Çelik: Suistimal, kanımıza dokunuyor

Çelik: Suistimal, kanımıza dokunuyor
Bakan Çelik: Sağlık alanında kamu kaynaklarının suistimal edilmesi hepimizin kanına dokunuyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, sağlık alanında kamu kaynaklarının suistimal edilmesinin kanlarına dokunduğunu belirterek, Sağlık Uygulama Tebliği'nde bazı düzenlemeler yapmak zorunda kaldıklarını söyledi. 

Çelik, sezaryenle doğumun tıbbi gereklilik olup olmadığını anlamak için yeni bir fiyat düzenlemesi yaptıklarını ifade ederek, "Sezaryen ile doğumu 450 YTL'ye, normal doğumu ise 400 YTL yaptık. Bunun gerekli olup olmadığını Aralık sonunda göreceğiz" dedi. 

Gaziantep'te çeşitli ziyaretlerde bulanan Faruk Çelik, Valilik ve Büyükşehir Belediyesi ziyaretlerinin ardından Özel Hastaneler Platformu'nun düzenlediği toplantıya katıldı. Burada konuşan Çelik, 4 ayaklı sosyal güvenlik reformunun 3 ayağının yürürlüğe konduğunu, Genel Sağlık Sigortası'nın da önemli ayaklardan biri olduğunu ve 1 Ekim'de yürürlüğe girerek reformun tamamlandığını söyledi. 1 Ekim itibariyle Sağlık Uygulama Tebliği'nin bir bölümünün uygulamaya konduğunu belirten Çelik, tebliğle ilgili yıl sonuna kadar çok ciddi çalışmaların olacağını dile getirdi. Bu konuda atılması gerekli adımları atacaklarının altını çizen Çelik, kısa süre içinde Sağlık Uygulama Tebliği'nde çok köklü değişiklikler yapmadan lokal bazı değişiklikler yaparak, 1 Ocak 2009'a ulaşmayı daha uygun bulduklarını açıkladı. 

Buna neden olarak Bakanlık olarak 2007 verilerini çok sağlıklı bulmadıklarını gösteren Çelik, "Neden ? Sağlık Uygulama Tebliği 2007 Haziran ayında yürürlüğe girdi. Arkasından Bağ-Kur'luların ve özel hastanelerin sisteme dahil olmasıyla yaşanan karmaşa, bize o süre içerisinde verileri sağlıklı almamızı engelledi. Ama 2008'in 3. ayından sonra veriler sağlıklı akmaya başladı. Temmuz'daki yüzde 30 fark neticesinde hasta kayışları ve özel kamu arasındaki olup bitenleri çok rahat izleme imkanı elde ettik. Bunları yıl sonuna kadar çok ciddi takip edeceğiz. Ve elde ettiğimiz veriler doğrultusunda da sistemin özel, kamu ve üniversite hastaneleri ile birlikte sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve kaliteli bir sağlık hizmetinin verilmesi için elimizden geleni yapacağız" diye konuştu. 

1 Ekim 2008'de Sağlık Uygulama Tebliği'nde bazı düzenlemeler yapmak zorunda kaldıklarına değinen Çelik, yaptıkları düzenlemelerin sağlıkta harcamaların kısılması olarak algılanmamasını istedi. Çelik, şöyle devam etti: "Biz suistimal ve usulsüzlük yapanların yaygın olduğu kanaatinde değiliz. Sağlık, insan açısından toplum ve sağlık hizmetini sununlar açısından son derece önemli. Ne yazık ki aynı ölçüde istismara açık bir alan.

