BDDK: IMF bize birşey vermez

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, bankacılık sisteminin Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) gelecek bir kaynağa ihtiyacı olmadığını söyledi. IMF ile anlaşmanın Türkiye'nin çıkarı, yararı ve ekonominin gerekleri dikkate alınarak yapılacağını vurgulayan Bilgin, "Bankacılık olarak IMF'in bize bir şeyler vereceğini sanmıyorum." ifadesini kullandı. BDDK Başkanı, G-20 ülkeleri içinde IMF ile anlaşma yapan ülkenin bulunmadığına dikkat çekti. 

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, Türk Bankacılık Sistemi 2008 Sonuçları ve 2009 Beklentileri konulu basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Bankalara stopaj ve mevduat güvencesi konusunda hükümete teklifi iletip iletmediği yönündeki soruya, "Ankara küçük yer birbirimize yakınız ve görüşlerimizi iletiyoruz. Mevduat güvencesiyle ilgili olarak yetki bakanlar kurulundadır. Bizim görevimiz bu alandaki gelişmeleri periyodik olarak aktarmaktır. Bu aktarımı yapıyoruz. İhtiyaç olduğunda bunu değerlendirecek mekanizma kanunda belirlenmiştir." cevabını verdi. 

"Türkiye'de bankacılığa giren yabancıların sistemden çıkacağını söylemiştiniz. Bu düşünce değişti mi?" sorusuna, "Bundan 1 yıl önceki analizlerle bugünkü dönem farklı. Bankaların konumlarına dikkat etmesi gerekiyor. Yerli-yabancı fark etmeden sorunların çözümüne çalışmaları gerekiyor." diye karşılık veren Bilgin, Türk bankacılık sektörüne girmek için yeni başvuru olup olmadığıyla ilgili, "Yeni yüzler her zaman olacak. Ancak bunların sektöre bir şeyler katması gerekiyor. Sektörü bozacak yüzler bankacılığın kalitesini aşağıya çeker." dedi. Yeni oyuncuların Körfez'den olup olmayacağıyla ilgili, "Nereden olacağı önemli değil. Sisteme bir şeyler katabilecek olması layık olması gerekiyor. Fonlara sahibi belli olmayan ortaklık yapılarına sıcak bakmıyoruz." diye konuştu. 

Bilgin, daha önce söylediği, "Merkez Bankası faiz arttırdığında saçlarım beyazlıyor." sözleri hatırlatılınca, "Faiz artırımları ve indirimleri bizim için önemli. Devamlı risk içinde yaşıyoruz. Faiz indirimlerinin saçlarıma etkisi artırımından az." diye karşılık verdi. Mevduat-kredi ilişkisinin yıllardır tartışıldığını aktaran BDDK Başkanı, sistemin daha rahat çalışabilmesi için mevduatın vadesiyle ilgili oynama yapılması ve vadeyi teşvik edici metodlar geliştirmek gerektiğini kaydetti. Amacın, bankacılık ve reel sektörün rahatlaması olduğuna vurgu yaptı. Kâr dağıtımıyla ilgili oranın yüzde 8 olduğunu ancak bunun bankalar arasında değişiklik arz edeceğini belirterek "Gerekiyorsa birleşme satma yeni ortak düşünülmesi gereken opsiyonlardır. İhtiyacı varsa." şeklinde konuştu.


TAKİPTEKİ KREDİLER ARTACAK AMA 2001'DEKİ KADAR DEĞİL

Takipteki kredilerin artmasının kuvvetle muhtemel olduğunu kaydeden Tevfik Bilgin, bu oranın nereye kadar çıkacağının global piyasaların seyriyle ilgili olduğunu aktardı ve "2001 kadar olmayacaktır." dedi. CEO maaşlarınün düşürülmesiyle ilgili soruya ise şöyle cevap verdi: "Ağustos 2007'de banka genel müdürleri ya da üst düzey yöneticilerin maaşların açıklanmasının yararlı olabileceğini söylemiştim. Öyle hedefler konup bankalar öyle yanlış yollara sevk ediliyorki. Yoksa bizim kimsenin aldığında verdiğinde gözümüz yok. SPK bu konuda düzenleme yapıyor." 

Bankaları kredi kartı konusunda uyaran Bilgin, kredi kartı verirken pazarlama hatası yapılmamasını önerdi. Kredi kartlarının eskisi gibi büyümediğini aktaran Bilgin, yanlış kredi kartı pazarlamaları başka sorunlar doğurabileceğine işaret etti. Bilgin, kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili de "Ben kişisel olarak affa karşıyım. İhtiyaç hasıl olursa taktir yetkisi Meclis'indir." değerlendirmesini yaptı. (CİHAN)