Japonlar neden yatırıma gelmiyor?

Aralarındaki tarihi ve duygusal bağa rağmen Türkiye ile Japonya'nın ekonomik alandaki işbirliğinin neden yetersiz kaldığı sorusuna cevap aranıyor. Türk-Japon İş Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, Türkiye'nin son dönemde önemli ölçüde yatırım aldığını ancak, bu yatırımların arasında Japonya'nın adını görmenin neredeyse mümkün olmadığına işaret etti ve "Dünyada en fazla yatırım yapan ülkelerden biri olan bu ülkenin dikkatini Türkiye'ye çevirmemiz şart." dedi. 

Osmanlı döneminde yardım amacıyla gönderilen ve Japonya'da batan Ertuğrul fırkateyni iki ülke arasında sıcak bir bağın oluşmasına vesile olmuştu. İki ülke arasındaki sıcak ilişkilerin ekonomiye aktarılarak bu ülkenin yatırımlarının bir kısmının Türkiye'ye çekilebileceği kaydediliyor. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Japon İş Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, DEİK tarafından hazırlanan KÜRESEL ekinin Pazartesi günü yayınlanacak 10. sayısına konuştu. 

Türkiye'nin Japon yatırımlarından önemli bir pay alabileceğine inanan Özilhan, "Coğrafi açıdan da şanslı bir konumdayız. Japon ürünlerinin, Avrupa'ya, Orta Doğu'ya, Orta Asya'ya ve hatta Kuzey Afrika'ya dağıtımı noktasında merkez olabilecek bir yapıya sahibiz." ifadelerini kullandı. Özilhan'a göre Türkiye eğitimli, genç nüfusu, kaliteli iş yapma kabiliyeti, endüstride başarılı olmuş şirketleri ile ayrıca, bölgede sürdürdüğü liberal duruşu, gelişen hukuki yapısı ve istikrarlı yapısından ötürü de Japonların rahatlıkla iş yapabileceği bir omurgaya sahip. 

"Japonları GAP'a Davet Edebiliriz..."

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Japonya ziyaretinin yeni bir dönemin gelişini müjdelediğini aktaran Tuncay Özilhan, bu ülkedeki KOBİ altyapısının değerlendirilerek, Türk ve Japon KOBİ'lerini buluşturmak için gerekli adımların atılabileceğini vurguladı. İş Konseyi Başkanı'na göre Japon yatırımcıyı Türkiye'ye çekmenin yolu, odaklanmak ve inanmaktan geçiyor. Bu çerçevede GAP önemli fırsatlar sunuyor. Çünkü tarım açısından çok önemli ve çok büyük bir bölge. Değerlendirilmesi halinde sahip olduğu büyük potansiyel harekete geçirilebilir ve büyük projelere ev sahipliği yapabilir.

Özilhan, "Japonların tarım ürünleri konusundaki ihtiyaçları ortada. Bu anlamda işbirliği yapılabilir. Örneğin orada Koç Grubu, Japonya'nın en önemli gıda firmalarından biri ile ortaklaşa bir salça fabrikası işletiyor. Bölgede domates tarımcılığı yapıp, hasadı sanayi ürünü haline getirip Japonya'ya büyük miktarlarda ihracat gerçekleştiriyor. Özetle gıda sanayinde, ortak projeler geliştirilmesi olası. Bunun için Japonya'nın gıda devlerinin GAP bölgesini ziyaret etmesini sağlayacak projeler geliştirilebilir." ifadelerini kullandı. Irak'ın da Japonlarla ortak çalışma yürütmek için uygun bir platform oluşturabileceğini kaydetti. 

Tabiat ve kültür varlıkları açısından zengin bir seçenek sunan Türkiye, turizm alanında Japonların pek ilgisini çekmiyor. Resmi verilere göre Türkiye, Japon turistlerin yalnızca binde 8'ini cezbediyor. Japonlara özel tarihi ve kültürel içerikli turlar hazırlanabileceğine vurgu yapan Tuncay Özilhan, şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Deniz ve kum yerine tarihi yerler, doğa, termal gibi diğer yabancı turistlerden farklı tatil tercihleri olan Japonlara sunulabilecek pek çok olanağa sahip. Japonların farklı ülkeleri ziyaret etmesindeki başka bir amaç da alış veriştir. Türkiye artık gerek açılan alışveriş merkezleri ile gerekse tekstil alanında kaydettiği başarılarla Japonların bu talebini karşılayabilecek konumdadır. İstanbul, Kapadokya, Meryem Ana gibi destinasyonlar Japon turistleri çekebilecek potansiyeli taşımaktadır. Bu nedenle yurtiçinde Japon turistlere özel kültürel ağırlıklı özel turların oluşturulması olumlu sonuçlar doğurabilir."