"Sevgi işlemeyen öğretmen başarılı olamaz"
Öğretmen kökenli Gazeteci-Yazar Hüseyin Gülerce, "Hiç tokat atmadım, hiç yüksek sesle bağırmadım, azarlamadım. Aradığım hazineyi bulmuştum. Sevgi, şefkat, merhamet ve affediciliğin nasıl gönüller fethettiğini gördüm, yaşadım" dedi.
Yıldırım Kültür Merkezi'nde düzenlenen programa İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar, Türk Eğitim-Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Kazım Sarnık, ilçe milli eğitim müdürleri, milli eğitim müfettişleri ve 700 öğretmen katıldı. Gecenin açılış konuşmasını yapan BİEDER Başkanı Feridun Çelik, ülkenin geleceğinin emanet edileceği çocukların iyi bir eğitimle yetişebileceğini söyledi. Özel İlkbahar İlköğretim okulu öğrencilerinin müzik ziyafeti ve halk oyunları gösterisiyle renklenen gecede Tophane Endüstri Meslek Lisesi'nden Selahettin Güzel isimli öğretmenin ney ziyafeti de büyük ilgi gördü. Gecede konuşan Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar ise, öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğunu, sadece maddi konularıyla gündeme gelmesinin yanlış olduğunu söyledi.
Gecede 'Sevgi öğretmeni' konulu konuşma yapan Gazeteci - Yazar Hüseyin Gülerce de, sevginin açamayacağı kapının olmadığını, öğretmenlik mesleğinin mesleklerin en güzeli olduğunu vurguladı. Öğretmenliği özlediğini belirten ve kendi öğrencilik hayatından örnek veren Gülerce; "Eğitim yaşantımda sınıf öğretmenlerimin yeri ayrıdır. Onlar bizlerin hayatlarına yön verdiler. Öğretmenler mesleklerini sevmiyorsa yapacak hiçbir şey yok. Öğretmenler ilk önce mesleklerini sevmeli, ekonomik sıkıntıları bahane etmemeleri gerekir. Öğretmenler mesleklerini severek yapmalıdır. Çünkü öğretmenlik mesleği mesleklerin en kutsalıdır" dedi. ıÜü1977'de Yalova Lisesi'ne fizik öğretmeni olarak mesleğe başladığını anlatan Gülerce, 20 yıl öğretmenlik yaptığını açıkladı. Gülerce şöyle devam etti: "Dikkat edin '68 Kuşağı'nın kavga adamı, üslûbu kılıç gibi keskin ben, lise sıralarındaki masum yüzlerle, bana hayatın gayesini doğrudan anlatan talebelerimle yeniden dirildim. Onları o kadar sevdim ki, hiç 'çocuklar' demedim. Onlar benim 'arkadaşlar'ımdı. Dertli, ıstıraplı, dâvâ heyecanını hiç kaybetmeyen gönlümün, nihayet muhataplarını bulmuştum. Hiç tokat atmadım, hiç yüksek sesle bağırmadım, azarlamadım. Aradığım hazineyi bulmuştum. Sevgi, şefkat, merhamet ve affediciliğin nasıl gönüller fethettiğini gördüm, yaşadım. 1980 öncesinin gerilim ve çatışma dönemi liselere kadar sirayet etmişti. Benim fikriyatımı bildikleri için 6 edebiyat sınıfında daha derse girer girmez sıranın üstüne Mao'nun kitaplarını koyan öğrencilerim vardı. Sabrettim, hiçbir şey demedim. Yıllar geçti. İçlerinden biri İstanbul'da işadamı olmuş. Yalova'da ziyaretime geldi. Hemen tanıdım. Bana meğer bir hediye getirmiş, ülkeye millete hizmet ediyormuş. Unutmayın sevginin açmayacağı kapı yoktur, sevgi dolu olmayandan herşey beklenir. ıÜüEvet, öğretmenliğin mayasında sevgi, şefkat ve hoşgörü vardır. ıÜüEvet, ben de bir öğretmenim. Ama bugün asıl, selam durulacak, yollarına güller serpilecek fedakâr diriliş öğretmenlerini hatırlamalıyız."
Gecede eğitim sevdalılarından ve vazife yaptığı yere defnedilen öğretmen Adem Tatlı ile ilgili gösterilen multivizyon gösterisi öğretmenleri duygulandırdı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.