Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kandil'e kadar gideriz

Her PKK eyleminin ardından yapıldığı gibi yine Kandil'e kadar gireriz sözleri dillendiriliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gün mücadele günüdür. Bırakın Cudi’yi, Gabar’ı, Kandil’e kadar gireceğiz" dedi. Vatandaş bu sözlerden bıktı, artık icraat bekliyor. 

TİKA Projeleri Tanıtım Töreni ve Beştepe'deki 22. Muhtarlar Buluşması'nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, terörle mücadele konusunda önemli mesajlar verdi. Batılı ülkelerin terör karşısında ikiyüzlü davranmasına tepki gösteren Erdoğan, özetle şunları söyledi:

Paralel devlet yapılanması örgütü, uzun yıllar Türkiye'nin bu çerçevedeki enerjisini, imkanlarını, potansiyelini adeta bir sülük gibi emerek, bize zaman kaybettirmiştir. Türkiye'de bu örgütü, büyük ölçüde işlevsiz hale getirdik. Geride kalan tortuların da kısa sürede temizleneceğine inanıyorum.

BATI YATAKLIK YAPIYOR

Pekçok güç, pekçok ülke Türkiye'nin dizleri üzerine çökmesini, pes etmesini bekliyor. Bütün bu terör olaylarının arkasında yatan gerçek, budur. PYD, YPG gibi terör örgütlerinin elindeki silahları gördüğümüz zaman, burada Batı'yı görüyoruz. Terör örgütünün temsilcileri, oralarda besleniyor. Bunlara yataklık yapıyor Batı dünyası. PKK'nın, PYD'nin, YPG'nin ellerinden çıkan silahlara baktığımız zaman ya Rus silahlarını ya Batı'nın silahlarını görüyoruz.

KURTULUŞ MÜCADELESİ

Batının gazetelerinde de Kandil'in tepesindekilerde de aynı şey var. Ne diyorlar? 'Ancak Erdoğan giderse, Türkiye'ye istikrar gelir' Bakıyorsunuz bazı köşe yazarları da aynı şeyi söylüyor. Erdoğan geldiği zaman Türkiye'nin hali neydi, bugün Türkiye'nin hali ne. Kandil'in ağzıyla konuşuyorlar. Verdiğimiz mücadele adeta yeni bir kurtuluş mücadelesidir.

DERDİNİZ ÜLKEYİ BÖLMEK

Aydın müsveddelerinin Kızılay'daki terör saldırısına bile nasıl yaklaştığını gördünüz. Bazı paçavraların nasıl yayınlar yaptığını gördünüz. Atıyor başlığı, 'Batsın senin başkanlığın.' Bizim böyle bir derdimiz yok. Ama sizin derdiniz bu ülkeyi bölmek, parçalamak ama parçalayamayacaksınız, bölemeyeceksiniz, bunu böldürtmeyeceğiz.

TERÖRİST DEMEYİP NE DİYECEĞİZ

Kızılay'da bomba patlatarak, rastgele insanların ölümüne yol açan terör örgütünün demokrasiyle en küçük ilişkisi olabilir mi? Buna rağmen terör örgütü yöneticisiyle aynı dili kullanmaktan, aynı yaklaşımı sergilemekten çekinmeyenlere, terörist demeyeceğiz de ne diyeceğiz.

NEREYE GİRERSENİZ GİRİN

Tek vatan, 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Bazıları bölmek, parçalamak... Boşuna uğraşıyorsunuz. Bak inlerinize girdik, bodrum, nereye kaçarsanız kaçın sizi askerimiz, polisimiz, korucumuz oralardan bulup çıkartacak gereğini yapacaktır. Dağlardaki mağaralara nereye girerseniz girin, bırakın Cudi'yi, Gabar'ı, Kandil'e mi gidiyorsunuz, orada da güvenlik güçlerimiz arkanızda. Çünkü bu şehitlerin bedelini ödeyeceksiniz, bunun lamı cimi yok.

MAHCUP OLMAYACAĞIZ

Suriye'de istediğini elde edemeyen, sınır ilçelerimizde başlattığı kalkışma teşebbüsü hüsranla sonuçlanan, bölge halkından yüz bulamayan terör örgütü, rastgele hedeflere yönelik saldırılarıyla son ve en ahlaksız kozunu oynuyor. Bu oyunu da boşa çıkaracağız. Bu bombalarla onlar bizim canımızı yakıyor olabilir ama inanın biz onları tamamen imha ederek şehitlerimize, gazilerimize, onların geride kalan yakınlarına karşı mahcup olmayacağız. Hiçbir sıfat, terör örgütü yandaşlığının örtüsü olamaz. Terör ve terörist tanımını yeniden yapılmalı.

