Bakan Çelik: Eğitim felsefesinde eksiğiz

Bakan Çelik: Eğitim felsefesinde eksiğiz
Eğitim-Bir-Sen’in düzenlediği Uluslararası Eğitim Felsefesi Kongresi sona erdi

Bakan Çelik: Eğitim Felsefesi, eksikliğini hissettiğimiz bir alandır 

Gündoğdu: Gerçek anlamda bir aydın sınıfı ortaya çıkmadı 

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, yeni müfredata uyum sağlayamayan öğretmenlerin bir kısmının emekli olduğunu, bir kısmının da olmaya devam ettiğini ifade ederek, “Geriden gelen gençler bu işin çok daha farkındadır ve çok daha donanımlı olarak gelir” dedi. 
Bakan Çelik, Eğitim-Bir-Sen’in düzenlediği Uluslararası Eğitim Felsefesi Kongresi’nin kapanışına katıldı. 
Burada bir konuşma yapan Çelik, kongrenin ancak bağ bozumuna yetişebildiğini belirterek, “Eğitim-Bir-Sen’e bizim de çok ihtiyaç duyduğumuz, Milli Eğitim Bakanlığı olarak sadece Türkiye’nin birikimini değil, dünyanın birikimini de bize aktarma ve bize yol gösterici olabilecek bazı bilgilere ulaşmamızı sağladığı için çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. 
Eğitim-Bir-Sen’in geçmiş dönemde de çok sayıda toplantı düzenlediğini hatırlatan Çelik, “Uluslararası düzeyde yapılan bu toplantıyı çok daha önemsediğimi ifade etmek istiyorum” ifadesini kullandı. 
“Benim aklım bana yeter, bilinmesi gereken her şeyi biliyorum, başkasından görüş almama gerek yok” saplantısı içinde olanların kafasını kuma gömen insanlar olduğunu kaydeden Çelik, “Biz dünyada bu konuda söz sahibi olan bilim adamlarının Türkiye’ye gelmesini çok önemsiyoruz. Aldığım bilgiye göre 98 katılımcının yaklaşık üçte ikisi yurtdışından gelen insanlar. Bu da, bu toplantının çok daha verimli ve dolu geçmesini sağlamıştır” şeklinde konuştu. 
Eğitim felsefesi ile ilgili olarak 1990’lı yıllarda, uzun süre kendisinin de öğretim üyeliği yaptığı Yüzüncü Yıl Üniversitesi tarafından iki toplantı düzenlendiğini hatırlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: 
“Bunun dışında çeşitli felsefe kongreleri Türkiye’de hep yapılıyor. Ancak eğitim felsefesi ile ilgili olarak uluslararası düzeyde belki Türkiye’de yapılan en geniş katılımlı, en derinlikli toplantılardan biri olmuştur. Ben bunun devamını diliyorum.” 

Eğitim Felsefesi Eksikliğini Hissettiğimiz Bir Alandır 
Kongrede Bakanlığa yönelik bazı tenkitlerin de yapıldığına değinen Çelik, şunları ifade etti: “Bunu büyük bir anlayış ile karşılıyoruz. Dostlarımızın yüzümüze ayna tutmasından asla rahatsız olmayız. Ancak bu aynanın düz olması, çukur ayna olmaması lazım. Haklı eleştiriler bizim için yol göstericidir. Bizim hatalarımız, eksiklerimiz sırtımızdaki akreplerdir. Bunu gösteren insanlara müteşekkir oluruz. Burada bütün bildirilerin basılmasından sonra ben ve arkadaşlarım bunları satır satır okuyacaklardır, çıkartılması gereken dersleri çıkartacaklardır. Eminim ki, bu satır aralarından bize yol gösterecek olan birçok şey çıkacaktır.” 
Eğitim felsefesinin eğitimin ‘5N 1K’sı olduğunu söyleyen Çelik, “Neyi, nasıl, niçin, ne kadar, ne zaman ve kiminle yapacağız? İşte bu soruların cevabını eğitim felsefesinden alabiliriz. Eğitim felsefesi, oldum olası bizde eksikliğini hissettiğimiz bir alandır. Dolayısı ile burada böyle bir konunun da tartışılıyor olmasını çok önemsediğimi ifade etmek istiyorum” değerlendirmesinde bulundu. 
Kongrede sunulan bildirilerde müfredatı değiştirmenin yetmeyeceği, öğretmeni yetiştirmenin gerekli olduğu, 50 yaşın üzerindeki öğretmenin gerçekleştirilen yeniliklere ayak uyduramadığı yönünde tespitlerde bulunulduğuna dikkat çeken Bakan Çelik, “Bu haklı bir tespittir. Nitekim, yeni müfredata uyum sağlamayan öğretmenlerin büyük çoğunluğu, güzel bir haber vereyim, emekli oldular ve olmaya da devam ediyorlar. Geriden gelen gençler, bu işin çok daha farkındadır ve çok daha donanımlı olarak gelir. Elbette tecrübeli hocalarımızın tecrübesine şapka çıkarırız, onlara saygı duyarız ama ben size katılıyorum, dünyanın en harika müfredatını getirin, dünyanın en harika binalarını yapın, en harika donanım ile donatın, mühim olan öğretmendir” diye konuştu. 
Konuşmasında küreselleşmeye de değinen Çelik, “Sizin küreselleşmeyi görmemeniz, yok saymanız, ondan hoşlanmamanız; onun da sizi görmediği, sizi kendi halinize bıraktığı anlamına gelmez. Küresel dünyada ekonomi küresel, hukuk küresel, siyaset küresel, eğitim küresel, terör bile küreseldir. New York borsasında öksürüldüğü zaman, ertesi gün İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda biz grip oluyoruz. Bu dünyada hayatta kalabilmemizin tek çaresi var, hücrelerimizin yenilenme özelliğini kaybetmemesi lazım. Kendimizi yenileyebilirsek, dünyanın değişen şartlarına, ihtiyaçlarına göre müesseselerimizi, eğitim sistemimizi, insan kaynaklarımızı yenileyebilirsek, doku yeniliği yapabilirsek, o zaman küresel dünyadaki rekabette yolumuza devam ederiz.” dedi. 
Kongredeki tespitlerden bir diğerinin de Milli Eğitim Bakanlığı’nın dil bilinci konusunda kayda değer bir şey yapmadığı yönünde olduğunu anlatan Çelik, şunları dile getirdi: “Kongrede bildiri sunan arkadaşlarımızın yüzde 60’ının, yüzde 70’inin Türkiye’de eğitim adına olup bitenlerden haberdar olması, işin içinde olmasından dolayı mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. Ama konuşmaların bazı bölümleri de var ki, ben bu konuşmalardan anlıyorum ki, yüzde 30 arkadaşımız da bizim yaptıklarımızın farkında değil. Belki de bu bizim eksikliğimizdir. Biz yaptıklarımızı onlara daha iyi anlatabilmeliydik. Tekrar altını çizmek istiyorum, ister eleştirsin, ister öneri getirsin, beğensin ya da beğenmesin, bilim adamlarımızın buraya mesai harcamaları, bu meseleye önem vermeleri bizi çok ama çok memnun etmiştir. Kitap halinde çıkacak olan bu bildirilerin eminim çok büyük faydasını göreceğiz.” 

