"Krizden en az etkilenen ülke Türkiye"

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 'Kamyonum' dergisi tarafından İzmir Ticaret Odası (İZTO)'nda düzenlenen 2. Bölgesel Bilgilendirme Toplantısı'na katıldı. Sektör temsilcilerinin problemleri ve taleplerini dinleyen Yıldırım, "Burası aile meclisi, her şeyi konuşacağız." dedi. ABD'de başlayan ve Avrupa'ya yayılan bir kriz olduğunu belirten Bakan Yıldırım, bundan en az etkilenen ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Krizin etkilerini en alt seviyeye indirmek için çalışmalar yapıldığını kaydeden Yıldırım, "Bir durgunluk, iş kaybı var, fakat ABD ve Avrupa'da dört beş kat fazla. Oradaki panik, Türkiye'de yok. Hükümet olarak da gereken önlemleri alıyoruz." ifadelerini kullandı. ABD ve Avrupa'da devletleştirme döneminin başladığını, bütün ezber ve piyasaların bozulduğunu kaydeden Yıldırım, "Finans sektörüne, 'devam edin, devlet olarak arkanızdayız.' diyoruz. Finans sektörünü çalıştıracağız, onlar da reel sektörü fonlayacak. Kolaycılığa kaçıp işçi çıkarırsanız, bizi arkanızda göremezsiniz." şeklinde konuştu. Krizden en çok etkilenen sektörlerin başında kara ve deniz taşımacılığının geldiğini ifade eden Yıldırım, krizin ömür boyu sürmeyeceğini, uzmanlar tarafından 2010'da tekrar büyüme dönemine girileceğinin öngörüldüğünü vurguladı.

Ulaştırma Bakanlığı'nın İzmir'e yaptığı yatırımlar hakkında da bilgi veren Binali Yıldırım, son beş yılda İzmir'de 6 milyar lira harcadığını kaydetti. Bu harcamaların ağırlığını Adnan Menderes Havalimanı ve çevre yolu çalışmalarının oluşturduğunu anlatan Bakan Yıldırım, çevre yolunun Sasalı'dan Harmandalı'na uzanan bölümünü 100 milyon lira harcayarak bitirecekleri müjdesini verdi. Hükümet olarak kara yollarına büyük yatırımların yapıldığını, ancak bazı eleştiriler olduğunu kaydeden Yıldırım, "Yollarımıza insafsızlık etmeyin. Dört beş yılda çok büyük yatırımlar yaptık. Karayolları olarak 6.5 milyar lira harcadık. Türkiye'nin tıkanan damarlarını açtık. Trafiğe çıkan motorlu taşıtlar yüzde 55 artmasına rağmen kazalar yüzde 85 azaldı. Kazalardaki yol kusuru, dört kat iyileşmiş duruma geldi." dedi. Fenni muayene konusundaki eleştirilere de değinen Yıldırım, emniyet konusunda taviz beklenmemesini istedi.

Bakan Binali Yıldırım, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin şehrin birçok noktasına astığı, 'Aliağa-Menderes hızlı tren hattını tamamen öz kaynaklarımızla yapıyoruz' yazılı afişlere de tepki gösterdi. Hükümet olarak belediyeye değil, İzmirlilere hizmet ettiklerini söyleyen Yıldırım, "Sağolsun belediye başkanımız, 'Tamamen öz kaynakla yaptık, bitirdik.' diye köpürterek yazmış. Görünce şaşırdım. İyi güzel de biraz da bu işe kim destek verdi, kredisini kim sağladı, parasını kim verdi, izinlerini kim aldı, kim ortak şirket kurdu diye sorar. Biraz insaflı olacağız, hakkı teslim edeceğiz. Biz çıkmaza girmiş projeyi ele aldık, yürümesini sağladık. Öyle yazacağına, 'Hükümet ve Ulaştırma Bakanlığı ile el ele Aliağa-Menderes hattı yapılıyor.' deseniz ne olur? İzmirli daha çok takdir eder. Gerçekleri bir süre saklayabilirsiniz ama uzun vadede hizmeti yaşayan ve gören insanlar, kimin ne yaptığını daha iyi bilir." diye konuştu. Alsancak semtinde âtıl vaziyette duran viyadüklerin de liman trafiğinin çözümü için kullanılacağını aktaran Yıldırım, "Böylece limana gidecek araçlar, trafiğe girmeden doğrudan ulaşacak. İzmir'i, Türkiye'nin dünyaya açılan vitrini haline getireceğiz." dedi.

Bakan Yıldırım, daha sonra sektör temsilcilerinin sorularını cevapladı. Yeni uygulamaya giren "K" belgesinin, denetiminin yetersiz olması sebebiyle sektöre değişiklik getirmediği eleştirilerine cevap veren Ulaştırma Bakanı, bu konuda ellerinden geleni yaptıklarını, fakat denetim için yürüttükleri çalışmaların yargıya götürüldüğünü söyledi. Yıldırım, ''Mahkeme, Ulaştırma Bakanlığı'nın denetleme yapamayacağına dair karar almış. Ben ne yapayım ? Yargıdan daha mı üstünüz ?'' şeklinde konuştu. 

Kara Ulaştırma Genel Müdürü Talat Aydın ise bir katılımcının, "K" belgelerinin işe yaramadığını söylemesi üzerine, ''Belgeler bir işe yaramıyorsa geri verin.'' dedi. Bakan Yıldırım da, ''Durun bakalım, satılan mal geri alınmaz.'' diyerek, Bakanlığın bütün fiziki imkanları kullandığını, sistemin yerleşmesinin zaman istediğini, bu süreçten geri dönüşün mümkün olmadığını ifade etti. (CİHAN)