MÜSİAD: Nakit ihtiyacı azaltılıp likit kalınmalı

MÜSİAD'tan global piyasalardaki krizin reel kesime etkilerine ilişkin yapılan yazılı açıklamada, dünyanın, finansal sektörde yaşanan şok iflaslarla sarsıldığı hatırlatılarak, sürecin hızla tüketici güvenine ve reel sektöre yansıma eğiliminde olduğunun altı çizildi. 
 
Türkiye'de yaşanan 1994 ve 2001 krizleri sonrasında, bankacılık sektöründe ve kamu maliyesinde yapılan düzenlemelerle makro ekonomik dengelerin iyileştiği belirtilen açıklamada, özellikle bankaların BDDK kontrolünde çalışmalarına devam ettiği, dolayısıyla Türkiye'nin bu krizden etkilenmesinin ABD ve AB ülkelerine göre göreceli olarak daha düşük seviyede olmasının beklendiği ifade edildi. 

Dikkatli bir kriz yönetimiyle Türkiye'nin krizden güçlenerek çıkması için yeterli nedeni bulunduğu da vurgulanan açıklamada, bu bağlamda uzun vadeli hedefler sektirilmeden kısa vadeli kriz yönetimi unsurlarının da ön plana çıkması gerektiği belirtildi. 

Reel kesimin, kararlarını orta vade için alması ve bunlara bağlı kalmasının önemine işaret edilen açıklamada, reel kesime ilişkin önlemler şöyle sıralandı: 

''Yaşanan sıkıntılar nedeniyle içeride ve dışarıda mevzuat, yasalar, tedbirler sürekli değişiyor. Bunlar dikkatle takip edilmeli, herkes kendi açısından bunların gereğini yerine getirmelidir. Alternatif piyasalar ve yeni pazarlama yöntemleri geliştirilerek, var olan talep yakalanmalıdır. Girdi maliyetlerinin çok arttığı bir dönemde elden geldiğince maliyet düşürmeye odaklanılmalıdır. Nakit ihtiyacı azaltılıp likit kalınmalı, harcamalarda tasarruf yapılmalıdır. Mali varlıklar ve döviz kurlarındaki dalgalanmaya dikkat edilmeli. Pariteler dalgalı olduğundan aynı para biriminde işlem yapılmalı. Yaşanan küresel dar boğazda yerli ve yabancı kaynak kullanımına bağımlılık azaltılmalı, özellikle banka kredilerine dayalı nakit akımları gözden geçirilmelidir. Girdi ve emtia fiyatlarındaki oynaklığa dikkat edilmeli.''