Görevini yap gönder yargıya

Dokunulmazlıklar konusunda parlamentonun süratle adım atması gerektiğini belirten Erdoğan, “Yani bir kişi mi olsun, iki kişi mi olsun, öyle bir şeyi konuşamayız. Benim Kürt kardeşlerimi sokağa dökmek suretiyle 52 kişinin ölümüne vesile olanlar, bu ülkede terörü teşvik eden insanlar olarak yargılanmayacak da bu parlamento içinde boy gösterecek ve bunları bu millet seyredecek, öyle mi? Arkasında PKK'nın, PYD'nin, YPG'nin olduğunu çok açık net olarak söyleyenler, bu ülkede temiz olacak, öyle mi? Bunlara karşı parlamento eğer gerekli tavrı ortaya koymazsa bu millet ve bu tarih, bu parlamentodan hesap sorar. Bunun sayısı konuşulmaz. Şu mu olsun, bu mu olsun?" dedi.

“Bu milletin birliğini, beraberliğini bozanlar, tehdit edenler kim olursa olsun bunların hesabı bu parlamento tarafından dokunulmazlıklarının kaldırılması suretiyle, nereye havale edilecek? Yargıya. Gönder yargıya, yargı bunlar hakkında ne karar verirse versin, sen siyasetçi olarak görevini yap" diyen Erdoğan, siyasetçinin görevinin bu kararı almak ve gerisini yargıya bırakmak olduğunu belirtti.

Gün mücadele günü

Bazı medya gruplarının Batı'ya farklı servisler yaptığını, bunlara inanılmaması gerektiğini belirten Erdoğan, “Süratle şu anda zaten operasyonlar bitmek üzere. Son saldırılardan sonra terör örgütüne karşı en küçük müsamahamız olamaz. Aksi yönde mesajlar verenler olabilir ve bu verenleri de terör örgütüne hizmet edenlerin safında gördüğümü ayrıca belirtmek istiyorum. Efendim, 'köşe yazarıymış, düşüncesini belirtiyor.' Ne olursan ol, beni bağlamaz. Eğer senin kalemin teröristin yanında yer alıyorsa sen benim karşımdasın. Kardeşlerim, gün mücadele günüdür. Gün zalimlerin üzerine en sert şekilde gitme günüdür" dedi.

Millet koalisyonu

Erdoğan, Meclis'te temsil edilen partilerden, yaşanan bu tarihi dönemin hassasiyetine uygun şekilde, siyasi rekabeti bir kenara bırakıp birlik ve beraberlik içinde hareket etmelerini isteyerek, “Bugün Meclis'te yıllardır uğraştığımız ama bir türlü gerçekleştirmeyi başaramadığımız o büyük mutabakatı milletimize ve tüm dünyaya göstermenin tam zamanıdır. Teröre, terör örgütlerine, Türkiye'ye yönelik tüm tehditlere karşı tüm farklılıkları bir kenara bırakarak millet koalisyonunun oluşturulmasına ihtiyaç var. Gelin bu büyük mutabakatı, büyük birlikteliği hemen şimdi sağlayalım, canımıza ve istikbalimize kast edenlerin üzerine hep birlikte gidelim. Terör örgütünün yan kolu olarak faaliyet gösteren partinin mensuplarını ben artık meşru siyasi aktörler olarak görmüyorum, kusura bakmasınlar. Dolayısıyla bu çağrım onlara değil, diğer partilerimizedir" dedi.

PSV taraftarına sert tepki

İspanya'nın başkenti Madrid'de önceki gün oynanan Atletico Madrid-PSV maçından önce bazı PSV taraftarlarının mültecilere uzaktan bozuk para atmasına da tepki gösteren Erdoğan, “Maça geliyorlar ve maçta oradaki mültecileri, affedersiniz, meydanda oynatıyorlar adeta. Öyle diyorum ben, şınav çektiriyor, bozuk para atıyor. Bunlar eskiden bizde, söyleyemem şimdi, çok çirkin bazı şeyler olurdu. Ondan sonra da para atarlardı ona. Aynısını Batılı yapıyor. Batı'nın bir çoğunun karakterinde bu vardır ama bu bizde yok" dedi.

Türkoğlu'nun maaşı 9 bin lira

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlarından Hidayet Türkoğlu'nun 60 bin lira maaş alacağı yalanlandı. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, iddianın tam bir tezvirat olduğunu, Türkoğlu'nun aylık maaşının da diğer başdanışmanlarınki gibi yaklaşık 9 bin lira olduğunu vurguladı.