Balda Zehir Tehlikesi

Balda Zehir Tehlikesi
En çok hilenin yapıldığı besin kaynağı bal vatandaşın sağlığını tehdit ediyor. Gerçek bal ile sahte balın ayırt edilmesinin zor olduğunu belirten uzmanlar, arıcılıkta yapılan ilaçlamadaki o sinsi zehre dikkat çekti.

Gıda terörünün en sık görüldüğü besin kaynaklarından olan bal, şifa kaynağı iken adeta bir zehir haline dönüştürüldü. Ticari kaygılar, denetimsizlik ve vatandaşın bilinçsizliğinden kaynaklı balda türlü hilenin döndüğünü anlatan bal üreticileri, vatandaşın bala değil balcıya dikkat etmesi, itimat edilen kişilerden bal alınması gerektiğini vurguluyor.

AYIRT EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL

Gerçek bal ile sahte balın ayırt edilmesinin zor olduğunu belirten Arıcı Mustafa Yılmaz, “Eğer arının midesinde fermante olmuşsa gerçek bal ile sahte balı renginden, kokusundan ve tadından vatandaşın ayırt etmesi mümkün değil. Sadece laboratuvarlarda anlaşılabilir fakat bugün laboratuvarlar bile birbirinden farklı sonuçlar veriyor” dedi. El yapımı ballardaki sahtekârlıkla ilgili Yılmaz, “Şeker bile kullanmadan, menşei belli olmayan, içeriği net olarak bilinmeyen, kıvamı bala yakın olan glikozdan bal imal ediyorlar. İçerisine esans katıyor, hatta bu karışımı peteğe yerleştirip gerçek bal diye satıyorlar. Balın kilogramını 9-10 liraya satanlar, arıyı görmeden bal imal ediyor” diye konuştu.  

ARIYA KENE VE BİT İLACI

Arıcılıkta esas sorunun ilaçlama olduğunu anlatan Yılmaz, “Yurt dışından ülkemize girmiş ‘Varroa’ adındaki arı zararlısını yok etmek için arıcılar ilaç kullanıyor. Bu ilacın Mayıs ayına kadar kullanılması, Haziran’dan Eylül’e kadar kullanılmaması gerekiyor. Kullanılırsa balda kalıntı bırakıyor fakat birçok arıcı buna dikkat etmiyor. Üstelik balı daha az etkileyen Avrupa menşeli Varroa ilaçları hem pahalı hem de uygulaması meşakkatli olduğu için bir kısım arıcılar, küçük-büyükbaş hayvanlar için kullanılan etkili kene-bit ilaçlarını farklı bir yöntemle arılarda kullanıyor. Bu insan sağlığı için ciddi bir tehlike iken arıcının bu ilacı nasıl kullandığına ve balın içerisinde zehir olup olmadığına bakılmıyor” şeklinde konuştu. 

HAKiKi BAL SEKERLENiR

Fabrikasyon ballardaki katkı maddelerine dikkat çeken Yılmaz, “Hakiki balın şekerlemesi doğaldır. Arının özünü topladığı bitkilere göre şekerleme süresi değişir fakat 20 derecenin altındaki sıcaklıklarda bir yıl dayanacak bal yoktur. Dolayısıyla market raflarındaki ballar ısıtılıyor, uzun süre şekerlememesi, raf ömrünün uzun olması için belirli oranda glikoz katılıyor. Organik bal yoğurt gibi beyazlamış hatta şekerlemiş ballardır. Fakat nedense vatandaş gerçek balı fabrikasyon bal olarak görüyor. Ayrıca markette genel olarak bütün süzme fabrikasyon balların rengi aynı. Halbuki bal rengini çiçeğe göre değiştirir. Kendi kovanımdan aldığım Haziran-Temmuz balının rengi koyu iken Ağustos-Eylül balının rengi daha açık renkte. 21 yıllık balcıyım marketteki balların renginde bal üretemedim” ifadelerini kullandı.

Vahdet

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.