Tek kutuplu ekonomi tsunami etkisi yapıyor

Tek kutuplu ekonomi tsunami etkisi yapıyor
MÜSİAD 3. Dönem Başkanı Dr. Ömer Bolat, küresel krizin kaynağında ABD ve dolar eksenli tek kutuplu ekonomi modelinin yattığını belirtti.

MÜSİAD Hizmet Sektör Kurulu Genişletilmiş İstişare Toplantısı, MÜSİAD İzmit Şubesi Sosyal Tesisleri'nde gerçekleştirildi. KOBİ'lerin Güçlendirilmesi konulu toplantıda konuşan Ömer Bolat, yaşanan krizin makro boyutuyla ilgili bir sunum yaptı.

Türkiye'nin zor bir dönemeçten geçtiğini anlatan Bolat, ABD ve İngiltere başta olmak üzere birçok ülkede uygulanan mortgage sisteminin titan zinciri gibi devam ederken birden domino kâğıtları gibi çöktüğünü kaydetti

Emtia ve gıda ürünlerinde astronomik artışlar olduğunu ve bunun tüm dünyada enflasyonu yükselttiğini anlatan Bolat, Lehman Brothers'in batışının 'küresel ekonominin 11 eylülü' olarak nitelendirdi. Lehman'ın ardından birçok yatırım bankası ve ticari bankaların inanılmaz zararlar yazmaya başladığını ve iflasların artığını hatırlattı. 

Küresel ekonomideki krizi, "Emlak krizi önce finans krizine, ardında da reel sektör krizine dönüştü ve yüzyılın krizi patlak verdi" şeklinde özetleyen Bolat, krizin kaynağının olmayan değerlerler üzerine kurulu türev piyasalar olduğunu vurguladı.

KRİZİ CEO'LER KÖRÜKLEDİ

Bolat şöyle konuştu:"Dünyadaki reel ekonominin karşılığı 50 trilyon dolar iken, dünyadaki mali varlıkların değeri 175 trilyon dolardı. Yani 3,5 katı idi. Bir şişme söz konusu idi. Finans sektöründe türev ürünler adı altında inanılmaz kâğıtlar çıktı. Aktörler ve ürünler çeşitlendi. Bunu da finans kuruluşlarının yöneticileri tetikledi. Çünkü milyon dolarlar seviyesinde maaş ve primler alıyorlardı O yüzden riski ürünlere girmekten kaçınmadılar. Devletlerin hatası da bu finans kuruluşlarını denetleyememek oldu."

Banka ve sigorta kuruluşlarının değerlerinin 8.5 trilyon dolardan 3.5 trilyon dolara düşmesine rağmen, bir yılda 1 trilyon 50 milyar dolar zarar yazmalarına rağmen banka yöneticilerinin 18.4 milyon dolar prim aldıklarına dikkat çeken Bolat, 41 milyar dolar zarar eden ve amerikan Hazinesi'nden 45 milyar dolar mali yardım alan Merrill Lynch'in yöneticilerine 4 milyar dolar prim dağıttığını vurguladı.

KRİZİN MALİYETİ 10,4 TRİLYON DOLAR

Finans krizlerinin olduğu yerde mutlaka bir yolsuzluk ekonomisinin olduğunu belirten Dr. Ömer Bolat, buna örnek olarak da dünya zenginlerinin 50 milyar dolarını hortumlayan Bernard Madoff'u örnek gösterdi.

Devletlerin sistem çökmesin, halk bankalara hücum etmesin diye faiz indirimlerine ve kaynak aktarma yoluna gittiğini anlatan Bolat, "Amerika 770 milyar dolar, İngiltere 470 milyar sterlin harcadı. dünya ülkelerinin almak zorunda olduğu tedbirlerin toplam değeri 10.4 trilyon dolar. Dünya milli gelirinin yüzde 21'ini oluşturuyor. Dünya borsaları 1 yılda 30 trilyon dolar değer kaybetti. Bunları krizin boyutlarına dikkat çekmek söylüyorum" dedi.

YENİ BİR SİSTEM ŞART

Ekonomide oluşan panik dalgası tüketicilerde güven bunalımı oluşturduğuna değinen Bolat, tüketimin fren yaptığını bunun da üretimi, ihracatı düşürdüğünü söyledi.

