Tüzmen krizi aşmanın yolunu yorumladı

Tüzmen krizi aşmanın yolunu yorumladı
Kürşat Tüzmen: "Türkiye komşu ve çevre ülkelerle ticaret stratejisiyle krizi en az hasarla atlatacak"

Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, küresel ekonomik krizin olumsuz etkilerini, komşu ve çevre ülkelerle ihracat oranlarını artırarak azaltmaya çalıştıklarını söyledi. Tüzmen, "Komşu ve çevre ülkelerin bazıları kapalı ekonomiye sahip. Bazıları da yapıları bakımından krizden az etkilenmiş. Kimileri ise krizden hiç etkilenmeyen ülkeler. İşte bu ülkeler bizin için bir avantajdır." dedi.

Dünya küresel ekonomi krizle boğuşurken Türkiye, bu krizi en az hasarla atlatmanın yollarını arıyor. Dünya ekonomisindeki daralmaya paralel olarak Avrupa ülkeleri girdikleri kriz sebebiyle Türkiye'den aldıkları mal miktarında önemli miktarlarda düşüş yaşanıyor. Hükümet ise bu kayıpları telafi etmek ve krizin etkilerini en aza indirmek amacıyla çeşitli tedbirler geliştiriyor. 

Kalabalık bir heyetle önceki gün geldiği Suriye'de temaslarda bulunan Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, Şam'da Cihan Haber Ajansı'nın sorularını yanıtladı. Tüzmen, dünyanın kriz ile boğuştuğu bir dönemde Türkiye'nin komşu ve çevre ülke stratejisiyle krizi en az hasarla atlatmaya çalıştıklarını söyledi.

Küresel krizle savunma değil hücum yöntemiyle mücadele ettiklerini ifade eden Tüzmen, "Biz 150 kişilik işadamı heyetleriyle krizin son dönemlerinde Aralık, Ocak ve Şubat aylarının başlarında her hafta bir komşu çevre ülkeye giderek, coğrafi açıdan yakın olan, ortak kültürü, ortak tarihi, ortak dini bazılarında da ortak dili paylaştığımız ülkelerle ticari temaslarımızı artırmaya çalışıyoruz. Bunu komşu ve çevre ülke stratejisi ile yapmıştık. Gittiğimiz bazı ülkeler kapalı ekonomiye sahip. Bazıları da yapıları bakımından krizden az etkilenmiş. Kimileri ise krizden hiç etkilenmeyen ülkeler. İşte bu durum bizim bir avantajdır." şeklinde konuştu.

Yaptıkları ziyaretlerde önemli anlaşmalara imza attıklarını kaydeden Bakan Tüzmen, "İş adamlarımızla Mısır'a yaptığımız seyahatte 200 milyon dolarlık bir bağlantıyla döndük. İran'a 350 milyon dolarlık bir bağlantımız oldu. Azerbaycan, Suudi Arabistan, ardından Rusya, Tataristan ve şimdi Suriye ile bağlantılar kurmaya çalışıyoruz. Her seferinde 150 milyon dolara yakın bir bağlantıyla dönüyoruz." dedi.


"TÜRKİYE İÇİN 2010 TOPARLANMA 2011 TELAFİ 2012 ATILIM YILLARI OLUR"

"Yüz yılın en büyük krizi ile karşı karşıyayız" diyen Tüzmen, buna rağmen 2010 yılını Türkiye için bir toparlanma 2011'in de kayıpların telafi edilebileceği yıl olarak değerlendirdi. 2011 yılına kadar herkese yaşanılanlardan dersler çıkarıp ev ödevlerini yaparak, 2010 yılı sonuna kendini hazırlaması konusunda tavsiyelerde bulunan Tüzmen, "2012 ve 2013 yıllarında Türkiye ticarette iyi bir atılım yapar. Özellikle 2013'te 200 milyar dolarları görebiliriz. Kimse şaşırmasın. 2023'te de en az 500 milyar dolar ihracatı rahatlıkla yapacağız bunu biliyorum." diyerek bu konudaki hedeflerinin değişmediğine vurgu yaptı.


