi vermediler. Oraya bir ekran koymak için müsaade istediler. Köln Belediyesi maalesef önceden olumlu baktı, ama sonradan müsaade etmedi. Mesela öyle bir ekran konulabilseydi, hiç olmazsa dışarıda kalanlar da o ekrandan izleme imkanı bulurlardı. 

TÜRKİYE’DE ALEVİLERLE İLGİLİ BİR PLAN MI VAR?

Gezi olaylarından bu yana bir takım eylemler var. Bu eylemlerde Alevi vatandaşların öne çıktığını veya çıkarıldığını görüyoruz. Size göre neler oluyor, Almanya’daki gelişmeleri de dikkate alırsak, Türkiye’de Alevilerle ilgili bir plan mı var?

Biliyorsunuz, Alevi vatandaşlarımızın arasında aslında Türkiye’de bir yeknesaklık yok. Çok farklı gruplar var. Almanya’dakilerin durumu ise, Türkiye’deki Alevi vatandaşlarımızdan çok daha farklı… İsim vermeyeceğim, ama bir ara CHP’den aday olmak istemişti, sonra başarılı olamadı, bir kişi var. Almanya’da bu işi kurcalayan, karıştıran o. Tabi Türkiye ile bunların kopuk olması oradan geliyor. Şu anda bizim Alevi vatandaşlarımızdan oy noktasında çok ciddi bir destek aldığımızı söyleyemem. Ama CHP’den sonra yine en fazla desteği biz alıyoruz. Yüzde 70’in üzerinde CHP’nin aldığı bir destek var. Biz yüzde 9 civarında bir destek alıyoruz. Öyle veya böyle, mesela (Okmeydanı’ndaki son hadiselerde) bu iki gencimizin, aslında ikisi Alevi değil, sadece biri Alevi. Fakat o Alevi gencimizin herhangi bir olaya karışmışlığı yok. Sadece cemevindeki bir cenaze törenine gitmiş, o sırada oluyor hadise. Diğerinin ise hiç alakası yok. Zaten babası rahmetli olmuş. Hatta dün akşama kadar arkadaşlarımız annesine bile ulaşamamıştı. Ben her iki gencimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Böyle bir eylem ortaya konulmamış olsa, bu durum söz konusu olmayacaktı. Fakat o bölge ne yazık ki, DHKP-C terör örgütü başta olmak üzere bazı örgütlerin bir kuluçka yuvası haline geldi. Şu anda tabi gereği yapılacak, o ayrı bir konu. 

ALEVİ AYDINLARIMIZI DAHA KARARLI GÖRMEK İSTİYORUZ

Alevi vatandaşlarla ilgili hükümetinizin daha önce çalıştayları oldu. Raporlar yayınlandı. Yine böyle bir çalışma olacak mı, sizin bu kesimin kanaat önderleri ile görüşmek gibi bir planınız var mı?

Böyle bir plan yok diyemem, var. Şu anda ilgili bakan arkadaşımın da bu yönde bir çalışması, gayreti var. Bizim üzüldüğümüz şey şu: Biz onları daha kararlı görmek istiyoruz. Onların kararlılığı, özellikle Alevi aydınlarımızın kararlılığı, bir çok şeyi değiştirmeye yetecek. Onları terörize etmeye çalışan illegal örgütlere karşı Alevi vatandaşlarımızın duruşu çok önemli. Teröre bulaşanların içinde Sünniler yok mu, Sünniler de var. Bunu da görmemiz lazım. Burada onların inanca yönelik duygularını kullanabiliyorlar mı, mesele budur. Buna müsaade etmemek lüzum. Ben herhangi bir inanç grubu ile görüşmede hiçbir sıkıntı yaşamıyorum. Yeter ki biz birbirimizi rahatlıkla anlayabilelim. Rahatlıkla dinleyebilelim. Mesela dün bir paket getirdiler. Birçok konular var. Mesela diyorlar ki maaş. Diğer grup kalkıyor diyor ki, hayır biz devletten maaş almayız. Biz bu devletin maaşlı memuru haline gelemeyiz. Mesela bizim şu anda devlet olarak, diyorlar ya cemevleri falan… Camiyi devlet yaptırmıyor ki, cemevlerini devlet yaptırsın. Yer noktasında aslında belediyelerimiz her türlü tahsisi yapıyor, burada da bir sıkıntı yok. Ama tanımlamalar konusunda sıkıntı var. Diyanet bu noktada diyor ki: “Biz buna mabet diyemeyiz”. Çünkü, Türkiye’deki Alevi vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti ne diyor? “Ben Müslümanım” diyor. Aleviliği ayrı Müslümanlıktan ayrı bir din olarak ileri sürmüyor. Türkiye’deki Alevi vatandaşlarımız, ‘Ben, Müslümanım’ dediğine göre, o zaman bir bölünmeye zemin hazırlamamak gerek. 