Devletten Bağımsız Gerçek Anlamda Bir Aydın Sınıfı Ortaya Çıkmadı 
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise, üç gün boyunca devam eden kongrede ‘nereye gidiyoruz’ sorusuna cevap arandığını ifade ederek, “Bundan sonra da aramaya devam edeceklerini” kaydetti. 
“Bilginiz yoksa küreselleşme arenasında başkalarının ürettiği her şeye teslim olmak, boyun eğmek zorundasınız. Sahip olduğunuz bilgi birikimi, sizi hem birey hem de millet olarak onurlu, kendine yetebilen, bununla da kalmayıp insanlık evreni için de iş görecek bir yapıda değilse, yeryüzünün lanetlileri olmaktan kurtulamazsınız” diyen Gündoğdu, şöyle konuştu: 
“Eğitim-Bir-Sen ailesi olarak hem birey hem örgüt olarak üzerimize düşeni en iyi şekilde yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Karşımızda şöyle bir zihniyet vardı, belki halen var: Gökyüzündeki ve yeryüzündeki değişmeyen doğruları, yalnızca ben bilirim ve yalnızca ben sahibim. Doğruların gizli kalmış olduğuna, açığa çıkarılmaları gerektiğine inanırım. Ama aynı zamanda çelişki içindeyim. Doğruya sahip olmak doğrunun doğruluğunu ispatlamaya yetmiyor. Bu nedenle benim doğruluğumun kendi dışına çıkıp, doğruluğunun ispatlanmaya ihtiyacı vardır. Sen az gelişmişsin hatta hiç gelişmemişsin. Bu yüzden doğruyu akıl ve eğitim yoluyla dile getirmen olanaksız. Tek yol işgal, işkence ve ikna odaları. Başka bir söyleyişle; senin iyi olacağına güvenmiyorum. Benim yardımıma, öğüdüme ihtiyacın var. Çünkü sen gerçeklikle baş edebilecek yeterlilikte değilsin. Senin yapmanı istediğim şey, aynı zamanda senin için iyi olduğunu düşündüğüm şeydir. Burada senin isteklerine, ihtiyaçlarına amaçlarına, arzularına yer yok. Benimkiler bunun için yeterlidir.” 

Kongredeki Bildiri ve Tartışmalar Kitaplaştırılacak 
Kendilerini bu ülkenin gerçek sahibi gibi görenlerin modern dünyada benzerlerine asla rastlanamayacak olan uygulamaları karşısında, devletten bağımsız gerçek anlamda aydın bir sınıfın ortaya çıkmadığını, çıkmasına da izin verilmediğini vurgulayan Gündoğdu, “Bilgi, bilinç ve birikim olarak zayıflatılmış insanların daha baştan hak arama bilinci edinmelerine engel olunmuştur. Hakim ideolojiye itiraz edecek başka bir odağın yokluğunda peş peşe gelen darbeler, dikta rejimler eşi görülmemiş devrimler olarak alkışlanmıştır. Bu yüzden insanlar yarım asırdır iradelerine ipotek konulmasına, yok sayılmalarına, demokrasinin sağlayabileceği ekonomik, siyasal kazanımlara karşı kayıtsız kalabildiler. Bu nedenle Eğitim-Bir-Sen sendikacılığa tartışmasız yeni bir soluk getirmiştir. Bir yandan ücret ve özlük hakları mücadelesini en iyi şekilde verirken, diğer taraftan Türkiye’nin geleceğinin şekillenmesinde paydaş olmayı bilmiştir. Başta disiplinlerarası bir bilim olan eğitim ve eğitimin özgürce çiçekleneceği demokrasi olmak üzere ülkemizin temel sorunlarına çözüm üretmede üzerine düşen her türlü çalışmayı severek yapmış ve bu ideallerinden asla taviz vermemiştir.” Gündoğdu, en kısa zamanda kongredeki bilgi ve tartışmaların kitap haline getirileceğini sözlerine ekledi. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.