Sigara içenin vay haline
BURSA Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı'nın (KOAH) amfizem ve kronik bronşiti kapsayan bir hastalık grubu olduğunu belirten uzmanlar, KOAH'ın en sık görülen özelliğinin akciğerlere giren ve akciğerlerin çıkan havayı nefes darlığına neden olacak derecede kısıtlayabilmesi olduğunu söylüyor.
Bursa Prof. Dr. Türkan Akyol Göğüs Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Uzman Dr. Burhanettin Alkan, KOAH'ın neden olduğu akciğer tahribatını hiçbir şey geri döndüremediğini, KOAH'ın ilk evrelerinde, sadece hafif bir nefes darlığı ve arasıra öksürük krizleri görülebildiğii kaydetti.
Dr. Alkan, "İlk başlarda, çoğu kişi KOAH hastalığına yakalandığının farkında olmaz. İlk semptomlar genel bir hastalık hissi, artan sıklıkta nefes darlığı, öksürük ve ötmedir. Ancak, hastalık ilerledikçe semptomlar ağırlaşır. Sigara, KOAH'ın en önde gelen nedenidir ve bildirilen tüm vakaların yüzde 90'ından sorumludur. Sigara içen her 5 kişiden biri, yaşamı esnasında KOAH geliştirme riskiyle karşı karşıyadır. Ancak, KOAH riski taşıyanlar yalnızca sigara içenler değildir. Daha önce sigara içmiş olanlar ve sürekli sigara dumanına maruz kalanlar (pasif içiciler) da KOAH için potansiyel adaylardır. Sigarayı bırakmak, akciğer fonksiyonlarının KOAH'a bağlı olarak gerilemesini yavaşlatabilir." dedi.
KOAH'ın çoğunlukla 2 farklı hastalıktan oluşan karmaşık bir sağlık durumu olduğunu anlatan Dr. Alkan, bu 2 hastalığın hava yollarının engellenmesi ile ilgili kronik bronşit ve amfizem olduğunu belirtti.
Akciğerlerin çok uzun süre rahatsız veya iltihaplı kaldığında kronik bronşitin oluştuğunu vurgulayan Alkan, "Rahatsız olan akciğerleriniz yüzünden öksürük yakanızı bırakmaz. Bronşit çok uzarsa, akciğerlerinizde hasar ve berelenmeye yol açar. Mukoza ve berelenmiş doku, akciğerlerinizin hava alıp verme fonksiyonunu sekteye uğratır ve nefes darlığına neden olur. Amfizem akciğerlerinizde dönüşü olmayan bir hasara yol açar." dedi.
Burhanettin Alkan, "Amfizem, akciğerlerinizde alveoli adı verilen küçük hava keseciklerini etkiler. Bu kesecikler, havadan kana oksijen geçmesini ve karbondioksidin vücuttan atılmasını sağlar. Hava girip çıktıkça, alveoli genişler ve daralır. Amfizemde ise aynı eski bir lastik bantta olduğu gibi, akciğerler esnekliğini kaybeder. Böylece, alveoli genişler ve nefes almayı zorlaştırır. İleri düzey amfizemde, akciğerlerde geniş boşluklar meydana gelir. Alveoli kana oksijen transfer edebilse de, boşluklar aynı işi yapamaz - amfizem hastaları bundan dolayı nefes darlığı çeker." diye konuştu.
Nefes darlığı, kronik öksürük ve yoğun balgamın en sık görülen KOAH semptomları olduğunu belirten Alkan, "Gerek bronşit, gerekse amfizemin sigarayla yoğun ilişkisi vardır. Sigara içen KOAH hastaları, akciğerlerini daha fazla hasara uğratırlar; sonuç olarak, oksijen almakta daha çok zorlanırlar. KOAH tedavisinin iki ana hedefi vardır. Birincisi semptomları azaltmak, ikincisi de hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak. Şu an için KOAH'ı ortadan kaldıran bir tedavi bulunmamaktadır. Ancak, sigaradan uzak durarak bu hastalık çok büyük ölçüde önlenebilir. Sigarayı bırakmak KOAH semptomlarını azaltır ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatır." şeklinde konuştu.
Alkan, "Hastalığı ilerledikçe kişinin hayat kalitesi de düşer. Hastalığın ilk evrelerinde az miktarda nefes darlığı görünür. İleri evrelere erişmiş KOAH vakalarında ise hastalar harici oksijene ve mekanik nefes alma cihazlarına ihtiyaç duyabilir. Hastalığın derecesine göre, tedavi ciğerlere giden hava miktarını arttırmayı sağlayan bronkodilatörleri gerektirebilir. Bunlar düzenli olarak alınması gereken 'bakım ilaçları' ve salbutamol, terbutalin vb. gibi kuvvetli semptomların ve krizlerin üstesinden gelmek için alınan 'rahatlatıcı ilaçlar' olmak üzere ikiye ayrılırlar. KOAH'ı kontrol altına almak ve daha sağlıklı bir yaşam için anahtarlar doğru beslenme, doktor konrolünde yapılacak düzenli bir egzersiz programı, düzenli uyku ve sigaradan uzak ortamlardır." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.