'Doların değerlenmesi normal'

Tüzmen partisinin Mersin merkez Mezitli ilçesindeki seçim koordinasyon merkezinin açılışında yaptığı açıklamada dünyada tedavülde bulunan en önemli para biriminin dolar olduğunu ifade ederek eskiden dolar vermeye çalışan bütün ülkelerin dolar tutmaya çalıştığını kaydetti. Bu nedenle eskiden dolar vermeye çalışılması nedeniyle Türk Lirasının daha değerli olduğunu ifade eden Tüzmen "Şimdi herkes dolar çekmeye, dolarla borcunu kapatmaya, dolarla ihracatını yapmaya çalışıyor. Dolar bu şekilde ihtiyaç olduğu için değerlenmesi normal. Bunun belirli bir süresi vardır. Ekonomi dengeler sistemidir, mutlaka bir süre sonra dengeye gelir. Fakat şu anda Türk Lirasının normal değerine doğru seyrini gördüğümüz için bu iniş çıkışları normal görüyoruz" diye konuştu.

RUSYA İLE İHARCATTAKİ SORUNLARI AŞMAK İÇİN ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR

Gazetecilerin Rusya ile narenciye ihracatında yaşanan sorunları hatırlatılması üzerine Tüzmen, narenciye ihracatının Rusya'ya herhangi bir sıkıntı ile karşılaşmadan yapılması için çeşitli çalışmalar yaptıklarını söyledi. Bu konuda üreticilerin hassas üretim yaptığını, ihracatçı birliklerinin de gerekli bilgilendirmeyi yaptığını hatırlatan Tüzmen şöyle devam etti: "Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı bu konuda elinden geleni yapıyor. Önümüzdeki günler için narenciyede şu anda yeterli destek sağlamaya çalıştık. Üretici ve ihracatçının sıkıntısını aşmaya çalıştık. Çeşitli sıkıntılar oluyor ama bütün yaptığımız çalışmaların içerisinde tabi ki bizim için özellikle narenciye ihracatında çok önemli bir pazar olan Rusya'nın bu şekilde alımının devam ettirilmesi lazım. Bu konuda çalışmalar devam ediyor. sıkıntılar azaltıldı,Geçişlerde özellikle yerli para birimlerinin kullanılması yönünde çalışmalar yapılıyor. Onlarda aşıldıktan sonra çok daha rahat bir döneme gireceğimizi düşünüyorum."

İHRACATIN İTHALATI KARŞILAMASINDA SIKINTI YOK AMA TALEPTE YOK 

Daha önceki Mersin gezisinde yaptığı "İkinci bir ekonomik kriz beklentisi" açıklaması hatırlatılan Tüzmen, Bankacılık sektöründen reel sektöre dönüş, reel sektörden tekrar bankacılık sektörüne dönüş olacağını ve dalgaların bu şekilde olacağını Haziran ve Temmuz aylarında söylediklerini kaydetti. 

Şu sıralar ihracat ve ithalatta dış ticaret açığının yaklaşık yüzde 75 oranında daraldığının görüldüğüne dikkat çeken Tüzmen Japonya ocak ayı ihracatında yüzde 46 düşüş yaşarken Almanya- Güney Kore gibi bütün ülkelerde bu şekilde düşüş görüldüğüne işaret etti. 

Ülkemizin ocak ayı ihracatında yüzde 25'lik ithalatında da yaklaşık 47'lik bir düşüş olduğunu vurgulayan Tüzmen, "Neresinden bakarsanız ihracatın ithalatı karşılama oranı şu anda yüzde 81'i geçmiş durumda. Bu geçen yıl ocak ayında yüzde 65 civarında idi. İhracatın ithalatı karşılama oranı bu şekilde devam ederse cari açık azalacak. Fakat daralan bir ekonomide daralan bir dış ticaret bünyesinde bu olduğu için bunu gözardı etmiyoruz. Bu Türkiye'nin bir şansı olacak. Önümüzdeki dönemde kur bu şekilde devam ederse kendi ürettiğimiz ara mallarını ihracatta kullanabilir hale geleceğiz. Daha az ithalat yapıp kendi ürettiğimiz ara malları ile ihracatı devam ettireceğiz" şeklinde konuştu.

"Şimdi her şey istediğimiz döneme geldi. Kur açısından sıkıntı yok., ihracatın ithalatı karşılaşma açısından sıkıntı yok" diyen Tüzmen şöyle devam etti: "Ancak dışarıda talep de yok. Talebin canlanması da biraz zaman alacak. Dünyada 2010'dan evvel talep canlanması beklenmiyor. yapılan çalışmalarda Dünya Ticaret Örgütü yüzde 2,2 oranında dünya ticaretinin daralacağını söylüyor. En çok korumacılık tekrar hortlarsa o zaman dünya ticareti daha da büyük sıkıntıya girer diye düşünüyorum. Şu aşamada Hindistan Vietnam gibi bazı ülkelerde gümrük tarifelerini tekrar yükseltme çalışmaları yapılıyor. Biz gümrük tarifelerinin mümkün olduğu kadar aşağıya çekerek bütün ülkelerin kendi arasında ticaretin artırmasını istiyoruz."

(CİHAN)