Bilirkişi raporu ortaya çıktı!

Bilirkişi raporu ortaya çıktı!
Esenyurt'ta arkadaşıyla hırsızlık şüphesiyle gözaltına alındıktan sonra kaçan Ömer Barış Topkara'nın, teslim olmak için durduğu sırada ölümüne sebep olduğu iddia edilen polis memurunun yargılandığı davada,bilirkişi raporu ortaya çıktı.

Esenyurt'ta 16 Şubat 2017 tarihinde hırsızlık şüphesiyle gözaltına aldığı iki gencin birbirine kelepçeli olarak kaçması üzerine peşlerinden koşan polis memuru H.D.S, çocukların durması üzerine elindeki silahla 16 yaşındaki Ömer Barış Topkara'nın omzuna vurdu. O sırada ateş alan silahla başından vurulan Topkara olay yerinde yaşamını yitirdi. Tutuklanan H.D.S hakkında"çocuğa karşı olası kastla öldürme" suçundan müebbet hapsi istendi.

Bakırköy 5'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya bilirkişi raporu damgasını vurdu. Görüntü İnceleme ve İyileştirme Uzmanı Foto Film Şube Müdürlüğü teknik bilirkişisi Mustafa Çamlıbel'in hazırladığı raporda hırsızlık olayının ardından yakalanıp birbirlerine kelepçelenen maktul ve arkadaşının kaçmaya çalışması üzerine polisin silahını çekerek peşlerinden koşmaya devam ettiği, bunun üzerine maktul ve yanındakinin durduğu, polisin maktulü yakaladığı, sağ elindeki silahı havaya kaldırdığı ve silahı maktule doğru vurmak için indirdiği, silahla maktulün sağ omuz bölgesine vurduğu anda silahın namlu uç bölgesi ile şahsın sağ kafa bölgesi arasında gaz oluşumu göründüğü, silahın da bu anda ateş aldığı tespit edildi.

Raporda, fotoğraf 19'da sanık polis memurunun maktulün omzuna silahın kabzası ile vurduğunda sağ işaret parmağının silahın tetik bölümünde olduğu ve vurmanın etkisi ile polis memurunun tetiğe bastığı anın yapılan görüntü iyileştirme çalışmaları sonucunda net bir şekilde tespit edildiği belirtildi.

Mahkemeye ulaşan Ulusal Kriminal Büro raporunda ise incelenen kamera kayıtlarında polis memurunun genç erkek şahıslara karşı söylediklerinin tespit olunamayacağı ifade edildi.

Söz alan müşteki avukatı Fatih Köse, bilirkişi raporunda sanığın sağ işaret parmağının tetikte olduğu, vurma neticesinde polis memurunun tetiğe basma anının yapılan görüntü iyileştirmesinde net bir şekilde tespit edildiği, bu hususun da olası kast ile veya kasten öldürme hususunun önemli bir delili olduğunu belirtti.

Tutuklu sanık H.D.S. "Kastımın olmadığını söylemek istiyorum. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm. Aileye tekrardan başsağlığı diliyorum" dedi.

Sanığın tutukluluk halinin oy çokluğuyla devamına karar veren mahkeme heyeti dosyanın, esas hakkında mütalaasını hazırlaması için Cumhuriyet Savcısına verilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Üye hakim muhalefet şerhinde önemli delillerin toplanmış olması, tutuklamanın bir tedbir olması, sanığın tutuklu kaldığı süre ve suç vasfının değişme ihtimali nedeniyle verilmesi beklenen ceza miktarına göre tutuklamanın ölçülü olmaması göz önüne alınarak sanığın tahliyesi görüşünde olduğunu belirtti.

Polis memuru H.D.S, ilk duruşmada verdiği ifadesinde, "Şahıslara yere yatmadıkları ve benim de tek kişi olmam sebebiyle bana karşı mukavemet edip tekrar kaçacaklarını düşündüğümden, şahısları yere yatırıp muhafaza altına almak için müdahale ettim. Bu esnada elim tetikte olmamasına rağmen, silahım ateş aldı" demişti.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.