Öyle tespitlerimiz var ki, yani bunları anlatırken sağlık kurumlarımızın özeli ve kamusuyla bu şekilde suçlanıyor olmasından rahatsız oluyorum. Ama kamu kaynağının bu derece yanlış kullanılması, bu derece suiistimal edilmesi hepimizin kanına dokunuyor. Yani ölmüş vatandaşlara 225 adet ilaç yazıyorsunuz siz. Bu belgeleniyor ve tespit ediliyor bunu nasıl izah edeceğiz bunu. Televizyonlarda açık ifade ettik. Bir bayana 1 yıl içerisinde 9 doğum yaptırıyorsunuz. Bu faturalandırılıyor. Ve bunu 70 milyon fakir vatandaşın sırtından alabiliyor birileri. Ve karşımıza, koskoca sağlık kurumlarımızın genelini karalamaya dönük bir tablo çıkıyor. Açık ve net söylüyorum. Herkesi tenzih ediyorum. Bunu yapanlardan bir kez daha kendilerini gözden geçirmelerini istirham ediyorum. Amacımız sizlere sıkıntı çıkarmak, çarklarınızı daraltıp sisteminizi işlemez hale getirmek değil. Ama kamuyu işlemez hale getirirseniz; ilaç ve sağlık giderlerimiz 2007'de 19.9 katrilyon iken, 2008'de 25 katrilyon iken 2009 yılındaki projeksiyonlara baktığımız zaman yalnız SGK'ya bağlı bu harcamalar (yeşil kartlılar, kamu çalışanları içinde yok) eğer 30-31 katrilyona varıyorsa oturup bunu hep beraber düşünmemiz gerekiyor."


"5 YILDIR SÜRDÜRÜLEN AİLE HEKİMLİĞİNDE DURUMU 23 İLDE DEĞİL 4 İLDE BELLİ OLACAK" 


Sağlık meselesini hükümet olarak sadece para meselesi olarak görmediklerinin altını çizen Çelik, sosyal devlet olarak bunun için gerekli adımları attıklarını, toplanan primlerin 4/1'ini her yıl Sosyal Güvenlik Kurumu'na aktarmak için bir madde koyduklarını, bu yıl toplanacak 60 katrilyonluk primin 15 katrilyonunu sosyal devlet olmanın gereği olarak aktaracaklarını ifade etti. 

Temmuz ayında 250 bin hastanın kamudan özele kaydığını, burada sağlıktaki hizmetin nereye taşınacağı konusunda bazı endişelerinin bulunduğunu ve bunu önümüzdeki 6 aylık zaman diliminde göreceklerini dile getiren Çelik, 1 Kasım 2008'de aile hekimliğinin uygulamaya konulacağını anımsatarak, 5 yıldır sürdürülen aile hekimliğinde durumu 23 ilde değil 4 ilde görmek istediklerini aktardı. 

Bu uygulama neticesinde aile hekimliğinin ne olup olmadığının açık bir şekilde ortaya çıkacağına dikkat çeken Çelik, finansal boyutu düşünülmediği takdirde bu hizmetlerin hiçbirinin verilemeyeceğine dikkat çekti. Çelik, Türkiye'de birinci basamak sağlık kurumlarında ayakta tedavinin oldukça az olduğuna işaret etti. Çelik, ayakta tedavide eğitim hastaneleri ve kamu hastanelerinde yığılma olduğunu, bu durumun düzeltilmesi halinde ise yıllık 3 katrilyon liralık bir tasarruf sağlanabileceğinu vurguladı. 


"SEZARYEN İLE DOĞUM ÜCRETİNİ 450 YTL'YE DÜŞÜRDÜK"


Sağlık Uygulama Tebliği'ne koydukları sezaryenle doğum uygulamasından da bahseden Çelik, dünyada sezaryen ile doğum ortalamasının yüzde 20, normal doğumun ise yüzde 80 olduğunu; Haziran 2007'den bugüne ise Türkiye'de sezaryen ile doğumun yüzde 60'a çıktığına dikkat çekti. Çelik, şunları kaydetti: 

"Hekim olarak bu kanaate varılırsa mesele yok. Biz bu veriler doğrultusunda bir uygulama daha ortaya koyduk. 650 YTL olan sezaryen ile doğumu 450 YTL'ye; 200 YTL olan normal doğumu ise 400 YTL'ye çıkardık. Tabloyu görelim bakalım. Çok gerekli ise yüzde 60'larda kalır. Ama tıbben gerekliliği yoksa demek ki 650 YTL'den dolayı. Keşke bunlara hiç başvurmasak ve hiç gerekli kalmasak. Bu ve benzeri şeyler için çalışmalarımız sürüyor. Kimse gereksiz yere isyanları oynamasın. Biz ne yaptığımızı biliyoruz ve sistemin nasıl daha iyi işleyeceğine dair altyapımız var. Bu konuda hiç endişeniz olmasın."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.