Uzmanından firmalara 'hesabınızı bilin' uyarısı

BUGİAD Genç'in düzenlediği 'Hızlı Netice Almaya Dönük Maliyet Düşürme Teknikleri' konulu toplantıda konuşan Göker, Türk sanayisinin uzun yıllardır, aşırı değerlenmiş Türk Lirası ve dünya fiyatlarının çok üstündeki girdi maliyetleri ile üretim mücadelesi verdiğini söyledi. Reel sektörün iç içe bulunduğu yapısal sorunlara, 2008'in son aylarından itibaren ekonomik krizin de eklendiğini belirten Göker, "Amerika'da başlayan ve giderek tüm dünyayı saran finansal kriz, Türk reel sektörünü de olumsuz etkiledi. Kapanan fabrikalar, üretimine ara veren işletmeler ve işsizlikteki artış, krizin iş dünyasında yol açtığı tahribatı gözler önüne seriyor. Ekonomik kriz bir realite olduğuna göre, yapılacak en akılcı iş, krizin neden olabileceği zararı en az hasarla atlatmak olmalı" diye konuştu.

Ekonomik krizi en az hasarla atlatabilmenin, tasarrufa dönük maliyet hesaplamasından geçtiğini ifade eden Göker, bunun tüm dünyaca bilinen en yaygın metodunun ise 'Breakthrough Kaizen' adıyla adlandırılan maliyet tekniği olduğunu vurguladı. 'Breakthrough Kaizen'in esas itibarıyla maliyet düşürme ve yalın üretim uygulamalarına yeni bir yaklaşım getirdiğini belirten Göker, sistemin hızlı ve etkin uygulama teknikleriyle çok kısa zamanda sonuca ulaştırdığını ifade etti.

Türk sanayicisinin ürettiği konvansiyonel ürünlerde ortalama kar marjlarının yüzde 2-10 arasında olduğuna dikkat çeken Göker, sanayinin hiçbir zaman bu karlılık seviyeleri ile kalkınamayacağına işaret etti. Maliyetlerin düşürülmesi durumunda karlılığın yüzde 20-30'lara çıkabileceğine değinen Göker, "Maliyet düşürme projeleri gelişmiş ülkelerin birçoğunda, çok uzun yıllardır uygulanıyor. Bu suretle mamuller teknolojik açıdan gelişmelerine rağmen fiyatların düşürülmesi mümkün oluyor. Türkiye'de ise birkaç şirket hariç bu işe hiç el atılmamış vaziyette. Bu nedenle maliyet düşürme açısından Türk işletmeleri el dokunulmamış bakir sahalar. İşimiz icabı incelediğimiz hemen her işletmede çok basit tedbirlerle maliyetlerin yüzde 30'a kadar düşürülebileceğini görüyoruz" dedi. 

Üretim maliyetinin; 'ilk madde ve malzeme maliyeti', 'direkt işçilik maliyeti' ve 'genel üretim maliyeti'nden oluştuğunu ifade eden Göker, satın alma fonksiyonunu verimli bir şekilde yerine getiremeyen bir işletmenin, diğer üretim fonksiyonlarını yerine getirmesinin mümkün olmadığına dikkat çekti.

İŞÇİ ÇIKARMA

Kriz anlarında işletmelerin öncelikle işçi çıkarma yoluna gittiklerine işaret eden Göker, "Bu son derece yanlış bir anlayış. Üretim faktörünü bizzat harekete geçiren bizatihi insanın kendisidir. Hele hele yetişmiş kalifiye bir insanın üretim sürecine oluşturduğu katma değer, şirketlerin karlılıklarını artıcı bir sonucu da beraberinde getirir. Kriz dönemlerinde yapılacak en mantıklı iş, tepe yönetiminden işçisine kadar bütün işletme çalışanlarının ortak bir fikir platformunda bir araya gelerek, 'en az maliyetle sürekli verimlilik' oluşturma stratejileri üzerinde projeler geliştirmek olmalıdır. Bu projeler içerisinde dünyaca en bilineni ve uygulananı ise 'sürekli iyileştirme' anlamına gelen 'kaizen' metodudur" dedi.

(CİHAN)