Sezaryenle doğuran parayı cebinden öder

Sezaryenle doğuran parayı cebinden öder
Son yıllarda artış eğilimi gösteren sezaryenle doğumlar hekimlerin de tepkisini çekti.

İstatistiksel olarak her yüz doğumdan 5 veya 8'inin problemli olduğunu ve müdahale gerektirdiğine dikkat çeken kadın doğum hekimleri, ancak fiili durumun Sağlık Bakanlığı'nın şikayetçi olacağı kadar arttığını ve bakanlığının tepkisine hak verdiklerini söyledi. Ancak sezaryen sayısının artmasında tek sorumlunun sağlık merkezleri ve doktorlar olmadığına dikkat çeken hekimler, anne adaylarının da ağrısız doğum için sezaryeni tercih ettiğini dile getirdi. Prof. Dr. Gülay Kurtay, sorunun çözümü için ilginç bir öneride bulundu. Sezaryendeki artış sebebiyle sadece hekimleri suçlamanın ve yasal yaptırımlar getirmenin doğru olmadığına işaret eden Prof Kurtay, sezaryenle doğum yapmak isteyenlerin parasını kendi cebinden ödemesini teklif etti. Kurtay, "Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Her isteyene sezaryen uyguladığınız zaman, Sağlık Bakanlığı'nın tavrı haklıdır. Sezaryen yapmak hastanın kendi tercihi ise bunun mali portresini de kendi üstlensin." dedi.

Türkiye Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği tarafından bu yıl 6.'sı düzenlenen Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Kongresi Antalya Belek'teki Rixos Premium Otel'de devam ediyor. 4 gün sürecek kongrenin 2. gününde basın toplantısı düzenleyen dernek üyeleri, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Sezaryen sayılarının artışı hakkındaki soruları cevaplayan hekimler, bu konudaki eleştirilere hak vererek sayının özellikle son 5 yılda anormal artış göstermesinden şikayet etti. Türkiye Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği Başkanı Acar Koç, sezaryen sayısının hızlı artmasından şikayet eden Sağlık Bakanlığı'na bu konuda hak verdiklerini söyledi.

Türkiye'de her yıl 1,5 milyon doğum gerçekleştiğini, istatistiklere göre 100 doğumdan 5 ya da 8'inin problemli olduğuna dikkat çeken dernek üyeleri, "Sayının özelde yüksek olmasının nedeni anne adayının sezaryen istemesi." diye konuştu. Dernek Başkanı Acar Koç, sezaryen sayısını azaltmak istenirken zorlama, yasal düzenleme gibi baskıcı yöntemlerin doğru olmayacağını, bunun yerine ödüllendirme yönteminin daha doğru olacağı görüşünü dile getirdi.

Sezaryen'in daha çok çalışan kadınlar tarafından tercih edildiğini ve son 20 yılda artış eğilimi gösterdiğini ifade eden Türkiye Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği üyesi Prof. Dr. Atıl Yüksel, "2006 verilerine göre ABD'de sezaryen oranı yüzde 29,6 oldu. Türkiye'de ise sezaryen sayısı son 5-10 yılda arttı. Şu an hızlı bir artış var. Hastane doğumlarının yüzde 40'ı sezaryenle oluyor." diye konuştu. Sezaryen artış hızı sebebiyle sadece hekimleri suçlamanın doğru olmadığını ifade eden dernek üyeleri, oranın yüksek olmasını kadın doğum uzmanı ve ebe sayısının azlığına, özel hastanelerin sayısındaki artışa, hastanın özellikle tercih etmesi gibi nedenlere bağlamak gerektiğini söylediler. Hekimler sezaryenle doğumun yüzde 15'le sınırlandırılmasına ise karşı çıktı.

Özellikle ağrısız doğum yapmak isteyenlerin varlığına dikkat çeken Prof. Dr. Gülay Kurtay ise normal doğumun özendirilmesi gerektiğini söyledi. ABD'de sezaryen doğumun sosyal güvence kapsamında olmadığına dikkat çeken Kurtay, "Tıbbi müdahaleyi gerektiren doğumları bir kenara bırakırsak, ağrıdan kaçtığı için 'ben sezaryenle doğurmak istiyorum' diyen hastaya bu parayı yüklerseniz problemi büyük oranda çözersiniz. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Her isteyene sezaryen uyguladığınız zaman, Sağlık Bakanlığı'nın tavrı haklıdır, sağlık harcamalarında büyük artış olmakta. Sezaryen yapmak hastanın kendi tercihi ise bunun mali portresini de kendi üstlensin." teklifinde bulundu

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.