Rekabet Kurumu: Medya Stratejik Ortağımız
"Medyanın Rekabet
Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, imzasıyla yayımlanan mektupta, temaları ve muhatapları her yıl farklılaşsa da mektupların amaçlarının hep kurumsal
Rekabetçi düzenin herkesin yararına olduğuna işaret eden Kaldırımcı, "Ülke kaynaklarının etkin kullanıldığı rekabetçi bir düzenin varlığı, toplumsal gelişmenin sağlanması ve refahın yaygınlaşması bakımından çağdaş bir zorunluluktur. Bu zorunluluğun olmazsa olmazları arasında, teşebbüs özgürlüğü kadar tüketicinin korunması da vardır" ifadesini kullandı.
Demokratik toplumların vazgeçilmez
"Bu nitelik, medya kuruluşlarımıza diğer hiçbir sektörün sahip olmadığı özel bir sorumluluk da yüklemektedir. Kabul edilmelidir ki medya, bütün yönleri ile toplumun ve bireyin hayat kalitesinin yükselmesinde stratejik bir imkan veya unsurdur. Yazılı veya görsel nitelikli ya da sanal ortamdaki medya teşebbüslerinin rekabet hukuku, iş ahlakı, sosyal sorumluluk ve etkinlik bağlamında rekabetçi piyasa olgusuna yaklaşımları, toplumsal açıdan önemli sonuçlar doğurabilecektir. Ekonomik olduğu kadar
"Medyanın kitleleri etkileme gücü var"
Bu arada mektupta, adil ve rekabetçi bir ekonomik düzenin korunması ve geliştirilmesi görevinin tek bir kamu kurumunun kapasite ve gücünü fazlasıyla aştığı belirtilerek, bu alanda, doğrudan görevli olan Rekabet Kurumunun başarısının, başta siyasi irade veya hükümetlerin onay ve desteği olmak üzere, diğer kamu kurumları ve sivil toplum ile işbirliği ve iletişimin etkinliğine dayanacağı kaydedildi.
Ancak bu tür bir işbirliği ve iletişimin tesisinde, medyanın rolünün göz ardı edilemeyeceğine işaret edilen mektupta, şu ifadelere yer verildi:
"Medya kuruluşlarımız, rekabeti içselleştirdikleri ölçüde kamusal politikaları rekabetçi bir perspektiften eleştirecek ve bir bakıma denetleyecek, aynı zamanda rekabet kültürünün geniş kitlelere yayılmasına da aracılık edebileceklerdir. Medya, başka hiçbir sektörün benzer ölçüde sahip olmadığı bir güce, kitleleri bilgilendirme, yönlendirme veya etkileme gücüne sahiptir. Bu nedenle, esasen bütün teşebbüslerin ortak sorumluluğu olan rekabet kurallarının özümsenmesi ve rekabet hukuku kurallarına uygun davranışlar içinde olmaları gerekliliği, özellikle medya açısından kritik faktördür."
Medyanın, yalnızca ekonomik alanda değil, sosyal hayatın her alanında rekabeti teşvik etmeye, bu konuda farkındalığı artırmaya, vatandaşları bilgilendirmeye yönelik her türlü yayınının, rekabetkültürünün toplumsallaşmasına stratejik bir katkı niteliğinde olduğu vurgulanan mektupta, tüketicilerin günlük hayatını etkileyen, temel mal ve hizmetlerin fiyatlarının artmasıyla sonuçlanan ciddi rekabet ihlallerine kamuoyunun dikkatinin çekilmesi bakımından da medyanın çok önemli rol üstlenebileceği belirtildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.