Bu dalgadan her ülkenin nasibini aldığını vurgulayan Bolat, 2009 yılı beklentilerini ise şöyle sıraladı:"IMF'nin tahminleri her ay değişiyor. Kasım ayında dünya ekonomisi için yüzde 2.2 büyüyecek diyordu, ocak ayında yüzde 0,5 e düşürdü tahminini. Benim tahminim dünya ekonomisinde yüzde 2–3 daralma olacak. Dünya ticareti de eksi yüzde 10'larda seyredecek. 18-20 milyon kişi işsiz kalacak."

ÇOK KUTUPLU SİSTEM GEREK

Dünyanın yeni bir ekonomik düzen kuramaması durumunda bu iniş ve çıkışlar önümüzdeki 10–15 yıl içerisinde yeniden yaşanacağını öne süren Bolat, "Bu alınan tedbirler nedeniyle 2009 sonundan itibaren çıkış başlayacak ama ABD ve Batı Avrupa bu sistemlerinden kolay kolay taviz vermiyorlar. Bizce çözüm için türevsel ürünlere çok büyük denetim gelmesi gerekiyor. İkinci olarak da ABD ve dolar odaklı tek merkezli ve tek para birimli sistem yerine Çin ve Ortadoğu merkezli çok kutuplu bir finansal sistem ve yeni ağırlık merkezlerinin oluşturulması lazım. Yoksa bugün olduğu gibi ABD'de oluşan küçük bir deprem dünyaya tsunami olarak yansır" dedi. 

FAİZ İNSİN CANLANMA BAŞLAR

Dünyada ve Türkiye'de güven probleminin henüz aşılamadığını kaydeden Bolat, Merkez Bankası ve hükümetin kararlı adımlarına rağmen bankaların uyguladığı faiz oranlarının hâlâ fahiş seviyelerde olduğunu söyledi.

Aylık 1,5'lara inen banka faizlerinin yüzde 1,2'lere düşmesi durumunda tüketimin giderek canlanacağını ifade eden Bolat, "2009 yılında Avrupa'ya ihracattan hayır yok. O nedenle iç tüketimin canlanması lazım. Bunun için de faizlerin düşmesi gerekiyor. Mahalli seçimlerin bitmesiyle nisandan itibaren kıpırdanma olabilir. Ama büyümemiz iyimser tahminle yüzde 2 olabilir. İşsizlik rakamı da yılsonunda 3 milyona dayanabilir. Hükümetin işsizliği önleme çabaları ümit ederiz ki işe yarar" şeklinde konuştu.

Ekonomik krizin üretim, ihracat ve istihdamı olumsuz etkilerken, dış ticaret ve cari açı açık açısından da Türkiye'yi rahatlattığını kaydeden Bolat, 50 milyar dolar olması beklenen cari açığın petrol fiyatlarının gerilemesinin de etkisiyle 39 milyar olarak gerçekleştiğini hatırlattı.

Türkiye'nin krizi dünya ülkelerine göre daha rahat atlatabilecek konumda olduğunu belirten Bolat, krizin işletmeler için verimsizlikleri ortadan kaldırabilme ve yeniden yapılanma açısından bir fırsat olduğunu söyledi.

ÇARIKTAN ÇARIĞA 3 NESİL MİRAS

Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Nurullah Genç ise krizin işletmeler üzerindeki etkilerine değindi. Türkiye'deki işletme yapılarındaki sorunların kriz öncesinde de var olduğunu dile getiren Genç, "Şirket sahipleri çocuklarına miras olarak iyi bir fikir ve işletme mantığı bırakamadığı için çarıktan çarığa 3 nesil miras bırakıldı. Şirketlerinin yüzde 97'si üçüncü nesile bırakılamayan bir ülkeyiz biz" dedi.

Şirketlere krize karşı tutumlarına dikkat çeken Genç, "Titanic sendromu gibi nasılsa bize bir şey olmaz, kayık sendromu gibi nasılsa küçüğüm dayanma şansım yok ve Pompei sendromu gibi nasılsa hep böyle rahatlığı içerisinde olmamak lazım. İşletmeler için etkinlik ve verimlilik çok önemli. İnsan kaynakları devrimi artık öğrenmemiz lazım. Çocuklarınıza ev ve araba değil iyi bir zihniyet mirası bırakmalısınız" dedi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.