İMKB'de broker eylemi

Yeni uygulama ile, 400-450 civarındaki terminalin 200'e indirilmesinin söz konusu olduğunu ifade eden eylemciler, broker geleneğinin devam etmesini talep ediyor. 

İMKB'de ilk saatin başlama saati olan 09:30'da, burada görevli bir grup broker, iş bırakma eylemi düzenledi. SPK'nın iki yıl önce yayımladığı bildirilen ve 1 Ocak itibariyle yürürlüğe gireceği söylenen tebliğinde, seans salonunda aracı kurumlara tabi çalışan broker sayısının (terminal) 2 ile sınırlandırılarak sermaye piyasalarındaki tüm işlemlerin uzaktan erişimle yapılabilecek olmasını protesto eden brokerler, , yeni uygulamanın broker kelimesinin bitişi anlamına geldiğini ifade ediyor.

Brokerlardan Kemal Tektaş, bugünkü eylemlerinin amacının yeni uygulamaya karşı duruş olarak niteledi. Yeni uygulama ile 400-450 civarındaki terminalin 200'e indirilmesinin söz konusu olduğunu kaydeden Tektaş, "Aslında bu sıfıra indirilmesi demektir. Bizim amacımız broker geleneğinin sürdürülmesidir. Bu ekonomik krize rağmen aracı kurumlar işçi çıkarmazken, SPK'nın bu tebliğ ile bu kadar insanın işsiz kalması söz konusu." şeklinde konuştu.

Son tebliğ ile 250 kadar insanın işsiz kalacağını söyleyen Alper Karabay da, ailelerin de hesaba katıldığı taktirde bu sayının bini aşacağını ifade etti. Borsada çalışan insanların 30-35 yaşın üstünde olduğunu kaydeden Karabay, bu saatten sonra bu insanları iş bulmalarının çok zor olacağını söyledi. Karabay, "Bundan sonra yapacağımız şey; eğer işimize devam edersek, daha iyi bir dernek oluşturma ve sendikalaşma sürecine gitmek olmalı. Burada çalışan insanların hepsi üniversite mezunu. Yetkililerin bir kararı alırken bize de sormaları gerektiği inancındayız." İfadelerini kullandı.

Ayfer Dinçer isimli broker ise, yeni uygulamayla borsa salonlarının kalkacağını ve elektronik sisteme geçileceğini söyledi. Bu kararı brokerler olarak desteklemediklerini kaydeden Dinçer, "Çok sayıda insan işsiz kalacak. Yaklaşık 650 kişi etkilenecek." şeklinde konuştu. Uygulamanın etkisinin dalga dalga artacağını savunan Dinçer, şöyle devam etti: "Bu bir soykırım gibi. Yavaş yavaş ilerleyecek, devamı da gelecek. Burada hiçbirimiz teknolojik gelişmelere karşı değiliz, yeniklere açığız ama salonların kalmasını istiyoruz."