İntihar Önleme Timi iş başında

İntihar Önleme Timi iş başında
İstanbul’daki köprülere son 3 yılda intihar için 654 kişi çıktı. Müzakereci polisler 645’ini vazgeçirmeye muvaffak oldu.

Eşini kaybeden, borca batan, üniversiteyi kazanamayan soluğu köprüde alıyor. 1975’ten bu yana yüzlerce intihar vakasının yaşandığı köprülerde son 3 yıldan bu yana Boğaziçi Köprüleri Koruma Şube Müdürlüğüne bağlı ‘müzakere timleri’ görev yapıyor.

15 Temmuz Şehitler, Fatih Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim Köprülerinde meydana gelen intihar vakalarını önlemek için 24 polis memuru 24 saat tetikte bekliyor.

Psikoloji, kriz iletişimi, ikna, beden dili ve öfke kontrolü eğitimi alan ekipler, köprülerde intihar teşebbüsünde bulunan kişileri vazgeçirmek için çalışıyor.

Müzakere timleri, 2015 yılından beri intihar teşebbüsüyle köprülere çıkan 654 kişiyle müzakere etti. Uzman ekipler, uzun süren ikna çabaları sonucu teşebbüste bulunan vatandaşlardan 645’ini vazgeçirdi.

“İLK HEDEF KİŞİYİ TANIMAK”
 Uzun süren eğitimlerinin ardından 4 yıl önce müzakere timinde göreve başlayan polis memuru Mehmet Ali Demir, vakalarda ilk hedeflerinin intihara teşebbüs eden kişiyi tanımak olduğunu söyledi. Demir, müzakereye başladıkları kişinin kimlik bilgilerinden Genel Bilgi Toplama (GBT) kontrolü yaparak, kişi hakkında bilgi edinip müzakere yöntemi belirlediklerini anlattı. Kişinin intihar teşebbüs sebebini tespit ettikten sonra önerilerde bulunarak kişiyi vazgeçirmeye çalışan Demir, müzakerede bulunduğu 157 vakanın hepsinde de başarılı oldu.

“FİZİKSEL TEMAS YOK”
Müzakere uzmanlarından polis memuru Saadettin Çakır, intihar teşebbüsü vakalarında önemli bir detayın da meraklı gözleri etraftan uzaklaştırarak olumsuz bir iletişimi engellemek olduğunun altını çizdi.

Çakır “Öncelikle çevredeki meraklı gözleri olay yerinden uzaklaştırıyoruz. Yaklaşık 15 dakika ile 1,5 saat süren müzakerede teşebbüste bulunan kişiyle kesinlikle fiziksel temas kurmuyoruz” dedi. Müzakerede bulunduğu 75 kişinin tamamını ikna ettiğini ifade eden Çakır, yaşadığı bir anısını anlattı:

Köprünün korkuluklarından tutarak vücudunu aşağı sarkıtan bir üniversite öğrencisinin, müzakere sırasında kollarının yorulduğunu ve yavaş yavaş aşağı kaydığını fark ettim. Kendisine ‘Seni yukarı çekmemi ister misin?’ diye sorduğumda ‘Ağabey beni kurtar.’ yanıtı alınca görevimin dışına çıkarak ellerinden tutup yukarı çektim. Boynuma sarılıp ağlayan öğrenci, mezun olduktan sonra diplomasıyla gelip teşekkür etti.”
Polis memuru Fikret Erdoğan da, müzakerede teşebbüse sebep olan problemin tespitinin hayati öneme sahip olduğuna dikkati çekti. Kişinin stres seviyesine göre müzakere yöntemi belirlediklerini aktaran Erdoğan, problemin çözümüne yönelik önerilerde bulunup vatandaşı kurtarmaya çalıştıklarını söyledi.
Başarılı geçen her müzakerede insan hayatını kurtarmanın mutluluğunu yaşadıklarını anlatan Erdoğan “Görevimiz hayat kurtarmak.” dedi.

İLK İNTİHAR ALİ VE ESMA İLE BAŞLADI
Bu intihar geleneğini ilk başlatan Ali ile Esma isimli çift oldu. 14 Ocak 1975 günü sessiz sedasız köprünün korkuluklarına çıkan çift, boğazın derin sularına kendilerini bırakıverdiler. Korkuluklarda ne can pazarlığı yaşandı, ne de cesetleri bulunabildi bu esrarengiz çiftin. Onların sır dolu intiharları o dönemler büyük yankı uyandırdı basında. Zira yaya trafiğine açık olan köprüde o zamana kadar hiç kimsenin böyle bir şey aklına gelmemişti. Ve ardından köprü 1 Aralık 1977’de yaya trafiğine kapatıldı. İşte o tarihten itibaren o koskoca köprünün şöhreti intiharlarıyla anılır oldu. Namı diğer Deli Dumrul köprüsü işini kaybeden, sevgilisinden ayrılan, daha doğrusu kafası bozulanların mekânı hâline geldi.

Türkiye Gazetesi

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.