‘Af’edersiniz ama size yine yasak!
"Hükümet, hukuksuz başörtüsü yasağı nedeniyle mağdur edilen binlerce öğrencinin haklarını "öğrenci affı" konusunda dahi gündeme getirmez iken kamuoyu, açıkça bir insan hakkı gaspı olan yasağın, hakların iadesi ile çözülmesini bekliyor.
Başörtülüleri kapsamıyor
Meclis’in kabul ettiği öğrenci affı kanun tasarısının 1995’ten itibaren geçerli kılınması, maalesef başörtülüler için "af" anlamına gelmiyor. Zira üniversitelerde başörtüsü yasağı Boğaziçi Üniversitesi dahil olanca hızıyla devam ediyor. Bırakın öğrenim görmeyi, başörtülü kayıt yaptırmak bile yasak! Kamuoyu TBMM’den, biran önce inandığı gibi giyinmek isteyen öğrencilerin hakkını da teslim etmesini bekliyor.
Nasipsiz ‘Af’ Yasası!
1980 yılından bu yana çıkarılan 8. üniversite affı da yine özgürlüklerden ve eşitlikten nasibini almamış bir şekilde çıktı. Milli Eğitim Bakanı Çelik, affı bekleyen 200 bin öğrenci arasından yaklaşık 50 bin kişinin müracaat edeceğini düşündüğünü belirtti. Bilindiği üzere, başörtülü olduğu gerekçesi ile kanunsuz bir şekilde üniversite kampüslerine alınmayan öğrenciler, daha sonra “devamsızlık” bahanesiyle okullarından atılmıştı.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, öğrenci affından yararlanmak için 50-60 bin öğrencinin başvuruda bulunmasını beklediğini söyledi. Çelik, Güvercinlik Endüstri Meslek Lisesi'nde ''Fiat Eğitim Laboratuvarı''nın açılış töreninin ardından gazetecilerin öğrenci affına ilişkin sorularını cevapladı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı kanun taslağında ''affın'' 2005'ten başlamasının öngörüldüğünün ancak TBMM'de bu kapsamın genişletildiğinin anımsatılarak değerlendirmesinin sorulması üzerine Çelik, ''Ben tek başıma belirleyici değilim. Ben bakan olarak bir teklif götürürüm. Hükümetin iradesine, TBMM'nin iradesine ben ipotek koyamam. Sonuçta orada son sözü söyleyecek TBMM'dir. Orada bir konsensüs oluştu, dört siyasi parti grubu tarafından verilen önergeler vardı. Neticede ortaya bir formül çıktı. Hayırlı olsun'' diye konuştu.
Çelik, ''affın'' kapsamının genişletilmesi nedeniyle üniversitelere çok fazla sayıda öğrenci gelmesi halinde üniversitelerin sıkıntı yaşayıp yaşamayacağı sorusuna, şu yanıtı verdi: ''Zaten çok fazla öğrenci beklenmiyor. 1980'den bu yana olan öğrenci mevcudu 600 bin küsurdur. 2000 yılında çıkan af zaten 12 Eylül 1980'den 2000'e kadar olan zamanı kapsıyordu. Bugün bazı gazetelerde farklı yorumlar yapılıyor ama onlar da bence çok anlamsız yorumlardır. Bugüne kadar, 1980'den bu yana 7 sefer af çıkmış. Dolayısıyla bizim dün yaptığımız çalışmada kimse farklı bir şey aramasın. Netice itibariyle Meclis böyle bir karar vermiş. 200 bin örgün öğretim öğrencisinden 50-60 bin kişinin bunun için müracaat edeceğini düşünüyorum.'' Bazı rektörlerin ''aftan yararlanacak öğrenciler nedeniyle derslik sorunu yaşanacağı'' yönündeki açıklamalarının anımsatılması üzerine de Çelik, ''öğrenci affı''na ilişkin tasarıyı hazırlarken YÖK'ün görüşünü aldıklarını kaydetti. YÖK'ün de görüşünü oluştururken üniversitelerle irtibat kurduğunu ifade eden Çelik, ''Biz YÖK'ün görüşünü aldık. YÖK, bu işe olumlu görüş verdi. YÖK üniversitelerden de görüş almıştır ama bireysel olarak farklı görüşler olabilir. Ona da saygı duyuyorum'' dedi.
Milli Gazete
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.