Pakdemirli'den döviz açıklaması!

Pakdemirli'den döviz açıklaması!
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, üretici ve tüketiciyi korumak için gerekli tüm tedbirleri aldıklarını belirterek, “Döviz üzerindeki baskıya karşı tarım ürünleri ihracatımızın artırılması için planlamalarımızı yapmamız lazım” dedi.

 

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) tarafından Aydın’da organize edilen Ege Bölge toplantısına katıldı. Çiftçinin yaşadığı ecrimisil sorununun çözümüne yönelik verdiği katkıdan ötürü Bakan Pakdemirli’ye teşekkür ederek konuşmasına başlayan TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Ecrimisil meselesinin çözülmesinden dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz. Bakanımız, akşam bunun kaynağının da bulunduğu müjdesini verdi. Uzun süredir takip ettiğimiz bir konuydu. Üreticilerimiz üretim yapmalarına rağmen ÇKS’ye kayıt yaptıramadıkları için prim desteklerinden yararlanamıyorlardı. Mazot gübre desteğinden yararlanamıyorlar ve Toprak Mahsulleri Ofisi’ne ürün veremiyorlardı. Ziraat Bankası ve diğer bankalardan kredi kullanamıyorlardı. Bunlar büyük işletmeler değil, küçük çiftçilerimizdi. En son Binali Bey’e durumu iletmiştik. Başbakanımızın da talimatıyla bu sorun çözüldü” dedi.

“Daha çok üretmekten başka şansımız yok”

Döviz kurundaki dalgalanma nedeniyle ürün ithal etmenin zorlaştığına işaret eden Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti: 

 “Dünyanın istediğim noktasından ucuz maliyete istediğim ürünü bulurum deme şansımız kalmadı. Buğdayın ithal maliyeti 88 kuruştan 1 lira 36 kuruşa, mısırın maliyeti 86 kuruştan 1 lira 33 kuruşa, ayçiçeğinin maliyeti 2 liradan 3 lira 8 kuruşa, pamuğun maliyeti 7 liradan 13 lira civarına yükseldi. İthal maliyetinin artması, içerisindeki çiftçimizin hareketlenmesi gibi bir avantaj sağlayabilir. Bu durum girdi maliyetleri karşısında ürünlerini değerinde satma şansı bulacak olan üreticilerimizi rahatlatacak ama asıl mesele artık biz daha çok üretmek zorundayız. Üretime odaklanmak zorundayız. İthalat şansımız kalmadığına göre o zaman çiftçimizi tarlada tutacağız. Çiftçimizi daha fazla destekleyeceğiz. Bakanımız da çiftçimizi desteklemek için kaynak arayışı içerisinde. Çünkü, bu coğrafyadaki komşularımızın başına gelenler bizim başımıza gelse bizi mülteci olarak kabul edebilecek bir ülke yok. Bizi besleyebilecek bir toprak yok, besleyecek bir çiftçi yok. O halde bu ülkede yaşayan insanlar olarak birbirimizin ve bu toprakların kıymetini çok iyi bilmek zorundayız.”

“Çiftçimizin emeğine göz diktirmeyeceğiz”

Tarım Bakanlığı olarak üreticiyi güldürmek ve bunun yanında tüketiciyi de enflasyona ezdirmemek gibi iki önemli misyonları olduğuna işaret eden Bakan Pakdermirli ise, “Aşırı bir enflasyon olmaması lazım. İki tarafı da dengeli bir şekilde götürmeye çalışacağız. 114 bin tane birlik ve kooperatif bu ülkeye ağır geliyor. Tarım ve Orman Bakanı olarak bir hesap yaptım; 114 bin tane birlik ve kooperatife eğer randevu verirsem 5 senelik görev süremin 2,5 yılı bu arkadaşları dinlemekle geçiyor. Ziraat odalarının öncülüğünde bir çalışma yapıp, bu yapıyı sağlıklı bir hale getirmeliyiz. Kim bu konuda ehil ise benim bildiğim Kanada, Fransa ve Hollanda gibi örnekler var. Kooperatifler değerli, kooperatifçilikten asla vazgeçemeyiz ama bu yapıyı sağlıklı bir yapıya dönüştürmemiz gerekiyor. Ziraat odalarını bir tarafa koyuyorum ama oda ve birliklerde çiftçi üzerinde tahakküm kurmaya çalışanlar oluyor. Tarım ve Orman Bakanı olarak bunlara asla müsaade etmeyeceğim. Çiftçinin gelirine göz diken, gelip siyaset yapan oda ve birliklerle bundan sonra işimiz olmayacak. Herkesin sandıkta bir görüşü olabilir ama oda, birlik ve kooperatiflerin işi siyaset değil. Sandıkta isteyen istediği oyu kullanır ancak önemli olan köylümüze ve çiftçimize hizmet etmek, onun gelirine göz dikmemektir. Buna da biz müsaade etmeyeceğiz” dedi. 

 “Tarımsal ihracatımızı artırmalıyız”

Yerel ve ulusal piyasaları yakından takip ettiklerini kaydeden Bakan Pakdemirli, konuşmasını şöyle tamamladı: 

“Uluslararası piyasalarda ve diğer taraflarda birçok emtiayı çok sıkı bir şekilde takibe başladık. Bu maliyetlerin düşürülmesi için ne gerekiyorsa, devletin elindeki tüm enstrümanları ve gümrük indirimi gibi vesaire tüm olanakları çiftçinin lehine olacak şekilde planlıyoruz, programlıyoruz. Tabi ki kurlardaki dalgalanmaları da oturmasını beklememiz gerekiyor. Döviz üzerindeki baskıya karşı tarım ürünleri ihracatımızın artırılması için planlamalarımızı yapmamız lazım.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.