Hırka-i Şerif'e yalı teklif ettiler!

Hırka-i Şerif'e yalı teklif ettiler!
Peygamberimiz Hazreti Muhammed (SAV)'in Veysel Karani'ye hediye ettiği Hırka-i Şerif'in muhafazasını üstlenen 59. kuşaktan torunu Barış Samir, Hırka-i Şerif için dedesine boğazda yalı teklif edildiğini söyledi.

 Dedesinin ise 'Ben sahip değilim sadece muhafızıyım' şeklinde cevap vererek teklifi reddettiğini söyledi. Samir, Hırka-i Şerif'in Kadir Gecesi'ne kadar Hırka-i Şerif Camisi'nde ziyarete açık olduğunu belirtti.

'Hazreti Muhammed'in vasiyeti üzerine Veysel Karani'ye hediye edilen Hırka-i Şerif'in muhafazasını üstlenen Barış Samir, dedesinin, Hırka-i Şerif için İstanbul Boğazı'nda yalı teklifini "Ben sahip değilim, sadece muhafızıyım" diyerek reddettiğini anlattı. Hırka-i Şerif'in kendilerine emanet edilmesinin şerefli ve onurlu bir görev olduğunu söyleyen Samir, hırkanın Kadir Gecesi teravih namazı sonrası 03.30'a kadar Fatih'teki Hırka-i Şerif Camisi'nde ziyaret edilebileceğini ifade etti.

Anne sözü dinlemek Peygamber hırkası giydirir

İstanbul'daki önemli kutsal emanetlerden biri olan Hırka-i Şerif'in, Veysel Karani'ye hediye edilmesinin hikayesi de şöyle; Veysel Karani, bir günlüğüne annesinden izin alarak, Hazreti Muhammed'i ziyaret etmek için Medine'ye gitti. Karani, şehir dışında olduğunu öğrendiği Hz. Muhammed'i göremeden annesinden aldığı iznin biteceği kaygısıyla memleketine döndü. Hazreti Muhammed, bu durumu öğrendiğinde Veysel Karani'ye çok derin bir muhabbet duydu ve hırkasının "en iyi müridim" dediği Veysel Karani'ye verilmesini vasiyet etti. Hz. Ömer ile Hz. Ali, hırkayı Yemen'in Harem köyünde yaşayan Karani'ye hediye etti.

405 yıldır sergileniyor

Karani'nin vefatının ardından çocuğu olmadığı için Hırka-i Şerif, kardeşi Şehabeddin el Üveysi'ye kaldı. Kutsal emanete sahip olan Üveysi ailesi, Irak ve Güneydoğu Anadolu'da ikamet ettikten sonra burada sık sık meydana gelen çarpışmalar nedeniyle Kuşadası'na göç etti. Aile, 1611 yılında Sultan I. Ahmed'in isteği üzerine İstanbul'a geldi ve Hırka-i Şerif, reisleri Şükrullah el-Üveysi'nin Fatih'te kiraladığı evde ziyaretine açıldı.
Bu evin yetersiz kalması sebebiyle I. Abdülhamid, günümüzde Hırka-i Şerif Camisi avlusunda kalan mekana bir oda inşa ettirdi ve Hırka-i Şerif, 1780'den itibaren burada sergilenmeye başlandı. Kutsal emanet, 1847'de Sultan Abdülmecid'in inşa ettirdiği Fatih'teki Hırka-i Şerif Camisi'ne taşındı.

'Şerefli ve güzel bir duygu'

Hz. Muhammed'in vasiyeti üzerine Veysel Karani'ye emanet edilen Hırka-i Şerif'in bugünkü muhafızı, Karani'nin 59. kuşaktan torunu Barış Samir, kutsal ve onurlu görevi yerine getirmenin mutluluğunu anlattı. Barış Samir, zor ama bir o kadar da şerefli ve onurlu bir görevleri olduğunu söyledi. Aile olarak ellerinden geldiğince bu şerefli görevi yerine getirmeye çalıştıklarını vurgulayan Samir, Hırka-i Şerif'in her yıl olduğu gibi bu yıl da ramazanın ilk cuması ziyarete açıldığını belirtti.

Samir, Hırka-i Şerif'i, her yıl 1 milyon kişinin ziyaret ettiğini vurgulayarak,"Afrika'dan Sibirya'ya kadar dünyanın dört bir yanından insanlar, Peygamber Efendimiz ile buluşmak için buraya geliyor. Burası bir buluşma noktası gibi. Bir aşkla geliyorlar. Buna vesile olmak hem şerefli hem de güzel bir duygu." dedi.

Hırka için yalı teklif edildi

Hırka-i Şerif için dedesine İstanbul Boğazı'nda yalı teklif edildiğini hatırlatan Samir, "Dedem ise 'Ben sahip değilim, sadece muhafızıyım' şeklinde yanıt vermiş." dedi. Samir, Hırka-i Şerif'in 2010'da konservasyona girdiğini hatırlatarak, şu bilgileri verdi:

"Hırka-i Şerif 2010'dan itibaren özel camın içinde dünya standartlarında teşhir ediliyor. Emanetin bulunduğu camekanın içinde özel bir iklimlendirme yapıldı, sabit bir nem ve sıcaklıkta. Dışarıdan hiç hava almıyor. Periyodik olarak bakımı yapılıyor. Yoğun güvenlik önlemleri de mevcut. Hırka-i Şerif'in bulunduğu odada restore edildi, güvenlik kameraları ve yangın sensörü takıldı. Işıklandırma sistemi ise restorasyona uygun olarak yapıldı. Teknolojinin el verdiği bütün imkanları kullanıyoruz.

Barış Samir, bugüne kadar Hazreti Muhammed'in iki hırkasının korunduğunu belirterek, bunlardan birinin Topkapı Sarayı'ndaki Hırka-i Saadet Dairesi'nde muhafaza edilen hırka, diğerinin de ailesinin koruyuculuğunu üstlendiği Hırka-i Şerif olduğunu söyledi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.