"Ekonomistlere çok ihtiyaç var"
Prof. Dr. Mithat Melen, dünyadaki bütün sistemlerin temelinde ekonominin yattığını, hukuk ve siyasal gelişmelerin dahi temelinde ekonomi olduğunu söyledi. Melen, "Dünya üzerinde bugüne kadar temelinde ekonomik bir takım sebeplerin bulunmadığı bir sosyal, siyasal ve hukuki olay bulamazsınız. Bu nedendendir ki iş adamlarına ve ekonomistlere her zamankinden daha çok ihtiyacımız var." dedi.
Bitlis Genç İşadamları Derneği'nin (BİGİAD) ev sahipliğinde Bitlis Kültür Merkezi'nde verilen "Son Kriz Eşiğinde Dünya ve Türkiye'de Ekonomik, Finansal ve Sosyal Gelişmeler" konulu konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Mithat Melen, son ekonomik göstergeleri değerlendirdi. Üretim ilişkilerinin ve üretimin çeşitlendiği dünya coğrafyalarında savaşların ve sosyal sapmaların olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Melen, Türkiye'de yatırım yapmanın zorluklarına değindi. Melen, "Ülkemizde yatırım yapmak isteyen birisinin bürokraside aşması gereken 110 engel var. İşadamı bu engelleri aşabilirse ekonomik zorlukları aşmaya çalışıyor. Bürokrasinin bu kadar egemen olduğu bir sistemde ekonominin istenilen seviyelere gelmesini ve müreffeh bir ülke olmamız hayalcilikten ibarettir. Amerika'da bir girişimcinin şirket kurması sadece saniyelerini almaktadır. Tek tuşla şirket kurabilen, birkaç saniye içinde ticarete atılabilen bir girişimci ile ülkemizdeki girişimcinin rekabet etmesi beklenemez." dedi.
Dünyada yaşanan ekonomik krizin öngörülebilir bir krizi olduğuna da dikkat çeken Melen, dünya ekonomisinin hayali rakamlar ve hayali değerlerle şekillendiğini, yaşanan son krizin de ekonomik hayalcilik yüzünden kaynaklandığını söyledi. Dünya ticaretinin reel olarak 13 trilyon dolar civarındayken, ekonomistlerin bunu 500 trilyon dolara çektiğini kaydeden Melen, "Olmayan bir paranın, olmayan bir değerin ekonomisi de sınırlı bir zamanda olur. Yaşanan son ekonomik krizi doğru analiz ettiğimizde bunun ekonomik bir krizden ziyade ekonominin kendisine gelmesi olarak nitelendirebiliriz." diye konuştu.
Dünya ekonomilerinin krizden kurtulmak için 4,5 trilyon dolar civarında bir para harcadığını ve ülke ekonomisinin tüm ticari faaliyetlerini Avrupa ülkeleri ile gerçekleştirdiğini vurgulayan Melen, "Ticari potansiyelinizde önemli yer tutan Avrupa ülkeleri ekonomik krizi yaşarken ve bir takım ekonomik önlemler alırken ülkemizin hiçbir önlem almaması mantığa aykırıdır. Türkiye şu anda büyük bir hızla uçuruma doğru gidiyor. Yaşanan ekonomik kriz ülkeyi çok daha derinden etkilemeden çözüm yolları üzerinde durmamız gerekir. Son 15 yılda 2 büyük kriz yaşadık. Türkiye'nin 3'üncü bir ekonomik krizi kaldırabilecek ne sosyal, ne ekonomik ne de siyasi bir gücü var. Bu nedenle hükümetin zaman kaybetmeden reel sektöre, üreticiye ciddi anlamda destek çıkması gerekmektedir. Yalnız bu ekonomik önlemler bugüne kadar yapıldığı gibi teşviklerle yapılamaz. Düzce, Karaman ve Osmaniye ile Bitlis'i aynı şartlarda değerlendirdiğiniz bir ekonomik teşvik modelinde Bitlis'i yatırım için tercih eden müteşebbise devlet yoluyla "enayi" muamelesi yapılıyor. Bu bölgeyi cazibe merkezi haline getirmek için devletin mutlak suretle bu bölgeden vergi almaması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.