"Felaket tellallığı kimseye fayda sağlamaz"
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, ekonomik kriz döneminde felaket tellallığı yapmanın kimseye fayda sağlamayacağını söyledi. Krizden herkesin az veya çok etkileneceğine dikkat çeken Bayraktar, önemli olanın zamanında tedbir almak olduğunu belirtti.
Ziraat Odaları Birliği'nde basın toplantısı düzenleyen Başkan Bayraktar, küresel krizle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Felaket tellallığının kimseye bir fayda sağlamayacağına dikkat çeken Bayraktar, "Bunda hemfikiriz. Ancak böyle büyük boyutlu küresel krizden Türkiye'nin etkilenmeyeceğini söylemek ve tarım dahil reel sektörlerin etkilenmeyeceğini söylemek doğru değil. Hepimiz bu krizden az veya çok etkileneceğiz. Sanki, bizim sektörümüz de dahil olmak üzere alınması gereken tedbirlerde biraz geç kalınmış gibi gözüküyoruz. Yani bizler daha önce çağrılmalıydık. Bu kriz, dünyada yaklaşık bir yıla yakındır konuşuluyor. Ama biz Türkiye'de bu krizi yeni konuşmaya başladık. Dolayısıyla sektör temsilcileri daha önce çağrılmış olsaydı bizim görüşlerimiz alınmış olsaydı, böyle bir paket daha önce açıklanmış olsaydı, tahmin ediyorum krizin etkilerini daha az zararla karşılamış belki atlatmış olurduk. Ama zararın neresinden dönülürse kardır. Bugünden itibaren de doğru bir paket açıklandığı takdirde krizin etkilerini azaltmak mümkün. Ama az veya çok olumsuz, bu krizden bütün sektörler etkilenecektir. Bunu kabul etmek gerekiyor." dedi.
Tarım sektörünün krizde ıskalandığını savunan Bayraktar, fabrikalar nasıl üretim yapıp istihdam sağlıyorsa kendilerinin de tarlalarda üretim yapıp istihdam sağladığına dikkat çekti. Ülke sanayisine kaynak aktarılıp gıda güvenliğini temin ettiklerini dile getiren Bayraktar, tarımı sadece gıda temin eden ve istihdam deposu bir sektör olarak görenlerin, tarımın bu görevini yapabilmesi için desteğe ihtiyacı olacağını da unutmaması gerektiğini kaydetti.
"TOPLUMUN KRİZDEN KORUNMASINDA TARIMIN ÖNEMİ"
Önümüzdeki dönemde tarımda mevcut sorunların devam etmesi halinde sektörün bu istihdam yükünü taşımaya devam edemeyeceğini ileri süren Bayraktar, 2001 krizinden sonra 5 yıl içinde tarımsal istihdamın 2.3 milyon kişi azaldığını söyledi.
Tarımı bilmeyen IMF'nin bile Türkiye'de tarımın önümüzdeki dönemde en avantajlı sektör olduğunu söylediğini hatırlatan Bayraktar, "Geçmişte Türk tarımına destek verilmesine engel olan IMF'nin bu açıklaması, IMF'nin Türk tarımını öğrenmeye başladığını göstermektedir. Ülkemizde toplumun krizden korunmasında tarımdan yararlanılabilinir. Tarım, önümüzdeki dönemde sosyal sorunların ağırlaşmasını engelleyebilir. Ülkemizi idare edenlerin de bu gerçeği görmesi, ona göre hareket etmesi, yaşanan krizin etkilerini asgari düzeyde tutmak ve belki de fırsata dönüşmek için gerekli hale gelmiştir. Krizde en büyük tehlike halkın gıdaya ulaşmasındaki zorluklardır. Halkın moralini yüksek tutmak için gıdaya ulaşması temin edilmelidir. Bunun için de tarımsal üretimi planlı olarak artırmak ve üretim maliyetlerini düşürmek zorundadır. Bunu yapabilirsek krizden daha az etkilenme şansını yakalar, gıda güvencemizi sağlamlaştırmanın yanında tarım ürünleri ihracatımızı büyük oranda artırabilir, tarımda istihdamı koruyarak işsizliğin büyümesini sınırlayabiliriz. Bunu başaramazsak ve son yıllarda olduğu gibi tarımdan kaçış hızlanırsa, şehirlere göçün önüne geçilemez. Küresel ekonomik kriz için hazırlanacak pakette tarım unutulmamalıdır." diye konuştu.
Çiftçinin 10 katrilyon borcu olduğunu anlatan Bayraktar, bunun ödenmesinde çiftçinin zorluk çektiğini söyledi. Borçların yapılandırılmasını isteyen Bayraktar, ekonomik pakette bu yapılandırmanın yer alması gerektiğini belirterek, Ziraat Bankası'nın destek olması gerektiğini ifade etti. Faiz artışından çiftçinin korunması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, çiftçinin kredi kullanımında kriz döneminde zorluk çıkarılmamasını istedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.