CEMEVLERİNE DESTEK VERİYORUZ

Bununla birlikte cemevleri noktasında tam bir fikri birliğe kavuşamamış olsak da, bunların yapımına belediyeler aracılığıyla destek veriyoruz. Nasıl camiler dernekler vasıtasıyla inşa ediliyor, idamesi sağlanıyorsa Diyanet de sadece imamı, müezzini görevlendiriyor. 

DİYANET KALDIRILAMAZ

Bazıları Diyanet’in kaldırılmasını teklif ediyor. Diyanet, bir defa anayasa hükmüdür. Türkiye’de şu anda böyle bir şeyin yapılması kabul edilebilir mi, edilemez mi? Böyle bir şey kabul edilemez. 

KOÇ GEZİ’DE BİZİ ÜZDÜ 

Süreç içinde Koç Grubu’na yönelik çok net eleştirileriniz oldu ama sonra fabrika açılışına gittiniz. Bu iki tavra bir açıklık getirir misiniz?

Geçmişte Koç Grubu’nun birçok açılışına katıldım. Ama Gezi sürecinde bizi üzdüler. Tabii kabullenmiyorlar. ‘Biz, böyle bir şey yapmadık, etmedik’ diyorlar, Şu andaki yatırım 500-600 milyon dolarlık bir yatırım. Böyle bir yatırımı özellikle açmak ülkemin çıkarı için önemli bir şeydi. Ben, ülkemin Başbakanı olarak, ülkemde yatırım yapacak bir gruba, bir kişiye karşı kin tutacak halim yok. O benim için yanlış olur. Böyle bir yatırımı yaptığı için, özellikle Bill Ford’un da gelmesi karşısında… Hatta bize, ‘Programınız yoğunsa Bill Ford’u size getirelim’ dediler. Biz dedik ki programımıza bakarız. Açılışa gittik. Hem güzel bir program hem de güzel bir lansman yapıldı. Orada yüzlerce eleman istihdam edilecek. Yatırım, büyük bir yatırım. Bundan dolayı oraya gitmem gerekirdi. Gittik ve açılışı birlikte yaptık.

KÖŞK ADAYINI HAZİRAN ORTASINDA AÇIKLAYABİLİRİZ

Almanya’daki programınız, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin Almanya’dan başlatıldığı şeklinde bazı gazetelere yansıyacak. Cumhurbaşkanlığı konusunda istişareleriniz tamamlandı mı?

İstişareleri daha henüz tamamlamadık. Hatta Almanya’daki STK’larla yaptığımız toplantıda oradaki başkanlar, ‘Bizi bir çağırıp, istişare yapmayacak mısınız?’ diye sordu. Bu istişarenin nereye geldiğini gösteriyor. Onlarla görüşeceğim gibi, Türkiye’deki STK’larla da görüşmelerim olabilir. Önümüzdeki haftadan itibaren onları ziyaret etmeye başlayacağım. STK’ların da hepsini ziyaret edecek değilim. Çünkü, bizim göstereceğimiz aday hakkında kanaati belli olanları ziyaret etmek, zaman kaybından başka bir şey değildir. Hakikaten kendisinden özellikle ülkemizin ortak değerleri noktasında destek alabileceğimizi düşündüğümüz STK’ları ziyaret ederek onların hem geleceğe yönelik ufuk verme düşüncelerini alacağım. Yurtdışındaki STK’ları da topluca iki üç grup halinde davet edeceğim.

Adayınızı hangi tarihte açıklayacaksınız?

Mayıs sonu demiştik ama şu gelişmelerden sonra haziranın ortaları olabilir.

TAM GÖBEĞİNDE

Bir gerginlik oluşturulmaya çalışıldı. Bu gerginliğin Pensilvanya neresinde, var mı gerginliğin içinde?