"2009 YILI İTHALATINDA 60 MİLYAR DOLAR DÜŞÜŞ OLACAK"

Ekonomideki gelişmeler ve Türk lirası-dolar paritesi gibi şartların aynı şekilde devam etmesi durumunda ve ithalatın azalmasıyla beraber, yerli firmaların kendi mallarını üretmeye başlayacağına dikkat çeken Tüzmen, "Ben bu sene ithalatta 60 milyar dolarlık bir düşüş bekliyorum. Bu 60 milyar dolarlık düşüşün yerini bir kısmı yerli üretim alacaktır. Dolayısıyla bu ithalatın ihracatı karşılama oranını yukarı taşıyacaktır. Yüzde 61'lerde olan ihracatın ithalatı karşılama oranı şu anda yüzde 71'lere gelmiştir. Tabi bu sağlıklı şekle sokuyor. Ama sağlıklı bir şekle biz sokmalıydık. Dünya ekonomik kriz yaşadığı dönemde sağlıklı bir hale gelmesi, daralan ekonomide dış ticaret açığının azalması çok anlamlı bir şey değil." açıklamasında bulundu.

Şimdi enflasyon oranlarının aşağı düşmesine sevinmenin mümkün olmadığını söyleyen Bakan Tüzmen, "Enflasyon oranlarının düşmesine sevinemeyiz. Çünkü ekonomideki daralmanın sonucunda enflasyon aşağı iniyor. Bizim almış olduğumuz olağanüstü tedbirler sonucu değil. Tedbirler alındı. Tedbirleri kimse küçümsemesin. Sanayide üretimin azaldığı, ekonominin küçüldüğü bir dönemde tabi ki enflasyon oranları aşağıya düşecektir. Dolayısıyla herkes önünü çok iyi planlamak zorunda." şeklinde konuştu. 


İHRACAT VE DÖVİZ KAZANDIRACAK FAALİYETLERLE KRİZ RAHAT ATLATILIR

İhracat ve döviz kazandıracak faaliyetlerle krizin en rahat şekilde atlatılacağına inandığını dile getiren Devlet Bakanı Tüzmen, "Bakın şu an dövize ihtiyacımız var. Eskiden kulağımızdan burnumuzdan döviz fışkırıyordu. Şimdi herkesin dövize ihtiyacı var. Döviz getiren en önemli sektörlerden ihracatta 132 milyar dolar getirdi. Turizm 22 milyar dolar getirdi. Yurtdışı müteahhitlik 24 milyar dolar getirdi. Yaklaşık 175 milyar dolar döviz getirisi oldu. İşte Türkiye'nin büyüklüğü burada. Demek ki biz bu sektörlere ağırlık vereceğiz. Ve döviz harcayacağımız alanlarda biraz daralma yaparak Döviz kazandırıcı faaliyetlere ağırlık vererek özellikle ihracata daha fazla destek vererek, EximBank kaynaklarını artırarak bu yolumuza devam edebiliriz." diye ekledi.


Devlet Bakanı Tüzmen, 2003 yılında Türk lirası dolar paritesinin tutturulamamasının yol açtığı sıkıntılara değinerek, "Böyle bir kriz sonrası düzeltme yerine 2003 yılında Türk Lirası-Dolar paritesini yerinde tutabilseydik, cari işlemler fazlası veren dış ticaret açığı da böyle 70 milyar dolar olan değil 7 milyar dolar ülke olan ülke olurduk. Tabi iş işten geçtikten sonra herkes daha iyi anladı. Ama bu da bize ders oldu. Herkes kendini bu dengeye alıştırmalı. Bu denge fiyatına alışılması lazım." dedi. Tüzmen, dünyada herkesin dövize ihtiyacı olduğu bir durumda doların bu fiyatını normal olarak değerlendirdi.


"KRİZ BİZDEN KAYNAKLANMADI DİYE BAHANE OLAMAZ. KRİZ KRİZDİR VE BU TÜRKİYE'Yİ ETKİLEMEKTEDİR" 

Krize bağlı olarak tüm dünya da olduğu gibi Türkiye'de de işsizlik oranlarının yüksek çıktığına işaret eden Tüzmen, son olarak şöyle konuştu: "Bu hiç kimsenin arzu ettiği bir durum değil. Burada ciddi bir daralma var. Biz buna hazırlıklı olmamız lazım. Biz de hükümet olarak çeşitli tedbirlerle ihracata dayalı çeşitli sektörleri ayakta tutarak çeşitli çalışmalar yapıyoruz. EximBank'a 1 milyar dolarlık bir kaynak ayırarak yeni iş imkânı sağlayacak bir kaynak paketi açıkladık. Kriz bizden kaynaklanmadı diye bahane olamaz. Kriz krizdir ve bu Türkiye'yi etkilemektedir. Dolayısıyla el birliği ile bu tür çalışmaları komşu ülke ihracatın artırılması çalışmaları ile bu dönemi en az zararla gerekiyor."

(CİHAN)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.