Pensilvanya, bu işin tam göbeğinde. Neresinde diye bir şey yok. Tam göbeğinde. Şu anda hangi taşı kaldırsan altında o çıkıyor. Bu denli işin içinde. Ve maalesef farklı dini gruplarla dinler arası diyaloğu kurabilen Pensilvanya,  kendi ülkesinde Müslüman kardeşleri ile diyaloğu kuramamış, onları çok farklı bir şekilde itham etmeye başlamıştır. Nasıl oluyor da farklı dinlerin mensupları ile diyaloğu kurabiliyorsun, öbür tarafta kendi Müslüman kardeşinle diyalog kuramıyorsun. Bu nasıl bir şey? Bu, üzerinde çok düşünülmesi gereken bir şey. Bunun cevabının birinci derece onlarla bulunması lazım. Sen bu kadar dinini bilen, dinden anlayan olarak konuşuyorsun. Ama ben önce Allah’ın, Kur’an’daki kesin hükmünün, ‘Ancak inananlar kardeştir’ hükmünün gereğini yerine getiremiyorsun. Orada farklı yere düşüyorsun. Farklı dini gruplarla dini diyalog arayışına girerken öbür tarafta kendi Müslüman kardeşini, her türlü yakıştırmalarla bir kenara itiveriyorsun. Bu, düşündürücüdür.

KAÇMAYA BAŞLADILAR

Paralel yapıyla alakalı soruşturma süreci ne durumda?

Şöyle bir sürecin içindeyiz. Türkiye’dekilerden, Pensilvanya’daki zatın arkasında, izinde olanlardan bazılarının yavaş yavaş Türkiye’den kaçmaya başladıklarını görüyoruz. Şu anda bir de o başladı. Malumunuz, bu işin en güçlü iki ayağı var. Birisi yargıdır, birisi güvenliktir. Yargıda ve güvenlikte bunların mevcut yapılanmaları, onların kendilerini güçlü olduklarını iddia ettikleri bir alan. Öyle görüyorlar. Ama çözeceğiz o işi. Bu işin böyle yürümesi mümkün değil. Şu anda bu süreç içerisinde ne gerekiyorsa arkadaşlarımız bunu yapıyor. Belli bir takvimimiz var ama bu ilan edilecek bir takvim değildir. Yalova’yı hileye terk etmedik

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1 Haziran’da seçimlerin tekrarlanacağı Yalova’da partisince düzenlenen mitinge katıldı. Erdoğan, 17 Aralık kirli operasyonunun fezlekelerinin eline geçtiğini belirterek, “Benim için bu tutanaklarda ‘dönemin başbakanı’ ifadesini kullanmışlar. Dönemin başbakanı dediğin Tayyip Erdoğan bak hâlâ burada. Bu ne terbiyedir, sen nasıl polissin”  dedi. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

l “1 Haziran’da tekrarlanacak seçimlerin tüm Yalova’ya hayırlı olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Konuşmamın hemen başında sizlerin ve tüm İslam aleminin miraç kandilini tebrik ediyorum. Bu mübarek gecemizin yüreklerimizi aydınlatmasını, birliğimizi güçlendirmesini diliyorum. Tabi bu vesileyle tekrar Soma’daki şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum. 

l Yerel seçimlerde halk oylamalarında AK Parti’yi Yalova yalnız bırakmadı. İşte en son 30 Mart’ta sandığa gittiniz. Yalova’nın istikbali için tercihinizi yaptınız. Bir daha AK Parti’yi Yalova’da zirveye taşıdınız. Bir oy farkla AK Parti seçimi kazandı. CHP itiraz etti. Yeniden sayım yapıldı bu kez CHP öne geçti. İtiraz ettik reddedildi, YSK’ya itiraz ettik. Yalova’da seçimlerde usulsüzlük yapıldığı YSK tarafından tescillendi, seçimlerin tekrarlanması kararı alındı. Yalova’da AK Parti ile sandıkta baş edemeyeceğini anlayanlar hem ittifak yaptılar hem de hileye başvurdular. Bu işin peşini bırakmadık, Yalova’yı hileye terk etmedik. Seçimlerin tekrarlanmasını sağlamış olduk. İnşallah önümüzdeki hafta bugün sandığa gidiyoruz. Bir kez daha tercih yapacağız. Yalova’nın geleceği hakkında çok önemli bir karar vereceğiz. 30 Mart’ta Yalova’da siz zaten AK Parti’ye çok büyük bir destek verdiniz. Şimdi 1 Haziran’da bu desteği daha da artırmak suretiyle vermeye hazır mıyız?

Yener Dönmez / Akit

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
14 Yorum